Şimdi sana bir sır vereceğim, bir müjde, bir mucize… Hayatını sen nasıl istersen öyle inşa edebileceğini biliyor musun? Çünkü sistem böyle dizayn edildi. Daha iyiye dönüşmek için seni bekliyor. Çok istemeni bekliyor. Kuşkusuz inanmanı bekliyor. Arif ‘Acıktığın zaman ekmek istediğin şiddette dua edip istemiyorsan kendini kontrol et.’ demiş. Ne güzel demiş… Çok iste, olacağından şüphe etmeden, çok fazla iste. Fırsatlar bitmiyor, olasılıklar sonsuz, işaretler her yerde. İnan. İmkansız gibi görünen şeyin imkansız olduğunu sen nereden bileceksin?
-Ama nasıl olabilir?
-Bir şekilde…
Şimdi sana bir hikaye anlatacağım. Belki de bir müjde, bir mucize… Bu hikaye 24 yaşındaki Afgan kadın Fami’nin hikayesi. Ayrıntıya girip yürekleri çok fazla dağlamadan Fami’nin hikayesini anlatmak isterim. Fami eşi ve iki küçük çocuğuyla ülkesi Afganistan’daki savaştan kaçarken bir bot kazası geçirir ve o kazadan bir tek Fami sağ çıkar. Fami her şeyini kaybetmiştir. Dünyada yapayalnız kalmış, dilini, yolunu, izini bilmediği bir ülkeye, Türkiye’ye sığınmıştır. Gel gelelim bana… Hayatımın en zor günlerinden birini geçirdiğimi sandığım 2022 yılının son günlerinden birinde Fami ile yollarımız bir vesileyle kesişti. Bu bir tesadüf müydü? Değildi. Fami hayatıma bir mucize gibi düşmüştü. İnanın o gün neye üzüldüğümün, neyi çözemediğimin hiçbir anlamı kalmamıştı artık. Hayatımda gördüğüm en hüzünlü kara gözlere sahip Fami, göçmen vizesi alıp hayatta kalan tek yakınının, kardeşinin yanına, Almanya’ya gitmek için o yorgun ve acılı haliyle bir savaşa girişmişti. Pasaportu bile yoktu. Ama Fami’nin hayata tutunacak bir umudu vardı. (Hep vardır.) Açlıktan kırılan bir insanın ekmek istediği gibi dua ediyordu Fami. Bu yüzden de Fami o vizeyi alacak, Almanya’ya gidip kardeşine kavuşacak ve yeniden başlayıp, bu sefer güzel bir hayat yaşayacak. Çünkü mutlaka celâlden sonra ikram gelir. İnanıyorum. Eminim. Sen de inan Fami’ye. Güzel dileklerini dualarını yolla ona. Olur da bir şeye canın sıkılırsa Fami’yi hatırla. Fami’nin hayata tutunuşunu hatırla.
-‘Ama nasıl olabilir?’ deme.
– Bir şekilde… Unutma…
Şimdi sana birkaç diyeceğim var. İstersen müjde de, istersen de mucize… Ey ahali! Duyduk duymadık demeyin!
*En başta sağlıklıysan ve sevdiklerinleysen hayata teşekkür et.
*İçini temiz, kalbini ferah, hayallerini geniş tut.
*Tesadüflerin küçük sihirler olduğuna inan.
*İnsanlar yorgun, onlara gülümse; günaydın güzel sözcüktür, daha çok söyle.
*Elini arada sırada toprağa, bazen de bir hayvanın başına sür. İyi gelecektir.
*Vücut ısısı en iyi ısıtıcılardan biridir. Sevdiklerine bol bol sarıl.
*Aşıksan şükret, aşık ve mutluysan bin kez şükret. Ama değilsen kalbine yakın birini bul ve ona şakalar yap.
*Olmasını çok istediğin o dileğini olmuş bil. Şimdiden koca bir ohh çek.
– Ama ne güzel oldu..
– Bir şekilde…
Hepimize mucizelerle dolu bir yıl dilerim. Sevgiler…
Şebnem HOŞER
Okurken tüylerim diken diken oldu. Bazen bir duygu ve düşünceye takılıp yokuş aşağı giderken yolda karşılaştıklarımız bizi bu denli etkiler. Şanslısınız. Tam zamanında bir dönüşüm macerası olmuş.