Varoluş Dergisi

VAGUS SİNİRİ

İnsan vücudunun kontrolü hormonlar ve sinir sistemi ile olmaktadır. Sempatik sinir sistemi ve enterik sinir sistemi ile birlikte parasempatik sinir sistemi, otonom sinir sisteminin üç dalından biridir ve sakinleştirici işlevi vardır. Vagus siniri, parasempatik sinir sisteminin ana katılımcısıdır.

Vagus siniri, beyin sapından direkt çıkan,  göğüs kafesinden karna kadar uzanan en uzun kranial sinirdir. İnsan vücudundaki uzun yolu nedeniyle “gezgin sinir” olarak da tanımlanmıştır. Beyinden sindirim sistemine ve sindirim sisteminden beyne çift yönlü bilgi taşır.

Vagus siniri, öksürme, hapşırma, yutkunma ve kusma gibi belirli refleks hareketlerinin düzenlenmesinden sorumludur. Ama en önemli işlevi, bağırsak, karaciğer, kalp ve akciğerler gibi iç organların bilgilerini beyne iletmektir. Yani iç organlarınız ne haldelerse, ne durumdalarsa bunu beyne söyler.

Gıda alımı durumunda sindirim sistemini kontrol ederek hormonal mekanizmalarla birlikte ne kadar besinin emileceğini, ne kadarının depolanacağını belirler. Bağırsaktan çıkan sinyalleri beyne ileterek gıda alımının kontrolünü ve doygunluğun, mide boşalmasının ve enerji dengesinin düzenlenmesini etkilerler.

Bu işlevlere ek olarak vagus sinirinin antinflamatuar etkisi vardır, yani bağışıklıkta etkilidir. Ayrıca, stres varlığında strese uyumsal tepkilerin verilmesinden sorumlu olan HPA ekseninin aktivasyonu/düzenlenmesinde yer alır. Ben bu yazımda bu konu üzerinde duracağım.

Vagus siniri parasempatik sinir sisteminin en önemli öğesidir dedik. Yani vagus aktifse biz sakiniz, biz sakinsek vagus aktiftir. Kısaca vagus düzgün çalışıyorsa huzur var demektir.

Aslında son derece kolay olan bu aktivasyon ve huzur, çağdaş yaşam adı altındaki gereksiz koşturmacalı hayatta biraz zorlaşmış durumda. Düzgün nefes aldığımızda, sonuç hedeflemeden sadece süreçte kaldığımızda, doğayla iç içe olduğumuzda, gökyüzüne bakıp, kuş sesi, akan su sesi duyduğumuzda, aynada yorumsuz gözümüzün içine baktığımızda vagus otomatik olarak aktifleşiyor ve bizi huzura taşıyor. Ama biz yoğun trafikte stres yükleniyoruz, nefes alışımız doğal halinden çıkıyor. Nefesimizi tutuyoruz çoğu zaman haberimiz yok. Karnımızda blokajlar… Sevmediğimiz bir işyerinde çalışıp sevmediğimiz insanlara katlanıyoruz, işi kaybetme korkusu ile söyleyeceklerimiz boğazımızda düğümleniyor, boğazımızda blokajlar… Aman biran evvel bitsin de eve gideyim düşünceleri ile çalışıyoruz, sonuca odaklanıyoruz, işimize, sürece kendimizi vermiyoruz. Yumruk sıkıyoruz adeta nefretten, kollarda, bileklerde blokajlar… Aynaya bakıyoruz, var olan kendimizi değil olmak zorundaymışız gibi kafamıza sokulan şartları

görüyoruz. Uymadığımız takdirde kapılan panik ve gelen çökkün ruh hali, göbekte, zihinde blokajlar…

Bu durumlarda sempatik sinir sistemi aktif, garibim vagus pasif durumda. Tabi bizim sakinlikte rafa kalkmış durumda. Hoşgeldin depresif ruh hali…

Modern yaşamak uğruna kendini kaybeden bizler için bilim adamları, “madem bu hengamede sakin kalamıyor bu insanlar, o zaman biz onları sakinleştirelim” diye bir yol denemişler ve  depresyon tedavisi için vagus sinirini aktifleştirme yolunu bulmuşlar.  Bunun için iki yöntem kullanmışlar.

Bir tanesinde (iVNS) cerrahi olarak göğsün sol tarafında deri altına küçük bir puls üretici (küçük bir jenaratör diyebiliriz) yerleştirmişler. Bu sinyal üreticiye bağlı olan elektrotları da sol servikal vagus sinirine takmışlar. Jeneratör sinyal ürettikçe vagus sinirini aktive etmişler ve bu yolla sanki vagus siniri çalışıyormuş da kişi huzurluymuş, normdaymış mesajı yollamışlar.

İkinci yöntem olan transkutanöz VNS (tVNS) de ise, herhangi bir cerrahi prosedür olmaksızın vagus sinirinin uyarılmasını sağlamışlar. Bu yöntemde impuls üreticiyi kulak klipsi yolu ile kulağa bağlamışlar ve bu şekilde vagus sinirini aktive etmişler.

Avrupa’da çok merkezli bir çalışma, tedaviye dirençli depresyonu olan hastalarda VNS’nin depresif semptomlar üzerinde 3 aylık sürede %37, 1 yıllık sürede %53 oranında olumlu etkisi olduğunu göstermiş.

Benzer çalışmalar, sevgi, şefkat meditasyonlarının, olumlu sosyal ilişkilerin, düzenli farkındalık meditasyonlarının, yoganın, farklı frekanslarda, yoğunluklarda, uzunluklarda ve inspirasyon sonu ve ekspirasyon sonu tutuşlu bir dizi nefes alma tekniklerinin stresle başa çıkmada ve psikolojik iyileşmede etkilerini araştırmışlar. Sonuçta da iyileşmeye yol açan vagal tonun arttığını, vagus sinirinin doğrudan uyarıldığını kısaca bu uygulamaların bizleri iyileştirdiğini, sakinleştirdiğini ve

ve normalleştirdiğini göstermişler.

Kısacası tıbbi uğraşa gerek olmadan vagus sinirini basitçe aktifleştirebiliyoruz ve norma ulaşabiliyoruz.

Diş hekimi olmanın yanında, bir reiki eğitmeniyim. Çalışma verisi olarak değil ama deneyim olarak reikinin de kişiyi sakinleştirdiğini ve vagus aktivasyonu yaptığını söyleyebilirim…

Size hangi yöntem, uygulama uygundur bilemem ama bir tanesine bağlanın ve alışkanlık haline getirin derim. Hadi baheneniz var, klasik yoğunum, vaktim yok vs diyenlerdenseniz de soğuk su ile temas, gülmek, sarılmak, doğa ve hayvanlarla vakit geçirmek, farkında kalmak ve sevmenin de vagusu aktifleştirdiği ve bizi sakinleştirip iyileştirdiği bilinir.

Aslında iyileşmek ne kadar basit değil mi?

Kaynak: Breit ve ark. (2018). Vagus nerve as modulator of the brain -gut axis in psychiatric and inflammatory disırders. Front Psychiatry. 9, 44.

Emine NALÇACI MAVİŞ

 

Emine Nalçacı Maviş

4.10.1984 Ankara doğumlu. Lisans/Yüksek Lisans dahil tüm eğitimlerini Ankara'da aldı. Çocuk diş hekimi oldu. Ankara, Sinop, Düzce’de çalıştı. Evlendi. İstanbul’a geldi. Bilincine ışık yakarak, hayata bakışını, böylece hayatını değiştiren Reiki Hocası İsmail Bülbül ile tanıştı. Şu an Reiki 3b öğretmeni oldu. Reiki’yi bilime katmalıyım isteği ile Yeditepe Üniversitesi Fizyoloji bölümünde doktoraya başladı. Böylece bir kez daha insanın mükemmel yaratıldığına şahit oldu. Reiki Okulu’nda öğrendiği öğretilerin soyutluğunun doktora bilgilerinin somutluğu ile desteklendiğini görünce yürüdüğü yolun doğruluğundan emin oldu. Düşüp kalkmalarından sonra o yolda koştuğunu hissediyor. Dönüp duruyor bakalım. Allah sonunu hayır etsin. Bu arada bir kızı, bir oğlu oldu. Onlar ve yaşadığı hayat sayesinde sevgiyi, sabrı, merhameti ve tüm güzellikleri hayatına katmaya çalışıyor. 2022 sonu itibarıyla Usui Reiki Grandmaster 5&6.Aşama olmuştur.

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler