Varoluş Dergisi

KOZMİK NAMAZ

Peki ya namaz? Yaradan, neden üzerinde bu kadar durmuş ve önemle öğütlemiştir insanoğluna? Bizim en yüksek hayrımızı, bedenlerimizin ve ruhumuzun ihtiyacını bizden iyi bildiğine göre, vardır birçok sebebi.

Duydunuz mu bilmem ama yogayı ‘kozmik namaz’ olarak da adlandırırlar. Yıllar önce duyduğumda hiç anlam verememiştim. Hiç de sebebini sormak gelmemiş aklıma, ezberciliğe nasıl alıştıysak artık.. ‘hmm hmm’ diyip geçmişim. Son zamanlarda bir düşüncedir aldı; ‘İkisi arasında nasıl bir benzeşme olabilirdi ki?’ Derken yanıtları da bir bir görünmeye başladı.

Sadece yoga ile değil, diğer enerji çalışmalarıyla da benzerlikleri olduğunu fark ettim.

Yoga, çeşitli asana hareketleri ve nefes teknikleri kullanılarak yapılır. Meditatif bir şekilde meridyen noktaları aktif hale getirilir, birikmiş negatif enerjinin de atılması sağlanır. Burada, fiziksel ve ruhsal denge haline ulaşmakla birlikte, fiziksel güç ve denge kazanmak da amaçtır. Düzenli yoga yapanların postürlerinin de hayata karşı duruşlarının da dik olması bundandır. Enerji bedenleri ile fizik bedenleri arasında bir harmoni yakalanmıştır. Kendiyle baş başa kaldıkça öz’e yaklaşır, huzuru artar.

Peki ya namaz? Yaradan, neden üzerinde bu kadar durmuş ve önemle öğütlemiştir insanoğluna? Bizim en yüksek hayrımızı, bedenlerimizin ve ruhumuzun ihtiyacını bizden iyi bildiğine göre, vardır birçok sebebi. Kendimce düşündüm;

  • Güneşin ve ayın dünyamıza yansıttığı ışınların açıları, renkleri, dalga boyları ve üzerimizdeki etkileri günün her saati farklıdır. Namaz da 5 vakit öğütlenmiştir. Dolayısıyla güneş doğarken, öğle saati, ikindi vakti, gün batarken ve güneş gözden kaybolup yerini aya bırakmışken yapılır. Yani her bir saatte farklı bir ışına ve enerjiye maruz kalırız. Bu enerjiler altında yapılan ibadetlerin tesirleri de farklı
  • Namazdan önce abdest alınır. Amaç, huzura temiz çıkmaktır; fakat farkında olmadan bir enerji temizliği de yapılmış olur -ki reiki gibi enerji çalışmaları yapılmadan önce de benzer şekilde suyla enerjinin nötrlenmesi sağlanır.
  • Vücudumuzdaki 7 ana çakraya bağlı olarak çalışan ve ‘meridyen’ olarak adlandırılan enerji noktaları günün farklı saatlerinde aktif hale gelip, hormonların ve iç organların çalışmasını sağlar. Çeşitli fizik hareketleriyle de bu meridyenlerin çalıştırıldığı gözlendiğine göre; günde 5 defa kılınan namazın manevi faydasının yanında fiziksel ve kimyasal açıdan da faydasının olduğunu söyleyebiliriz sanırım.
  • Namaz duruşlarında kadınların ellerini kalp çakrası üzerinde, erkeklerin ise göbek altı çakrası üzerinde birleştirip dua etmelerinin tesadüf olduğunu pek sanmıyorum. Ellerimiz, enerjiyi en güçlü şekilde aktardığımız noktalardır ve bu sebeple bir yerimiz ağrıdığında bilinçsizce elimizi üzerine koyarız. Aynı şekilde çakra besleme çalışması için de avuç içlerimizi çakralar üzerine koyarız. Haliyle namaz vasıtasıyla kalp çakrasını düzenli olarak besleyen bir kadının, tüm canlılara sevgi dolu bakması, besleme, büyütme isteği ve yargılamadan kabul etme yetisi olması normaldir. Benzer şekilde, göbek altı çakrasını düzenli besleyen bir erkeğin de maddi dünya ile güçlü bir bağ kurması, dolayısıyla ailesini koruyup kollaması, üretmesi, para kazanıp evine bakması, hatta yorgun bile olsa çocuklarıyla ve eşleriyle ilgilenecek gücü, neşeyi kendinde bulması da bir o kadar normal olsa
  • Rükû ve kıyamda eller, diz ve alın bölgelerinin yere değmesiyle, yoga da olduğu gibi negatif enerjinin toprağa aktarılması, akabinde yapılan dua ile birlikte semaya açılan ellere şifa enerjisi akması da mümkün
  • Zihinden sıyrılıp maneviyata yönelildiğinde, üçüncü göz ve tepe çakraları çalışır. İlahi olanla bağlantı kurmak enerji frekansını yükseltir. Frekansı yüksek olanın dünyevi sorunlara bakışı da olgundur, hayattan aldığı keyif de farklıdır.

Özetle, verdiği huzura istinaden, insanoğluna öğütlenen namazın da gözle görünenin ötesinde enerjik bir boyutu olabileceği görüşüne vardım, paylaştım.

Kalın sevgi ve huzurla..

Gaye Ulaş

Yolun yarısında,

Mimar,

Kendi çapında bir hayat gözlemcisi,

Düşünür, taşınır,

Sanatçı ruhlu,

Paylaşımcı,

Sevmeyi sever,

Reiki 3A Master

Access Bars uygulayıcısı

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler