Varoluş Dergisi

EŞ ZAMANLILIK

İnsanlar hayatta kalmak için mücadele etmiyorlar. Doğru bildiği şeyler doğru çıksın diye hayatlarını veriyorlar.’ Virginia Satir

Neyi istiyorsan önce onun için teşekkür etmelisin. Hayatta hiçbir şeye ihtiyacımız yok mutlu olmak dışında. Mutlu olmak için yaptığın her şey sana zaten katlanarak çoğalarak geri gelecektir. Bu harcadığın para olabilir, harcadığın zaman olabilir veya sarf ettiğin bir sevgi sözcüğü olabilir. Biz sonsuz bir varlığız beklentiye girerek beklediğin her ne varsa senden hızla koşarak uzaklaşacaktır unutma. ‘Beklenmeyeni bekle’ der bir Kızılderili atasözü.

Allah bize bir nefes kadar yakındır aslında her nefes alışımızda onun sistemini soluruz ve yine onun sistemini görürüz, tabii ki bizim fıtratımıza göre ondan çıkan sonsuz verinin zihnimizde deşifre edilmesi ile yalnız kendi nefsimize uygun olanları görme yanılgısına sahip oluruz.

Yani o şey bize her zaman bir nimetttir ama nefsimiz onu istemez ya da o kadar çok ister ki insan nefsine zulmetmeye başlar ve kendi kul hakkına girmeye başlar. Her insanın yalnızca ilahi planla bağlantısı vardır. Etrafında gördüğü kişiler bu ilahi planın sadece oyuncularıdır. Kuvvetli bir bireysel irade gösterebilmesi adına karşılıklı bir diyalog geliştirdiğini zanneder. Her kendine dönüşünde geliştirdiği irade ile en son kendi kalana kadar devam eder yolculuğuna. Kendinden başka kimsenin olmadığını anlayana ve idrak edene kadar. Bunları yaşarken teslim olmak gerekir ve hep farkında kalmak gerekir. Teslim olmakta her babayiğidin harcı değildir tabii ki.

Teslimiyeti ben eş zamanlılık olarak algılarım hep, eş zamanlı yaşanan olaylar spiral şeklinde insanın dikey düzleminde yaşanan ve tekamülüne hizmet eden bir kavram diye duymuştum bir konuşmada fakat insan zihninin düşünerek algıladığı zaman kavramı ise ‘lineer’ yatay düz bir çizgidir. Yarın der, tarih der, dündü der, o der.. Yarın ya da dün diye bir şey yoktur aslında bu bizim zihnimizin iki noktayı birleştirme çabasıdır. Halbuki spiral şeklinde eş zamanlılıkla ilerleyen ilahi zaman (zaman değil aslında) insanın vücudu boyunca enerji hangi çakrasında ise o çakralardaki blokajları temizlemek ya da o çakralarda yaşadığı ve aşamadığı olayları tekrarlamak suretiyle spiral bir döngü halinde yaşanır. O yüzden hangi olayın hangi tarihe ait olduğundan çok hangi boyuta ait olduğuyla ilgili bir fikir geliştirmek gerekir zannımca. Yani hep bir dairenin içindesinizdir. Dairenin dışına çıkmak tüm bu nefs mertebelerini aştığınız anlamına gelir ki, Allah herkese bunu nasip etsin.

Sevgiyle

Sebile Güneş

Sebile Güneş Nisan 1977 Yılında Bursa’da dünyaya geldi. İlk ve Orta Öğretimini Bursa Nedim Öztan İlkokulu ve Bursa Cumhuriyet lisesinde tamamladıktan sonra , Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünü kazanarak İzmir ‘e yerleşti . Mezun olduktan sonra evlendi, Defne ve Burak adında iki çocuğu var. 2002 yılından beri özel sektörde mesleğini yapmaktadır. Kendisine, sebilegunes2007@hotmail.com mail adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler