Varoluş Dergisi

HEPİMİZ ÖYLE DEĞİL MİYİZ?

Yakın zamanlarda bir doktor arkadaşımı çalıştığı hastaneye ziyarete gitmiştim özel izinle, onu beklemem için beni endoskopi yapılan bölüme aldılar. Sadece hastalar ve hastaların en yakınları o bölümde bulunuyordu. Oturacak yer sınırlı olduğu için, hastalarda dâhil olmak üzere ayakta bekliyorlardı.

Yakın zamanlarda bir doktor arkadaşımı çalıştığı hastaneye ziyarete gitmiştim özel izinle, onu beklemem için beni endoskopi yapılan bölüme aldılar. Sadece hastalar ve hastaların en yakınları o bölümde bulunuyordu. Oturacak yer sınırlı olduğu için, hastalarda dâhil olmak üzere ayakta bekliyorlardı. Herkesin yüzü asık, ağlayan çocukların çığlıkları ve o ağlayışlara dayanamayan annelerin yürek burkan bakışlarıysa en çok aklımda kalan…

Zaman ilerleyince, bir an dayanamadım,

  • ‘Ne kadar uzun sürdü bir türlü odadan çıkamadı doktor’ dedim.

Yanımda oturan, 60 yaşalarında bir kadın ;

  • ‘Evet uzun sürdü, annem içerde’ dedi, kısık sesle.
  • ‘Öylemi çok geçmiş olsun, nesi var?’
  • ‘Annem 90 yaşında. Alzeimer. Yürüyemiyor ve aklı başında değil, altını da bağlamamız gerekiyor artık. Çok kanaması oldu. Kolon kanserinden şüpheleniyorlar. O yüzden endoskopi yapılıyor.’

Duyduklarım bir felaket senaryosu gibiydi ama hepsi  bu da değil…

  • ‘Çok büyük ihtimal kolon kanseri ama ameliyat olamıyor. Geçen gün o kadar kanaması oldu ki hastaneye getirdik. Birden sedyede yatarken nabzı durdu, buz kesti bedeni. Hemşireler feryadıma koştular, nabzını bulamadılar, öldü dediler. Ben inanmadım öldüğüne. Başında ağlarken, tam yarım saat sonra öksürerek hayata geri döndü. Herkes korku içinde ne yapacağını bilemedi. Bir bendim ağlayarak sarılan ona. Aslında çok korkarım ölülerden, ama annem olunca her şey başka.’

Dinledikçe, ‘Bir kâbustayım Allah’ım uyansam.’ diyorum kendi kendime.

Ama o devam ediyor, anlatmaya.

  • ‘Kardeşlerim artık aramıyor bile, bizim de cepte metelik yok . Hastaneye bile damadım işten izin aldı, çalıştığı şirketten araçla bizi getirdi. Annem benim atamam, bırakamam, gücüm yettiği kadar bakacağım. Ben de pankreas kanseriymişim ameliyat oldum yeni. Tedavim sürüyor, çok yoruluyorum ayakta duramıyorum uzun süre’ dedi.

 

  • ‘Siz bir Meleksiniz. Allah her şeyi gönlünüze göre versin’ dedim, gözyaşlarımı içime akıtarak.

Bu onu çok duygulandırmış olmalı ki, gözlerinde birden endişe ve hüznün kaybolduğunu gördüm ve aniden kadın boynuma sarıldı,

  • ‘Hepimiz öyle değil miyiz?’ dedi.

Az sonra doktor arkadaşım odadan çıktı ve “Melek Hanım’ın yakını” diye seslendi. Koşar adımlarla, ne olup bittiğini anlayıp annesini almak için, odaya geçti kadın.

Ne zaman hastaneye gitsem, doğal olarak görüyorum ki herkesin yüzü son derece asık. Hiç kimse keyfinden orada değil. Hastane çalışanları ise gün boyu yüzlerce sorunla uğraşmaktan yorgun ve bitkin.

Bense sağlıklı halde bile orada olsam, uykum geliyor ve biran evvel oradan çıkıp bir nefes almak istiyorum. Başka bir doktor arkadaşıma bu durumdan bahsedince,

  • ‘Hastane burası negatif enerji yuvasıdır. Burada herkes dertlidir burada zaman da, yaşam da farklı akar’ dedi.

Eğer bir hasta iyileşeceğine inanır ve moralini yüksek tutarsa diğer hastalara göre çok daha hızlı iyileşiyor. Sadece bu da değil, tıbbi açıdan yapılacak bir şey kalmadığında, Reiki ile tanışıp hayata tekrar tutunanların önemsiz sayılamayacak hikâyeleri var. Bu kadar net istatistikler varken, bazı ülkeler bu konuda çoktan bazı düzenlemeler yapmış bile.

“The Washington Post” gazetesindeki bir makaleye göre 2014 senesinde, 60’tan fazla ABD hastanesi hasta hizmetlerinin bir parçası olarak Reiki’yi uyguluyor ve 800 hastanede, hastane personeline Reiki eğitimi verilmiş durumda. Her yıl Amerikan hastanelerinde 30.000’den fazla hemşire Reiki uygulamasını öğreniyor ve pratik ediyor.

Sadece Amerika mı? Elbette değil. Arjantin, Avustralya, İngiltere, Portekiz, İspanya, Kanada ve Meksika’da hastanelerde, tamamlayıcı tıp adı altında Reiki uygulamaları veriliyor.

Kim bilir, belki bir gün Melek Hanım ve diğer hastalar da hastane hizmetinin bir parçası olarak Reiki enerjisiyle tanışma şansı yakalar.

Hastanelerdeki Reiki uygulamaları ile ilgili bir kaç yazıyı eklemek istedim.

Sağlıklı günler dileğiyle…

 

 

1 yorum

  • Bu yazıyı okuyunca içime ateş dustu diyebilirim. Reiki ile Annemin sağlığında tanışmak isterdim. Ben surekli moral ve Annecigime tiyatro oynadım Rahmetli Annecigim’in astim bronsit ve koah hastasiydi.3 yil gun.acil servis ve yogun bakimlarda gecti diyebilirim. Fakat ben Dok.umutsuz ol.donem de bile disari cikar aglar sinra yuzumu yikar makyajimi tazeler ve iceri girip Annecigime Supersin yine sonuclar mukemmel bak daha iyi olursa eve cikacagiz diye soyler ve dok.izin alip bir iki gun evde kalir kotulesince tekrar has.giderdik 3 yilimiz boyle gecti Yine kötüleşti ve busefer yogun bakıma girdi ve kalbi dayanmadi ve kalbi durdu. Kisacasi moral çok onemli. Reiki egitimim de olsaydi sifa da verebilirdim.

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler