VARLIĞIMIZI DENEYİMLEMEK

Maddesel ihtiyaçların için bir nevi kendi ayaklarının üstünde durmak kavramı, kök çakra ve toprak elementi ile ilgilidir.

Aklı havada, ayakları yerden kesiliyor, Leyla gibi, şaşkın, dalgın, belirsiz, kararsız olmak, yahut, panik, aceleci, stresli ve kaygılı olmak, hızlı hareket edip bir anda tükenmek, bu tarz durumlarda, köklerde bir kopukluk, bir kirlenme, enerjinin rahat akmadığı, sağlıklı parlamadığı ve işlevini yerine getirmediğinin göstergeleri olabilir.

Hayalini kurduğun bir evi inşa etmeye başladığında, usta olmadığını anlayabilirsin. Ama ustalığı, tesisatçı olmayı, tuğla dizmeyi öğrenebilirsin. Bu öğrenme yolculuğu sana bir çok farkındalık ve deneyim kazandıracaktır.

Bir çocuk hayalinde ünlü bir ressam olmak ister, hatta hayallerinde geçen tüm görselleri resmetmek sergilemek, ister. Bu çocuk büyüyene kadar birçok zorlu eğitimden geçer. Sonunda hayallerini kağıda dökebilir.

Bir ömür emek ve deneyim vardır ortada.

Aslında emek verdiğin her şey sonucunda senin için değerliyken, emek vermeden sahip oluklarımız gelip geçici oluyor bu hayatta. Bu deneyim süreci içinde yaratım enerjisini de barındırmaktadır. Sadece maddesel bir ihtiyaç değil bazen de manevi bir öğreti barındırır içinde. Deneyim sonucunda bir tamamlanmışlık hissiyle birlikte olgunlaşma sürecini de başlatır.

Hayatımızda ertelediğimiz, önemli gelişim noktalarını düşünün. İçten içe yapmanız gerektiği ama yapmadığınız. Mesela yarım kalmış bir üniversite, yarım kalmış bir eğitim, tamamlamakta güçlük çektiğiniz bir iş, yetersiz hissettiğiniz ama bir türlü cesaret gösteremediğiniz tüm işler. İşte siz ne kadar ertelerseniz erteleyin o iş bitirilmeyi tamamlanmayı bekliyor olabilir. Bu tamamlanma aslında bir süreci kapsadığı için, kolay yoldan deneyim gelmeyecektir. Hatta ne kadar ret ederseniz o kadar uzaklaşacaksınız köklerinizden. Yukarıda saydığım birçok kök çakra dengesizlikleriyle karşılaşabilirsiniz. Sebepleri çok küçük yaşlardan başlayan koca bir süreç olsa da gerçeğimizi kabul ettiğimiz anda asıl köklenme başlayacaktır.

Kısa yoldan işlerini halletmeye çalışmak, olgunlaşmayı geciktirecektir. Bu konu sadece kök çakra değil irade ve benlik kavramlarını deneyimlemek sürecini de kapsar.

Ben olmadan, tek olmadan, var olmadan, madde olmadan, deneyim tam anlamıyla idrak edilemiyor. Bizler bu dünyaya geldik, bu bedenler vasıtasıyla deneyimliyoruz. Var olmadan yok, olamıyoruz. Yoktan var eden Yaradan’a şükürler olsun.

Elif YILMAZ ÖZTÜRK