“Bir ölümlünün emirleri, tanrıların hatasız,
yazıya geçirilmemiş, değişmez yasalarından
önemli olamaz. O yasalar, dün ya da bugün
yürürlüğe girmedi, ezelden beri vardılar
ve kimse bilmiyor nereden geldiklerini.”
Sophokles”Antigone”
Ah Oidipus! Evlatlık olduğunu bilmeden, Apollon’un kahinlerinden birinin söylediği ” Babanı öldüreceksin” kehanetini duyunca korkunç kaderinden kaçmak için yollara düştüğünde, attığın her adımda kaderine biraz daha yaklaşmıyor muydun? Ya öz baban? ” Oğlun tarafından öldürüleceksin.” deyince kahin, senin ayaklarını bağlatıp bir ormana attırmamış mıydı?
Ah kahraman Oidipus! Canavarın bilmecesini kolayca çözüp, şehri felaketten kurtardın da “sen” zannettiğinin “sen” olmadığını da çözebildin mi? Sonunda gerçekleri görüp de gözlerini kör ettin mi?
*
Sophokles’in Oidipus’u tüm çabasına rağmen değiştiremediği ,onun için belirlenmiş bir kaderi mi yaşıyordu?
*
Kader…
Alınyazısı…
Mukadderat…
Türkülerde, şiirlerde “kahpe ve zalim ” olmakla suçlanan kaderin bir oyunu mu her şey? Yoksa Sopphokles’in tragedyasında bahsettiği yasalar mıdır işleyen?
Yasalar…
Yasalar hep çalışır. Yasalar sonsuz, sınırsızdır: Sevgi, sebep- sonuç, çaba, teksir, yardımlaşma, birlik, hür irade, seçme, ahenk, tedriç… yasaları. İlahi irade yasalarından hangisinin seyrine, akışına uymayı başarmışsak, o akışın getirdiği sonuçlar bizim kaderimiz olabilir ancak.
Şuursuz ve idraksiz olarak otomatik bir hayat süren, atalet içinde yaşayan, aklını ve vicdanını geliştirememiş, faaliyetlerinin sonucunda gerekli tecrübe ve bilgiyi edinememiş varlıklara evrensel yasalardan her an, kesintisiz etkiler ve cevaplar gelmektedir. Çünkü bizim bir ve ortak kaderimiz beşerlikten insanlığa geçiş zorunluluğumuzdur. Evrenle ahenk içinde olma zorunluluğumuzdur. İnsanlığa geçiş sürecinde ilerleyemeyen varlıklar, şuurlanana kadar bu etkilerin, tesirlerin, cevapların gittikçe artan şiddetiyle karşılaşır. Herkes kendi akıl, bilgi, vicdan seviyesine göre alır cevaplarını.
Kader mi tüm yaşananlar yoksa yapılan hareketlerin, seçilen yolların, akıl, vicdan seviyemizin objektif sonuçları mı?
Kader dermiş ki: “Beni değiştirmek istiyorsan önce kendini değiştir.”
Sevgiyle…
Sema KUŞCU
Yorum yap