Yılın en güzel zamanları geldi.
Güneş Koç’a geçti, astrolojik olarak yeni bir yıl başladı.
Tohumları atmanın, canlanmanın, yeniden Hasan Tahsin’in ilk kurşunu misali fırlamanın, atılmanın mevsimi geldi.
Doğa gibi biz de tomurcuklanıyoruz.
Çiçek açmaya hazırlanıyoruz.
Gevşiyor gönül yayları, bahar geldi.
Aşk kokuyor gökyüzü, güneş parlıyor.
Ayazı hatırda kalsa da kış atlatılmış, bahar ben buradayım artık diye sımsıkı sarılıyor.
Ahh Canım Okur,
Tıpkı senin gibi benim de içim kelebekleniyor.
Elma ağaçlarının içine saklanmış umutlar patır patır çiçek açıyor.
Var mısın bu baharda birlikte çiçek açmaya?
Var mısın bu baharda birlikte kuşların cıvıltılarına karışmaya?
Var mısın bu baharda birlikte neşe dolmaya?
Var mısın bu baharda birlikte aşk olmaya?
“Seni bir kere öpsem ikinin hatrı kalıyordu, iki kere öpsem üçün boynu bükük” diyen ustaya selam olsun.
Var mısın evreni öpücüklere boğmaya?
Ne verirsen onu alırsın, oyun böyle ya…
Gelin bu baharda güzellikleri çoğaltalım hep birlikte.
Kalın kazakları attığımız gibi atalım kederi, hüznü, geçmişi üzerlerimizden.
Naftalinleyip hurçlarla yüklüklere saklayalım.
Onlar da orada demlensin bizden uzakta.
Vakti gelip yeniden çıktıklarında yeni gibi karşılayalım.
Var mısın bu baharda birlikte efil efil, rengarenk elbiselerle nefes almaya?
Baktık bir küçük yağmur görünüyor.
Buluttur, elbet geçer deyip bir deri ceketle ardından gelen güneşi aşkla karşılamaya var mısın?
Yaşama yeniden çoşkuyla sarılmaya birlikte var mısın?
Her daim.
AŞKla,
Selin BİNAY
Yorum yap