Varoluş Dergisi

ZİHNİNİZDEN İSTEYİN

Allah’tan değil zihninizden isteyeceksiniz arkadaşlar, Allah o işlere bakmıyor. : )

Bizim dileklerimizi gerçekleştiren Allah değildir ama her şey O’nun üzerine kurulmuştur. Allah, zihni de yaratandır tabii yanlış anlaşılmasın. Saf sevgiden oluşmuştur O, her şeyi kapsar Küll’den Zerre’ye. Bu sistemin kuralları vardır sadece, istekleri gerçekleştirmek gibi bir gayesi yoktur yani, özgür irade ile o kuralları ne şekilde deneyimleyeceğiniz size kalmıştır. Sistemin özü budur. Siz o kuralı bozduğunuzda game over olursunuz yani oyun dışı ve oyuna tekrar girebilmek için sıranızı beklemeniz gerekir, yeniden başlayacak olan oyun için.

Bizim dileklerimizi zihnimiz gerçekleştiriyor, zihninizden isteyeceksiniz her ne istiyorsanız. Zihniniz size izin verecek yani, o kadar ulvi bir Allah sistemi dururken, basit, sınırlı ve bilmediği şeyler olan bir zihinden birşeyler istemek sanırım uzman olmayan birinden yardım istemeye benziyor, : ) fakat tabii ki zihninizi en güzel şekilde programlarsanız, o da size en güzel şekilde hizmet edecektir. Bizler zihinsel olarak bulut gibi tepemizde dolaşan düşünce baloncuklarını alıp kendi planladığımız konularmış gibi kullanarak aslında hayatımızın yönetimini kendi elimize almış olmuyoruz. Yani tasarımınız neye uygun ise o tasarıma en yakın düşünce bulutlarını kendi isteklerimizmiş gibi algılıyoruz, bilinçsizce. Böylece, bir bilinç mevzusu bile ortada yok, olduğumuz yerde sayıyoruz. İnsan olmanın görevi bu değil halbuki, zihni bırakıp bilinçte yükselmek.

Zihin tam anlamıyla dünya demek, biz dünyayı çok sevdiiik ölüm bizden uzak olsuun aşık olduk yüreklendiiik kader bizden yana dursuuun, şarkısıyla (Sevmek Zamanı) yazımızı da burada süsleyelim. 😊 (Spotify da bunu şarkı olarak seslendirebilirim aslında 😊)

Sadece zihinde kalmak bizim dengemizi bozar, hasta edebilir, yani aslında kimi zaman içgüdüsel, kimi zaman sebebini bilemeden, kimi zaman da düşündüklerimizin aslında doğru olmayabileceğini, inançlarımızın sadece birer saplanıp kalınılmış düşünce kalıbı olabileceğini hatırlayarak ve uygulayarak bu dengeyi sağlayabiliriz.

Dini ritüeller, düşünceleri serbest bırakma teknikleri, yoga pratikleri , işte bize bu yapışıp kalmış,  gerçekmiş gibi algıladığımız yanlış düşünce kalıplarını bırakmamız ve alanımızda boşluk yaratmamız için yardımcı olurlar.

Mesela yerçekimi kuralı ilahi sistemin bir kuralıdır. Siz zihinsel olarak ben uçmak istiyorum deseniz de bu kuralı es geçemeyeceğinizi  bilirsiniz. Zihin uçmayı istese bile, evrensel yasalar gereği düşer ve oyun dışı kalırsınız. Bu, en düşük bilinçteki insanların bile bildiği bir yasadır ama yüksek bilinçlere çıktıkça düşüncelerinizin bile sistemde bir karşılığının olduğu farkındalığı çok az kişinin idrak ettiği bir konudur. Sadece düşünseniz bile Allah sisteminin yasaları gelir sizi bulur, ne düşündüğünüzü, niye düşündüğünüzü sorgulamaz bile. Düşük bir bilinçte iseniz de bunun farkında olamazsınız. İşte bu yüzden çoğu insan başlarına gelen olayların onların suçu olmadığı konusunda çok ısrarcıdır fakat sistem düşünceleri var etme yasasıyla, onları işleme alır. Güneş ile ısıyı zengin fakir, suçlu masum demeden herkese gönderir ama ancak zihnini doğru kullanan bunlardan maksimum faydalanabilir. Bir diğer İlahi yasaya örnek, çok para kazanmak isteyebilirsiniz mesela fakat bu kazanılan paralar bütünün hayrına kullanıldığında sistem  paranızı ve sizi  korur ve daha da çok bereketlendirir. Dinimizdeki zekat, gelirlerin paylaşımı ve kullanımı konusunda insanları uyarmıştır. Zihninizde ise bu yasa sadece sizden tarafa işletilir, farkında bile olmazsınız. Düşük bilinçten yükseğe doğru çıkıldıkça zihnin bunu nasıl anlamlandırdığını Tasavvuf çok güzel bir örnekle anlatmış mesela:

Şeriat Bilinci: Senin olan senin, benim olan benim. (Kulluğu öğretir )

Tasavvuf Bilinci: Senin olan senin, benim olan da senin. ( Allah ı Öğretir)

Hakikat Bilinci: Ne senin olan var ne benim. (Aşkı Öğretir)

En son Marifet Bilincine gelinir ki, çok az insan bu bilinçtedir . Tüm bu sistemin işleyişine Allah ile bir olup, artık ayrı gayrı yoktur diyerek, aşk ile hizmet etmeye başlar.

Konumuzun özüne dönecek olusak, ilahi sistemin yasaları olduğu gibi, zihnin de yasaları vardır, zihin ilahi sistemden ayrı değildir tabii fakat burada daha detaylı bir tanımlama yapılmak istenmiştir. Zihinsel yasalar kişiye göre değişebilir, istediğiniz hemen her şeyi gerçekleştirebilirsiniz inanın bunun için zihninizi geliştirmeniz yeterlidir, fakat zihinde dualite olduğu için her gerçekleşen iyi şey için peşinden kötü olan da gelecektir ve siz o kötü olanı da kabul etmek durumundasınızdır. Allah’ın varlığında ve birliğinde iyi ve kötü ayrımı yoktur, her şeye karşı sevgi vardır. Zihninizden istiyorsanız yani o sıra, madalyonun her iki yüzünü de kabul etmek durumunda olduğunuzu hatırlamalısınız. En basit bir düşünce olarak mesela, kazanıyorsanız sürekli, kaybetme zamanınız daha gelmemiştir de ondan. Tüm bunların en üzerinde  bir bilince sahipseniz eğer yani olaylara nötr ruh halinde yüksek bilinçte bir bakış açısıyla baktığınızda ne kazanan vardır ne kaybeden sadece gelip giden enerjiler vardır, bu enerjileri hissettiğiniz haller vardır, halden hale geçersiniz. Bazen üzgün, bazen neşeli, Allah sistemi sizin aracılığınızla bu halleri, hisleri deneyimler.

Ona kulluk etmek en basit algıdan işte bu şekilde olur, o yüzden her ne yaşıyorsanız yaşayın tadını çıkara çıkara, hissederek yaşayın, bitince de arkasını aramayın, yeni gelen bir düşünceye, hale, duyguya hoş geldin,  gidene güle güle demeyi öğrenin. Bizlerin bağlılığı bu duygulara, zihne değil Allah sisteminin özü olan, sonsuz sınırsız sevgi barındıran, kendi özümüzedir çünkü.

O zaman ne diyoruz, Allah ın ezeli ve ebedi sistemi içerisindeki varoluşumuzun keyfini aşkla çıkaralım. Düşünsel duvarlarımızdan bir an olsun sıyrılıp, içimizde sevgiyle  doldurduğumuz boşluklar yaratacak zamanlar oluşturalım. Doğa yürüyüşleri, hayvanlar ve çocuklarla birlikte geçirilen zamanlar, bunun için en güzel zamanlardır, her zamanki yaşadığımız rutin hayatlarımızda, zihin bizi hipnotize eder ve bulunduğumuz hapishaneden çıkmamıza izin vermez çünkü.

Sevgi ve Aşkla,

Sebile GÜNEŞ

Yararlanılan Kaynak; Ramaray youtube videoları

Sebile Güneş

Sebile Güneş Nisan 1977 Yılında Bursa’da dünyaya geldi. İlk ve Orta Öğretimini Bursa Nedim Öztan İlkokulu ve Bursa Cumhuriyet lisesinde tamamladıktan sonra , Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünü kazanarak İzmir ‘e yerleşti . Mezun olduktan sonra evlendi, Defne ve Burak adında iki çocuğu var. 2002 yılından beri özel sektörde mesleğini yapmaktadır. Kendisine, sebilegunes2007@hotmail.com mail adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler