Biz doğarken Güneş; hayat kaynağımızı, karakterimizi, kimliğimizi belirlerken, Mars gezegeni hareket sebebimizi, nasıl davrandığımızı, tepkilerimizi belirler.
Mars’ın haritada nasıl konumlandığı, saldırıya uğrayış şeklimizi de gösterir.Enerjimizi doğru ve yanlış kullanmamız, haritada Mars’ın hangi burçta, hangi evde ve açılar altında olduğuna bağlıdır.
Örneğin 4.evdeki Mars, aile içinde sürekli bir mücadelenin olduğunu gösterir ya da 3.evdeki Mars, kardeşlerle ve yakın çevreyle sözel olarak çatışmayı gösterir ve agresyonda haklı olduğu konusunda direnç gösterebilir.
Haritadaki Mars dürtüler, tepkiler, bizi neyin nasıl harekete geçirdiğiyle ilgilidir.Kendimizi hangi konuda öne çıkarma peşinde olduğumuzu Mars’ın konumu belli eder. Örneğin İkizler burcundaki Mars, kişiyi her konuda düşünmeye ve konuşmaya sevk eder. Tepkisini söyleyerek verir. Her türlü düşüncesini söyler. Enerjisinin çoğunu yazmaya verir, entelektüel konularla ilgilenir. Burada beyin aktiftir. Mesela Koç burcundaki Mars daha çok bedensel olarak harekettedir.
Mars agresyon ve çatışmayı gösterdiği için örneğin, ilişkiler ve evlilik evindeki mars geçimsizliğin yoğun olduğunu vurgular.7.evdeki mars çatışma ve huzursuzluk yaratır.
Mars aynı zamanda kazalara yatkın olduğumuz fiziksel bölgeleri gösterir. Örneğin Mars’ı Boğa’da olan kişilerin bademcik, boğaz, boyun bölgeleri hassastır. Bu bölgelerden kazalara ve ameliyatlara açıktır. Mars’ı Oğlak’ta olan kişiler diz, diş, eklem bölgelerinden hassasken, Mars’ı balıkta olan kişiler ayak ve ayak bileklerinden sıkıntı yaşayabilirler. Mars’ı İkizler’de olanların elleri kolları yaralanmaya çok açıktır. Kişi kendini ifade ederken de ellerini kollarını kullanırlar. Mars’ın Yengeç konumu, ailevi huzursuzluğu aile çatışmalarını gösterdiği gibi bu kişilerin mideleri hassastır.
Mars enerjisini doğru şekilde kullanamadığımızda negatif yönde kullandığımız enerji kendimize zarar verir.Sürekli kendimizi bir çatışma içinde buluyorsak enerjimizi yanlış kullanıyor olabiliriz.. Bunun için kendimize hiçbir faydası olmayan küçük hedefler peşinde koşmak yerine, kendimize ve insanlığa fayda sağlayacak makro plandan bakmalıyız hayata.
Sevgi ve farkındalıkla
Yorum yap