Varoluş Dergisi

RÜYA ÇALIŞMALARINA GİRİŞ

Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki rüyalarımızın bazı parçalarını zamanla unutuyoruz ve beyin uydurarak yeni rüya/anılar yaratıyor. O açıdan kaydetmek çok önemli.

Rüyalar, insan beyninin en gizemli işlevlerinden biridir. Bilim insanları uzun yıllardır soruyor neden rüya görürüz? Rüyalar anlamlı mıdır? Kendimize ışık tutar mı?

Freud çok açık bir şekilde rüyaların bilinçaltı ile alakalı olduğunu ve sembolik bir dilde iletişim kurduğu konusunda nettir. Jung ise rüyaları bilinç dışının yanı sıra çok daha derin bir katmanla kollektif bilinç dışı ile bağlantıda olduğu büyük rüyalardan bahseder. Eskiler ise rüya konusunda hem fikirdir; rüyaların kaynağı rüya alemidir… Rüya alemi, bir çok formun -Jung’un deyimiyle arketipin- olduğu bir alemdir ve inanılır ki insanlar uyuduklarında ruhları bu alemde dolanır.

İster rüya alemine inanalım isterse en bilimsel yönden ele alıp bilinçaltı diyelim, şüphesiz rüyalar hayatımızda kritik öneme sahiptir. Peki rüya çalışmalarına, rüyalarımı anlamaya nasıl başlayabilirim? Bu çok kafa karıştırıcı bir sorudur ama aslında cevabı basittir. Buradaki adımlar genel taslağıyla rüya çalışmalarının temelleri aslında.

1.Adım Rüya Güncesi Tutun.

Bu adımı söylediğimde her daim bir karşı cevap gelir “ama rüyalarımı hatırlayamıyorum ki!!!” Veya “Ben rüya görmem ki”. İşte tam bu yüzden rüya güncesi tutmalısınız. Herkes rüya görür ama herkes hatırlamaz. Bu noktada rüya güncesi tutmaya başlamak beyninize “Ben rüyalara önem veriyorum, hatırla.” Komutunu vermek demektir.

Hatırlamak için Çaba Gösterin

Sabah kalkar kalkmaz. Her gün mutlaka uyanır uyanmaz, aktif zihne geçmeden yanınızda bir rüya güncesi bulundurun ve kendinizi hatırlamaya zorlayın. 1-2 haftanın sonunda yeniden hatırlamaya başlayacaksınız. Hatırladıklarınızı mutlaka tarihle birlikte rüya güncesine yazın. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki rüyalarımızın bazı parçalarını zamanla unutuyoruz ve beyin uydurarak yeni rüya/anılar yaratıyor. O açıdan kaydetmek çok önemli. Kristal kuvars, ametist, ay taşı gibi kristalleri yastık altına koymak da hem rüyaları netleştirmede hem de hatırlamada yardımcıdır.

2.Adım Kaliteli Uyku ve Uykuya Hazırlık

Rüya çalışmalarının elzem kuralı budur; kafanız dağınıksa, rüyalarınız da dağınıktır. Hiç sorun değil bu dağınık rüyaları da inceleyebilirsiniz. Ama berrak cevaplar için uyku kalitenizin yüksek olması gerekiyor. Bunun için kafanız karışık yatağa girmeyin. Gerekirse öncesinde meditasyon yapın, benim tavsiyem Reiki yapın, dinlenin, rahatlayın, güzel müzikler dinleyin, ada çayı yakın (aromaterapik olarak rahatlatır), mum yakın ve öyle yatağa girin. Ayrıca odanıza parlak ışık girmesin. Yatmadan önce sizi rahatlatan bitki çayları içebilirsiniz. Yasemin, melisa gibi bitkiler rüyaları destekleyen bitkilerdir.

3. Rüya Çalışmaları Yapan için Yatak Kutsaldır.

Rüya için tek aracınız var yatağınız. Bu noktada yatağınızın derli toplu olması, temiz olması, yatak odanızın dağınık olmaması oldukça önemli. Bütün bunların yanı sıra eğer yatağa çok düşünceli olarak girerseniz yatağınızda o enerji olacaktır. Eğer bu sürekli hale gelirse oradaki baskın enerji bu olacaktır. Bu uyku kalitesini de, rüyaların kalitesini de düşürecektir. Düşünme alanınız ayrı, huzurla uyuma yeriniz ayrı olmalıdır. Bu açıdan yatağa girdiğinizde dingin ve sakin olun. Yatak odanızda minik bir altar kurabilirsiniz. Kristalleriniz, sevdiklerinizin resimleri ve arada adaçayı yaktığınız bir köşeniz olabilir. İnanıyorsanız rüya kapanları asabilirsiniz. Bunlar sizin için rüyalar alemine, bilinçdışının derinliğine inmenize yarayacak yatağınızı ve odanızı kutsal bir mabede dönüştürecektir.

4. Adım Kaliteli bir Uyanma

Bu da önemli bir adım. Eğer sert uyanırsanız hemen rüyalar aklınızdan gider. Sabah belli saatte kalkmanız gerekiyorsa telefon sesinizi naif bir ses yapabilirsiniz. Naif uyanmak rüyalardaki mesajları kaçırmamak için önemli. Uyandığınızda duygularınıza bakın, bu rüyanın içeriği hakkında bilgi verir.

5. Adım Hayatın farkında olun

Mevcut ruh halinizin, döneminizin farkında olun. Gerekirse serbest çağırışım temalı yazı çalışmaları yapabilirsiniz. İç dünyanıza bakın ve nasıl bir dönemden geçiyorsunuz. Her şey güzel mi? Sıkışık mı hissediyorsunuz… Rüyalarınızdaki duygular gündelik hayatınızdaki duygulara tekabül eder…

6. Adım Rüyaları Yazma – Çizme (Mandala) Pratiği

Rüya güncenize yazdıktan sonra karakterleri listeleyin. Sembolleri listeleyin. Sizi duygusal olarak en çok etkileyen yerleri işaretleyin ve hayatın içindeki anlarla bağı var mı takip edin. Kendinize ait bir rüya yazma pratiğiniz olsun. Ben bazen anahtar sözcükler seçerim. Dilerseniz rüyalarınızın mandalasını yapabilir veya resmini çizebilirsiniz. Bunlar da şifalandırıcı ve rüya üzerine düşündüren şeylerdir. Özellikle rüyalarınızın mandalasını yaparken uygun renkleri seçmek, çemberler için uygun karakterleri yerleştirmek güzel bir metottur.  Bunlar dışında rüyalarınızı kağıtlara yazıp yakabilir veya bunlar gibi şahsi rüya seremonileri geliştirebilirsiniz. Bir seremoni olarak şunu önerebilirim; çok etkilendiğiniz bir rüyadaki imgenin hayatınızda olmasını istiyorsanız -ki zaten içsel olarak sizde olduğu için rüyada görmüşsünüzdür yine de seremoni yapmak iyidir- o nesneyi tekabül eden bir nesne satın alabilir ve yanınızda taşıyabilirsiniz. Şifre Örnek olarak  bir at gördüyseniz ve hepimizin bildiği üzere at sizin için muratsa, bir at sembolü taşıyabilirsiniz.

7. Adım Bütün Rüyalar hayırlıdır.

Bu çok önemli. İster kabus olsun isterse ışıl ışık tüm rüyalar hayırlıdır ve güzeldir. Bize iç dünyamıza dair bilgiler verirler, gelecek fırsatları veya geçmişimizdeki yüzleşmeleri açıklarlar.

Kabuslar yüzleşmeler ya da iç dünyamız veya gelecek şeylerle ilgili uyarı olabilir ama hayırlıdır. Bu noktada korkmadan yorumlayın. Lakin bir rüya çok uç noktada kutsal ve uç noktada kabus içeriyorsa bu rüyalar kimseye anlatılmaz. Sadece akan suya anlatılır ve serbest bırakılır. Bunlar yorumlanmaz. Çünkü güçlü dönüşümün habercileridir.

8. Adım Rüyanızı Kendiniz Yorumlayın

Bu bence en önemli aşamalardan biridir. Güzel bir rüya gördüyseniz, unutmayın o rüya “sizin beyninize” geldi, başkasınınkine değil. O yüzden rüyalarınızı yorumlatmayın, kendiniz yorumlayın. Eğer çok güvendiğiniz, sizi çok iyi tanıyan eş-dost varsa veya terapi amaçlı ise o zaman bahsedebilirsiniz. Joseph Campell “Rüyalar bireysel mitlerdir” der bunun anlamı şudur; içindeki sembolik dil sizin yaşanmışlığınızla alakalıdır. Klasik-evrensel bir sembolizm ile bakmak her zaman işe yaramaz. Rüyalarda hem bireysel hem de evrensel semboller iç içedir ve bireysel olanları siz anlayabilir ve ayırt edebilirsiniz. O sembol size neyi ifade ediyor? İlk defa nerde karşınıza çıktı gibi sorular sorabilirsiniz…

Bunlar her ne kadar basit gözükse de rüya hatırlamak ve onlarla bağ kurmak isteyenler için oldukça önemli giriş adımlarıdır. Rüyalar alemi içe içe geçmiş ve oldukça derin bir alem. Rüya  sembolizmi ise bambaşka ve çok uzun bir konu. Ama bu temel adımlar rüya çalışmalarına girişte sizlere çok yardımcı olacaktır.  Unutmayalım ki beynimizde, bu muazzam bedenimizde hiçbir şey boşuna değildir. Eğer ki rüya görüysek bu bahşedilmiş bir yetidir.

Efe Elmas

Efe ELMAS Mayıs 1989 İzmir, Bornova’da doğdu. 2007 yılında Bornova Anadolu Lisesinden, 2011 yılında Celal Bayar Üniversitesi Gıda mühendisliği bölümünden mezun oldu. İzmir Yüksek Teknolojisi Enstitüsünde yüksek lisans yapmakta ve gıda virolojisi üzerine çalışmaktadır.

2002 yılından beridir ezoterizm, spiritüalizm, Şamanizm, okültizm, simya, kristaller, şifa teknikleri, tasavvuf, uzakdoğu öğretileri, sembolizm ile arketipler ve antik dinler, felsefeleri ve mitolojileri, mitolojilerin içsel anlamları ile ilgili araştırma ve pratiklerine devam etmektedir.

2008 yılı ile 2014 yılları arasında alternatif haber ve spiritüalizm dergisi olan, aylık 300 bin okura ulaşan İndigo Dergisi isimli internet dergisinde kadrolu yazar olarak ezoterizm, dinler tarihi, spiritüalizm ve gizli öğretilerle ilgili araştırmalarını paylaşmış ve yazı kurulunda görev almıştır. İndigo Dergisinden sonra Kasım 2014’den beridir 3. Göz Dergisi, Derki ve Yuvaya Yolculuk isimli internet dergilerinde yazılarını yayınlamaya devam etmektedir. 2015 yılının Eylül ayında Şehime Gül Gözen ile Ankhamaya Farkındalık Atölyesini kurmuştur. Ankhamaya Farkındalık Atölyesi kapsamında, Sıla Akdeniz ile birlikte “Masal ve Arketip” atölyesi ve “Şifalı masallar” etkinliğ, Reiki eğitimleri, Şehime Gül Gözen ile “Şamanizm Üzerine Sohbetler” etkinliği, çeşitli seminer ve meditasyonlar gerçekleştirmiştir. 2016 yılının Eylül ayında kendi kurduğu “Kadim Lisan” ile mevcut etkinliklerine devam etmektedir.

2003 yılında tanıştığı ilk Tanrıça arketipinden bu yana, 11 yıllık yolculuğunu "Tanrıça'nın Uyanışı" adlı eğitim serisi olarak paylaşmaktadır.

Ruhsal konularla ilgilenmeye başladığı zamandan beri kadim öğretilere meraklı olan ve araştırmalar yapan Efe Elmas, 2013 yılının Ağustos ayında “Kutsal Maya İnancı”, “Şamanın Kozmik Dünyası” ve “Nagual Sembolizmi” isimli kitapların yazarı olan Maya Şamanı Ayşe Nilgün Arıt’la tanışması sonucu başladığı şamanik pratik ve araştırmalara halen devam etmektedir.

2003 yılında Habibe Elmas’tan Usui Reiki Birinci seviyeye uyumlanmış ve 2007 yılında Usui Reiki Master / Teacher seviyesine ulaşmıştır. 2010 yılının Mayıs ayında görür görmez hocası olacağını hissettiği, Usui Reiki 17. Son ışık Aşama ve Grandmaster/teacher İsmail Bülbül’den Usui Reiki Master /Teacher seviyesini yeniden almıştır. Ve böylelikle Reiki serüvenine daha da derinleşerek devam etmiştir. 2013 yılında Usui Reiki Grandmaster 5/6 seviyesini İsmail Bülbül’den almıştır. Reiki eğitimleri ve seminerlerini sürdürmektedir.

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler