Varoluş Dergisi

KORKUDAN KORKMA, KORKUDAN KORKMA

İyi dinle..
İlki bilgilendirme, ikincisi öğüt. Manalar önemli, boşluğa, vurguya dikkat!
Karışık mı geldi? Boş ver
Sadede gelelim biz uzatmadan, anlayan anlar zaten başlıktan…

-Korku senin anahtarın. İnsan kilit açandan korkar mı?
-Ya kötü bir şey çıkarsa içinden ???
-Bak açıldı kapı…
-Nasıl yani?
-Açtı işte kapıyı. Kaçak meydana çıktı. Önce bak ona, kaçırma bakışını. Kes şimdi inanç denilen bağı. Kestin mi bağı, işin en önemli kısmı!!! At bir adım geriye, git ki araya boşluk girsin önce. Girsin ki düşünceler tekrar bağlanamasın, sen de korkularına tekrar inanmayasın. Yoksa onları zandan tekrar gerçeğe çıkarırsın.
Bu aşamayı geçince önce şöyle bir şaşıracaksın. Oyunu görüp inanana hayıflanacaksın. Sakın kızma kendine, saf, avanak hissetme. Hepimiz geçtik o yoldan. Yürümeye devam et, önüne bakaraktan, korkunu bırakmadan. Birazdan salacaksın onu, acele etme. Akıllı ol, fırsatları boş geçme. Yaptığından ziyade öğrendiğin kıymetli unutma. Sar başa. Yaz yolu, yordamı hafızaya, hafızanı boş işlere kullanacağına…

Unutma! Yordamını anla! Şimdi öylece bırak onu kendinden. İster içinden çek zikir, istersen kafandan rakamlar geçir. İster şarkı söyle, ister sadece izle. Sistemi çöz ki her sefer kolaylaşsın işin, aydınlansın tamamen için.
Her sefer dolanma karanlık ormanda boşuna, sakın korkuyu gerçek sanma…
Zaten marifet de burada, boşluğu gördükten sonra hakikat yolda…
Yolu unutma. Formül basit.
Korkun sonuç değil, aradığın şey hiç değil. Elindeki en güzel koz, en iyi açacak. Onunla içini açacaksın, birikenleri çıkaracaksın. Unutmayacaksın.
Korkun karanlık değil, aksine çok güçlü bir fener. Onunla yolu aydınlatacaksın, elinden asla bırakmayacaksın, onu itip kakmayacak, ona sıkı sıkı sarılacaksın, yoksa fenerin düşer, yolun kararır. Gerçeği bulamazsın.
Herkes tersini bilir, öyle de öğretilmiştir. Kasten mi bilemem, öğretenin boynuna…
Sen doğruyu bil, bil ki yolun aydınlık, zihnin berrak olsun. Tekrar edeyim, son lafım olsun.
Korkudan korkulmaz, korkudan kaçılmaz. O kucaklanır, unutma tekrar edeyim o senin hem fenerin hem anahtarındır. Eline sımsıkı al, karanlık alemlere dal. Işığı tut, bak…

Aydınlanınca benim anlatacak daha da bir şeyim kalmaz. Orada buluşuruz, hoşça kala, yolun selamet ve açık ola…

Emine NALÇACI MAVİŞ

Emine Nalçacı Maviş

4.10.1984 Ankara doğumlu. Lisans/Yüksek Lisans dahil tüm eğitimlerini Ankara'da aldı. Çocuk diş hekimi oldu. Ankara, Sinop, Düzce’de çalıştı. Evlendi. İstanbul’a geldi. Bilincine ışık yakarak, hayata bakışını, böylece hayatını değiştiren Reiki Hocası İsmail Bülbül ile tanıştı. Şu an Reiki 3b öğretmeni oldu. Reiki’yi bilime katmalıyım isteği ile Yeditepe Üniversitesi Fizyoloji bölümünde doktoraya başladı. Böylece bir kez daha insanın mükemmel yaratıldığına şahit oldu. Reiki Okulu’nda öğrendiği öğretilerin soyutluğunun doktora bilgilerinin somutluğu ile desteklendiğini görünce yürüdüğü yolun doğruluğundan emin oldu. Düşüp kalkmalarından sonra o yolda koştuğunu hissediyor. Dönüp duruyor bakalım. Allah sonunu hayır etsin. Bu arada bir kızı, bir oğlu oldu. Onlar ve yaşadığı hayat sayesinde sevgiyi, sabrı, merhameti ve tüm güzellikleri hayatına katmaya çalışıyor. 2022 sonu itibarıyla Usui Reiki Grandmaster 5&6.Aşama olmuştur.

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler