Varoluş Dergisi

ÖZGÜRLÜK NE ZAMAN BAŞLAR?

Hemen cevabı vermek istiyorum. Sevmeyi öğrendiğimizde başlar. Kendini sevmek, yani her şeyi affedebilmekle başlar. Yazmak ne kadar kolay. Yeteri kadar sessizsen her şeyi duyabilirsin. Kabul ettiğinde her şeyi olduğu gibi sessizlik sen de başlar. Kendini çok iyi bilmek, tanımak gerekir. Uyanmak gerekir, kendine uyanmak.

Sürekli konuşan, hiç durmayan, yanıltan zihninizi keşfettiniz mi? Varsayımlar alemi ne kadar büyük ve aydınlık değildi orası. İşte bu kısım bir dönüm noktası. Kendimizi fark edebildik mi? Bir adım arkaya atıp düşüncelerin arkasına geçebildik mi? Oraya kadar neler yaptık peki? Bu soruya güzel bir cevap veren yok ki. İşte affetmekte burada devreye giriyor. Eğer affetmezsek kendimize farkında olmadan koyduğumuz kurallarla kısıtlamalarla özgürlüğümüzden kendimiz vazgeçiyoruz. Affet yolcu, kendini affet, aç kalbinin pencerelerini, buraya kadar yaşadıkların sana bir şeyler öğretmek için başına geldi? İçindeki karanlıklar aydınlanana kadar, karanlıklar sana aynalanıyor, An’la. Kendini sevmeyi öğrenene kadar bu devam ediyor. Affetmeyi öğrenene kadar. Karşımızdakini kendimiz gibi görene kadar. İşte hayat o zaman başlıyor. O zaman An’da kalmak ne kadar keyif verici bir hale geliyor. Ne kadar güzel hissetmek dünyayı olduğu gibi, zihin araya girmeden. Doğayı hissetmek, kuşlar ne kadar yoğun ve anlamlı, bir şeyler anlatmak istiyorlar sanki, ne kadar güzel gökyüzü. İşte o zaman o enerjiyi bulacaksın kendinde, o zaman isteyeceksin o hiç gitmediğin yere gitmeyi. O zaman varoluşunla barışacaksın. O zaman karşılıksız vermek isteyeceksin. O zaman hata yapmaktan korkmayacaksın, çünkü hatalarınla sevdin kendini.

Düşüncelerimizi özgürce söyleyebilmek, olduğu gibi belirtmek ne kadar önemli. Kendini ifade edebilmek, kendine rağmen. Kendi sınırlamalarımızın arasına sıkışmadan, iletişim kurabilmek. Karşımızdakine fırsat vererek dinleyebilmek, anlayabilmek, tam olarak olanı anlayabilmek. Kalpten kalbe bir yol varmış, öyle değil mi? Daha yaşanacak ne güzel şeyler var yolcu.

Hakkımızı savunmak, kimsenin kul hakkına girmeden, edeple, sevgiyle, güzel sözler kullanarak, iyi niyetle. An’ ı taşırmadan, yeri geldiğinde. Zaten böyle yaşarsa insan, ne ararsa kendinde ararsa, her istediğini yapar tabii özgürleşince.

Aydın Yakupoğlu

Ağustos 1979, İstanbul’da doğdu. 2002 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. 2005 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği yüksek lisans bölümünü bitirdi ve özel sektörde çalışmaya başladı. 2013 yılında bir kız çocuğu babası oldu. 2018 yılında Reiki öğretmeni İsmail Bülbül ile tanıştı ve pozitif yönde bir değişim geçirdi. Şu an Reiki 3a (Master) aşamasında ve insanlığa yardımcı olma bilincindedir.

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler