Yaşam, makrodan mikroya yıkımları da içeren sonsuz bir yaratım ve dinamizm öyküsü. Yaratıcılık çok boyutlu bir konu ve her birimiz farkında olsak da olmasak da farklı biçim ve seviyelerde her an yaratım içindeyiz. Fakat bazen ilham, motivasyon, üretim tıkanması dediklerimiz mesleki ya da profesyonel anlamda yaratma ile daha çok ilintili olanları oldukça paniğe sürükleyebiliyor ya da yaşamımızı pek çok farklı düzeyde etkileyip yaşam sevincimizden sağlığımıza, işimizden ilişkilerimize, bakış açımızdan bereketimize kadar pek çok alanı olumsuz tetikleyebiliyor.
Yaratıcılığın spiritüel zeka, duygusal zeka, analitik zekaya benzer biçimde farklı türleri ve araçları var. Özgünlük, merak, arzu, oyun, kendilik ve özgürlüğün yaratımda en tesirli mekanizmalar olduğunu vurgulayarak başlamak isterim. En büyük yaratım gücü olan cinsel ve libidal enerjinin yönlendirilmesi ise yaratıcılığı çok farklı boyutlara taşıyabiliyor. Bu nedenle yaratıcı gücün ifadesi her enerji merkezimizde farklı bir yüz alabiliyor. Bu konuya ve enerji merkezlerimizi yaratım enerjisiyle nasıl besleyebileceğimize bu yazının ikinci bölümünde gelecek ay değineceğim. Bu bölümün konusuysa sık serzenişlerimizden biri olan yaratıcılık tıkanması. Peki bu tıkanmaların dönem dönem normal ve doğal olabileceğini göz önünde bulundurarak bizi çok etkilediği noktalarda nelere baksak, kendimize özellikle neleri sorsak, öncelikle nereleri kontrol etsek iyi olur? Bu maddelerin hepsi üzerinde doğrudan etkimizin olabileceği ve değiştirebileceğimiz şeyler.
1.Mükemmel, ideal, profesyonel, şablon ve kalıplardan yaratıcı çıkmaz. Buralara fazla abanıyor olabilir miyim mesela?
2.Kökensel şeyler bazen yaratıcılığı engelleyebilir (toplumsal, ailesel, kültürel, ilişkisel vs. Zaman, mekan, kimlik ve parçaya bağlı şeylerde bu konuda kısıtlayıcı olabilir ne durumdayım buralarda?
3.Ayrıntılar, tekrarlar, düzeltmeler, takıntılar ve düşünce süreçlerinde gereğinden fazla duruyor olabilir miyim? Bunlar yaratıcı enerjiyi bloke edebilir.
4.Önceliklendirmem gereken başka daha acil ihtiyaçlar var mı altta yatan ya da öteleyip görmezden geldiğim? (Şayet öyleyse enerji buraya akacaktır, önerim ihtiyaçlar hiyerarşisini gözden geçirin, ertelemeyin. Bazen yaratıcı olma kaygısı, yaratma isteği bunlardan kaçmak içinde kullanılır ve sonuçta ne yaratım olur ne de bunlardan kaçabiliriz)
5.Dışta ve içte… İhtiyaç, arzu, korku, kaygı, inançlarımın ve bağlarımın ne kadarının bu tıkanma ve bulanıklıkta rolü var? (Mesela pazarlık, kabul, ilgi, sevgi, takdir görme isteği, geçmiş ya da gelecek endişesi?)
6.Bir şeylere eskisi kadar mesai harcamıyor ya da bunlar için alan tutmuyor olabilir miyim? ‘Rutinim’de ne değişti? (Beslendiğim şeylerle ya da kendimle, doğamla kalmakla, can sıkıntısıyla, negatif atfettiklerimle de olabilir bu ilişki)
7.Enerjiyi çok fazla bir şey üzerinde dengesizce, zorla, direnç göstererek tutuyor olabilir miyim? Odaklanma, irade, kontrol, istençte ısrar ediyor olabilir miyim mesela? Bazen maddi bazen de çok fazla manevi düzeyde tutunmam ilham ve yaratıcılığı engelleyebilir.
8.Bunların sadece kendiliğinden bir yerlerden gelmesini bekliyor ve bir şey yapmıyor olabilir miyim ya da çok şey yapıyor olabilir miyim? (sürekli eril aktif bir yapma enerjisi de yaratıcılığı tıkayabilir)
9.Yaratıcı olmak, ilham almak, üretmek vs. bunlardan ne anlıyorum? Bunların bendeki tarzı değişmiş, bunu kaçırmış bu yüzden de eskide ve zanlarımda tutunuyor ve karışıklık yaşıyor olabilir miyim acaba?
10.Sempatik sinir sistemim yüklü ve sürekli aktif halde çalışıyor (savaş, kaç, don, çök) olabilir mi? Para sempatik sisteme geçmeden pek çok şey gibi yaratıcılık da çok açılmaz.
11.Dişil enerjimi ve eril enerjimi dengeli ve yerli yerinde İletişim ve işbirliği içinde kullandığımdan emin miyim?
12.Yaratım genellikle daralma ve genişleme enerjilerinin birbiri içine geçişlerinde görülür. Tıkanmam varsa bir kutbiyet ya da sarkacın bir ucunda çok fazla duruyor olabilir miyim?
İnsanın en büyük yaratımı kendi yaşamını şekillendirebilmesi ve kendini tekrar tekrar doğurabilmesi…
Doğanın tüm yaratıcı ihtişamıyla feyz olduğu çok bereketli bir Nisan diliyorum hepimize.
Ahu BİRLİK
Yorum yap