REİKİ DUYGUSAL YARALARI NASIL İYİLEŞTİREBİLİYOR?

Reiki, artık tüm dünyada tanınıyor. Kutsal şifa enerjisinin farklı alanlarda kullanımı arttı;  hatta başta  ABD, Hollanda ve İngiltere gibi gelişmiş ülkeler olmak üzere birçok batılı ülkede Reiki resmi olarak temel tıp hizmetlerine destek olarak kabul ediliyor ve sigorta şirketleri tarafından Reiki seans ücretleri tamamen karşılanıyor.

Reiki, genelde fiziksel yaralanmalar, ağrılar ya da vücutta hissedilen fiziksel olağan dışı durumlarda şifa amacıyla kullanılıyor ama insanların çoğunluğu, Reiki’nin, geçmişte yaşanan duygusal  travmaların, kötü anıların bıraktığı olumsuzlukların tedavisinde  (kolay atlatılmasında ya da etkilerinin azaltılmasında) kullanılabileceğini ya hiç bilmiyor, ya da bunu anlamakta ve inanmakta güçlük çekiyor. Peki gerçekten Reiki duygusal dünyaya nasıl etki edebiliyor?

Bunun sırrı tamamen anıların, travmaların aynen fiziksel yaralanmalar gibi vücutta organlarda ve hatta hücrelerin hafızalarında saklanmasıyla alakalı. Vücudumuz tüm yaşadıklarımızı hem beynimizde, hem de genellikle o anının en çok tesir ettiği organda, hatta çoğunlukla da tüm vücutta  saklıyor. Bu travmalar  tüm sonraki yaşamımızı olumsuz etkiliyor ve insanlar bunun sonucunda , antidepresanlara yöneliyor. Bundan birkaç yıl önce gelişmiş ülkelerde yaşayan insanların %7-8’i bu ilaçları kullanırken, şu anda bu oran resmi olarak 13%’lere yükseldi. Kısaca,  insanların psikolojik yardıma olan ihtiyaçları daha da arttı. İşte bu yüzden çevremize; Reiki’nin bilinmeyen bu alandaki kullanımını aktarmak ve insanları bilgilendirmek çok önemli. En başta bir  ‘Grandmaster’  tarafından yapılacak, bilinçaltı  temizliği ve sonrasında  belirli zamanlarda, bu duygusal alanları hedefleyecek Reiki şifa seanslarıyla, geleceğe daha olumlu ve pozitif bakmak mümkün.

Geçtiğimiz yıllarda, İngiliz The Sun gazetesi, nakillerden hemen sonra, organ nakli olan kişilerin duygusal olarak değiştiğini belirten bir yazı yayınladı. Tıpta ilk kez ABD’li bir doktor tarafından (Dr. Garry Schwarz) açıklanan bu duygusal değişimler, tıp dilinde “hücresel hafıza” adı verilen bir gen özelliği sayesinde gerçekleşiyormuş. Buna göre, vücudun hücrelerinde depolanan  bilgiler, ömür boyunca yok olmuyor ve organ bağışı yoluyla ikinci ve üçüncü şahıslara da aktarılıyor. Kısaca, iyi ve kötü anılar, tam anlamıyla görsel olarak hatırlanamasalar dahi etkisel olarak taşınabiliyor.

Reiki ile dokunarak  ya da uzaktan; fiziksel vücuda nasıl şifa verilebiliyorsa aynı şekilde organlarımızda saklanan bu acı anılara ve travmalara da  ruhsal şifa sağlanabiliyor. Bu seansların yeterli yetkinliğe sahip bir ‘Reiki Grandmaster’ tarafından uygun şekilde yapılması ve rahatsızlığın kişi tarafından bilinmesi, kabul edilmesi, dile getirilmesi ve şifa aranması ve de sonrasında o seansta rahatsızlığın Reiki ile hedeflenilmesi kafi.

Reiki gerçekten çağımızın mucizesi. Fayda ve kullanım alanları ne kadar çok öğrenilir ve de yayılırsa, insanlığa sonsuz yardımını  sürdürecek…