Varoluş Dergisi

YETENEĞİN YAŞI OLUR MU?

Yaşam insanın kendini keşfetme yolculuğundan ibaret.

Kendine kendine bir yolda kendinle yürüyüşün. Tümseklerle çukurlarla bata çıka, koşa yorula yol alıyoruz her birimiz.

Bu yolculuğun menzillerinde bir parçamızı daha keşfediyor, heybemize atıp yola devam ediyoruz kel oğlan misali…

Her keşifte başka bir hediye karşılıyor bizi.

Aa ben böyleymişim, diyebiliyoruz.

Neyi neden yaptığımızı anlamlandırabiliyor, bir durak daha yol alıyoruz.

Bu konu yeteneklerimizi keşfetmeye gelince bir parça ket vuruluyor lakin.

Bir zamanlar birileri bize bizi anlatmış, biz de kendimizi öyle varsayıp kabul etmişiz. Çok azımızın aklına geliyor geçmişinde “yapamıyorum” diye bildiği bir şeyi “belki şimdi yapabilirim” diye yeniden denemek. Bir şeyler uhde kalmış oluyor, dönüp de kendimize hediye etmekte zorlanabiliyoruz.

Birileri bir şeyleri iyi yapıyor diye bizden daha iyi yaptıklarını varsayıp o topa hiç girmeyebiliyoruz. Çocuklukta komşunun kızı güzel şarkı söylüyorsa biz içimizden mırıldınmayı seçmiş olabiliyoruz ve büyüyünce dönüp yeniden bakmadığımızda şarkı söylemenin keyfinden kendimizi mahrum bırakabiliyor, dahası bizim de tıpkı komşunun kızı gibi güzel şarkı söyleyebildiğimizi hiç keşfedemeden göçüp gidebiliyoruz. Ne acı ki biz o zevkten eksik, dünya bizim sesimizin güzelliğinden eksik kalıyor belki de bu yüzden.

Vera Wang ilk tasarımını 40 yaşında yapmış, şu anda dünyanın en başarılı tasarımcılarından biri. Çünkü 40 yaşında dönüp yapabiliyor muyum diye bir bakmaya cesaret etmiş kendini keşfetme yolculuğunda.

Eminim aklınıza birçok örnek geliyordur bir yerlerden. Belki duyduğunuz bir geç keşif öyküsü, belki bir uzak akrabanızın emeklilik yıllarında keşfettiği resim yeteneği, belki şarkı yarışmalarında ilham olmuş yaşça büyük yarışmacılar…

Hadi gözlerinizi kapayın ve bugün bu soruyu sorun kendinize:

Ben neyi yapmak istiyorum, neyi yapabilsem çok güzel olurdu?

Kalbinizde beliren hangi kıvılcım ise düşün peşine.

Cevabınızı denemeye cesaret olsun!

AŞKla,

Selin BİNAY

 

Selin Binay

Çağlayarak Akan Nehir/ Astrolog / Astropsikoloji Yazarı / Holistik Yaşam Koçu / İletişimci/ Sosyal Hizmet Uzm/ Wordwhisperer/ Daimi öğrenci/ İnsan/ Teslim / Kendi /

Ben Selin
Çağlayarak akan nehir!
Biraz taşkın biraz durgun.
Üzerimden sular çağladıkça taşarken dibimde hayat sükunetiyle devam eder. Balıklarım, kurbağalarım, taşlarım, yosunlarım... Sükunetimdeki kalabalığım.
Kendi yolumda akarken beni sarmalayan toprağı besler su olurum, içime aldığıma yaşam olurum.
Bir hayalim var; karışmak denizlere. Bir damlanın çokluğuna, bin damlanın bolluğuna, bir nehrin birliğine, buluşup nice kendim gibi nehirlerle tatlı sularımı karıştırmak denizlere...

Ben kimim? Ben senim.
Aşkla,
Selin Binay

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler