Dünya dört buçuk milyar yaşında deniyor, biz ise iki bin yirmi dört sene önce başlamışız dünyanın yaşını saymaya, kim bilir belki de sayılı gün çabuk geçsin diye. Tüm dinlerin, öğretilerin döne döne söylediği en önemli şey erdemli insan olmak olsa da, kendimize bakmayı bırakıp, bu insanlardan bir şey olmaz, bu kadar haksızlık, adaletsizlik, yolsuzluk varken sayalım da günleri, getirelim dünyanın sonunu mu demişiz?
Kim, ne zaman, ne sebepten bir hesaplama olayına girişti bilemem. Bildiğim tek şey yaşadığımız bu gezegen, güzel yürekli, erdemli insanlar hatrına dönüyor. Bir sürü erdem sayabiliriz; hoşgörü, inanç, anlayış, cesaret, bilgelik, sadakat, şefkat, mizah, merak, nezaket, merhamet ve daha nicesi… Hepsi harikulade, hepsi farklı farklı açılardan üzerine konuşulsa, yazılsa da doyulamayacak güzellikler. Her birimizin yüreğinin bir köşesinde, her şey ve herkes için olmasa da ufacık bir şey için bile var olan merhamet duygusu üzerine gelin eğilelim, bakalım varsa, vicdanımız çıplak mı..
Vicdan kelime anlamı ile hiç kimseye kötülük yapmamaktadır, hiç kimsenin hakkını yememektir. Bir kimseye kötülük nasıl yapılır ki? İlla malını, mülkünü, hakkını, bedenini, duygularını gasp ederek mi? Bunun ucu bucağı olamaz sanırım, bir insan vicdansızsa akla hayale bile sığmayacak şeyler yapabilir. Vicdansızlık ise bir insanın, hayvanın canının yanacağını bile bile kendi menfaatleri uğruna davranmaktan öteye gitmemektir. (Hayvanların canının yanması kısmında besin piramidini dahil etmedim o başlı başına bir yazı başlığı olur çünkü 😊) Gelişmiş insan modelleri, maalesef silahlarını beyinleriyle kuşanıp şiddeti, kan yerine gözyaşı akıtmak için kullanarak vicdansızlıklarını sergilemektedirler. Hoş, hala kan akıtmaktan yana olan eski nesil insan modelleriyle birlikte yaşasak da yeni nesil insanlarla savaşmak yerine vicdanımıza merhamet kuşansak kafi. Adaletsizliğe, yolsuzluğa, haksızlığa sen de bir başka zulümle cevap veriyorsan kıyafetsiz kaldın demektir.
Peki, bir diğerine yardım ediyormuş gibi yapıp, sadece kendi menfaatlerini düşünerek ürettiği hayali vicdanın üzerine merhamet giydirsen de mi kıyafetsiz kaldın? Oysa bir kumaş parçasından fazlası olmalı ki merhamet dünya dönmeye devam etsin. Yoksa, sen de günleri sayanlardan mısın?
Merhamet öyle bir erdemdir ki sana kötülük yapanlara dahi kötülük yapmamaktır. Karanlığı karanlıkla çoğaltmak yerine, sadece durmak bile mum yakmaksa eğer eylemsizliği ışığa dönüştürmenin tam sırası. “O kadar zulme uğradım kayıtsız mı kalacağım” iç sesleriniz yankılanıyor kulaklarımda. Hak aramak ayrı, can yakmak niyetiyle hareket etmek ayrı. Hayatta o kadar kıldan ince kılıçtan keskince durumlar var ki, zaten buralarda yaşayabilmektir maharet. Bırakın kötülük, acı, gözyaşı, haksızlık, adaletsizlik………… yerine merhamet olsun hüneriniz. Bırakın ki dünya dönmeye devam etsin ve biz sadece zamanı yönetebilmek için günleri sayalım.
Dilerim, tüm insanlığın hakiki vicanını merhamet kucaklasın.
Sevgiyle.
Sultan Merve GÜZEL
O kadar eminim ki yollarımızın boşuna kesişmediğine yüreğine ve kalemine sağlık…. Seni çokkkk ilerilerde görmek dileğiyle,sevgiler……
Canımm enerjin harika, çok güzelsin, çok teşekkür ederim 🩵