Varoluş Dergisi

SUNUCU, OYUNCU, ASTROLOJİ DANIŞMANI, REİKİ MASTER VE YAZAR ÖZLEM AYDIN İLE RÖPORTAJ

Özlem Hanım merhaba. Oyunculuk ve sunuculuk geçmişiniz olduğunu biliyoruz. Uzun zamandır da Astroloji ile ilgileniyorsunuz. Sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba. İlk ekran ve iş hayatım Trt’de etnik kökenli bir müzik belgeseli programı sunarak başladı. Daha sonra bir dizi teklifiyle oyunculuğa başladım. İçinde hep yaratıcılığın olduğu işlerdeydim. Ortaokul ve lisede okulun solistiydim, bir grubumuz vardı, şarkı söylüyordum. Üniversitede oyunculuk bölümünde okudum ilk 1 yıl. Ama bölümde tek kişi olduğum için en yakın bölüm olan iletişime geçtim. Orada da hem medya, hem de oyunculuk derslerimiz vardı. 4 yıl sonunda mezun olduktan sonra Tv8’de haber merkezinde çalıştım. O zamanlar sadece haber kanalıydı. Bir de Şahan Gökbakar’ın komik skeçleri yayınlanırdı. Sunuculuk geçmişimde buradan sonra başladı. Devamında dizi teklifi gelince Plato Film Okulunda Oyunculuk eğitimi almaya başladım ve üç dizide oynadım. Sonrasında klip ve reklamlarda oynadım. Yorucu bir temponun içinde sakinlik arayışım vardı. Çocukluktan beri rahatsız hissettiğim kişi ve ortamlardan kaçan ve tepkisini direkt koyan biriydim. Daha sonra Reiki ile tanıştım. Etkisi bir kapının anahtarı gibi oldu. Meğer çok yük taşıyormuşum ve Reiki uygulamaya başladıktan sonra sezgilerim daha da açıldı. Başka perspektifler geliştirdim. Reiki’nin ilk aşaması çok etkili oldu hayatımda. Kökten bir temizlik yaşadım ve 3.Aşamaya Öğretmenlik seviyesine geçtim. Evreni, sistemin nasıl çalıştığını, bir gizemin olduğunun bilincinde ve merakındaydım kendimi bildim bileli. 6 yıldır her gün meditasyon yapıyorum ve ruhen çok başka bir yerdeyim. Anladım ki ruhunuz arındığında ve güçlendiğinde bütün evren size çalışıyor.

Astroloji’ye yönelmem de hep daha fazlasını öğrenmek içindi. Öyle ki 2 senelik eğitime başlamadan önce birçok ön bilgiye sahiptim. Çünkü bununla ilgili birçok kitap ve önemli kişilerin ders niteliğindeki bilgilerini takip ettim. Eğitimden sonra dergide yazmaya başladım. Astroloji’yi mesleğe dönüştürmek gibi bir planım amacım yoktu. Sadece sistemi anlamak istiyordum. Ama öğrendikçe ve insanlara doğum haritalarıyla ilgili yorumlar yaptıkça, etrafımdaki talep çok fazlalaştı ve bu yola girmiş bulundum ve danışmanlık vermeye başladım. Ayrıca evrensel bilgiler ve astrolojiyle ilgili bir de YouTube kanalı açtım.

Peki Astroloji nedir? Bir fal mıdır? Bilimle bir alakası var mıdır? Bununla başlayalım istiyorum.

Astroloji insanlık tarihi kadar eskidir. M.Ö. 3000’lerde ilk Kaldeliler ortaya çıkarmıştır. Daha sonra Orta çağ’da Araplar daha fazla metot geliştirmişler. Kraliyetlerin özel Astrologları varmış, bilinenler Biruni ve Ebu Maşhar’dır. Bir dönem sonra cahiliye dönemiyle yasaklanıyor.. Çalışan bir sistem olarak günümüze kadar gelmiş.

Astroloji nedir dersek: Güneş, Ay ve diğer gezegenlerin uzaydaki pozisyonlarının dünyadaki tüm varlıkların, olayların üzerindeki etkisinin incelenme şeklidir. Kişinin doğum haritası kodudur, parmak izi gibidir. Kimsenin haritası diğerine benzemez. Astronomi bir bilimdir. Astroloji’de astronominin tezahürüdür. Bilimselliğe akıl ve deney yollarıyla ulaşılır, astroloji zaten kendi içinde akıl, istatistik ve gözlem barındırır.

Bilgi ve donanımı düşük segmentteki anlayışlar Astroloji’yi fala indirgerler. Maalesef bu yüzden de astroloji bu ülkede hak ettiği yerde değil. Ayrıca falcılığı kanunen yapamayanlar günümüzde astroloji ya da enerji teknikleri adı altında tehlikeli boyutlarda insanları kandırmaktadır. Aradaki farkları bilmeyenler için bir kavram karmaşası.

Astroloji anne karnına düştüğümüz andan itibaren mi yoksa doğduğumuz andan itibaren mi tesir etmektedir?

Bebek anne karnında gelişmeye başladığı 120.gününde beyin, tüm gezegen etkilerini almaya başlar. Kişinin anne karnına düşmesi, doğduğu gün, evrendeki matematiksel hesapların belirlenmiş tesadüfi olmayan bir zaman içindeki işleyişidir. Her ruh programlanmış belli bir planda ve zamanda doğar. Bu hak edilmiş ve bütünlüğü ilgilendiren büyük bir sistemdir.

Doğum haritasındaki göstergeler, ölüm anımıza kadar mı etki etmektedir?

Doğduğumuz anda kendimize ait benzersiz bir  doğum haritamız oluşur ve bu bizim ölene kadar kısaca tüm kişilik, iş, sağlık, ilişki, evlilik, sosyal hayat, arkadaşlar, kazançlar, yaşadığımız yer, çocukluk, yetişkin dönem ve yaşlılık, akrabalar, seyahat, statü, kariyer, fiziksel görüntü, çocuklar, hobiler, aile, atalarımız, metafizik ve spiritüel güç, aşk, günlük hayat, felsefe, eğitim, bilinçaltı dünyamızın dinamiklerini gösteren bir kimlik kartıdır. Bu dinamikler kesinlikle ölene kadar etki eder. Buradaki olumlu veya olumsuz tüm dinamikler bizim farkındalığımızla gelişir ya da sıradanlığımızla kısır döngüde kalır. Temel bir ilim olan Astroloji her konuda yol göstericidir. Kişi sahip olduğu her şeyi zamanla kendi çabasına bağlı olarak geliştirebilir ve bu yüzden vardır.

Kişisel gezegenler ve kuşak gezegenler söz konusu olduğunda kişiyi direkt hangisi etkiler?

Güneş ve Ay hayat veren ve ışığı yeryüzüne ileten ışıklar olarak nitelendirilir ve önem sırasında ilk sıradadır. Ay her 2 günde bir burç değiştirir ve duygularımızı yönettiği için bizi çok etkiler. Keza ay fazları da. Gezegenler Güneş mesafesine göre iki gruptadır. İç gezegenler ve dış gezegenler. Merkür, Venüs, Dünya, Ay fazları, Mars iç gezegenler; Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün, Plüton dış gezegenlerdir. İç gezegenler daha hızlıdır, dış gezegenlerin turları çok daha uzundur. Jenerasyon gezegenleri Dünya ve evrensel prensiplerle ilgilidir. Her biri bir burçta çok uzun yıllar kaldığı için biz hayatlarımızda jenerasyon gezegenlerinin etkilerini bir günde hissetmeyiz. Onlar kökten değişim yapıcıdırlar ve etkilerinin sonuçları belli bir periyot içerir.

Bir de ev sistemi denilen durumda tekamül için bakılan hangi evdir?

Bizi maneviyata ulaştıran ev 9.evdir. Kişi tüm deneyimleri sonucunda kendi felsefesini oluşturur. Tabii ki bu evde hangi burç gezegen ve açıları olduğu önem taşır kişinin ulaşacağı din felsefe ve Tanrı kavramlarında. Bu evdeki güçlü yerleşimler kişiye olağan dışı ilahi sezgisellik verir.

Yani anladığım kadarıyla dünya borsası analizi etmek gibi bir insanı da her şeyi ile analiz etmek mümkün. Peki Astrolojinin din ile bağlantısı var mıdır?

Bizim dinimizde yıldızlara gezegenlere ve gök cisimlerine yer veriliyor. Mesela Buruc suresi “burçlarla dolu göğe and olsun” ile başlar. Buradaki burç kelimesi de tefsirlerde takım yıldızı olarak yorumlanıyor. Kuran bu ilmi büyü aracı olarak kullanmayı reddediyor ki, eski yüzyıllarda gökyüzü hareketlerini büyü yapmak için kullanırlarmış.

Danışanlarınızın size başvurduğunda doğum saatini bilmesi gerekli midir? Örneğin annemin doğum saatini bilmiyoruz. Ne yapıyorsunuz o zaman?

Net bilgilere ulaşılmak isteniyorsa doğum saati olmadan bu sağlanamamakta. Böyle durumlarda Rektifikasyon Sistemi uygulanıyor. Kişinin başına gelen dönüm noktası ve hayati sayılan belirli olaylardan yola çıkılıyor. Birçok kişinin doğum saati net değil. Hatta daha geriye gittikçe doğum günü bile belirsiz olanlar var. Fakat doğduğunuz hastane hala mevcutsa isteyip kayıtlardan ulaşabiliyorsunuz.

Astroloji’nin de kendi arasında dalları var değil mi? Nelerdir bunlar?

Evet. Gezegenlerin ve burçların tüm özellikleri aynı olarak, kullanılan metotlar ve farklı tekniklerle çeşitlilik gösterir. Bunlar en bilindik olarak Klasik Astroloji, Modern Astroloji, Batı Astrolojisi, Vedik (Hint) Astrolojisi, Çin Astrolojisi, Mundane (Politik) Astroloji, Medikal (Sağlık) Astroloji, Horary (Soru Sorma) Astrolojisidir.

Diyelim ki göstergeler olumlu değil. Değiştirmek dönüştürmek mümkün müdür?

Tabii ki mümkün. Çok olumsuz, şanssız, engellere açık olan ağır gezegen etkili bir harita bile iyilikle farkındalıkla yontuldukça şanslı dediğimiz haritalardan bile şanslı hale gelebilir. Zaten çok şanssız harita sahibi kişiler için evren gelişimi şart koşar. Kişi zorluklara karşı güçlü olup üstesinden gelmeyi seçmelidir, karşı koymayı değil. Sistem her şeyi bizim gelişmemiz karşılığında bize bahşediyor.

Günlük hayata etkileri var mıdır? Güncel konuları kapsar mı? Diyelim ki büyük bir yatırım yapacağım ya da evleneceğim, bu durumlarda danışmanlık alınmalı mıdır?

Bütün evren, gezegenler, dünya hareket halindeyken; sahip olduğumuz koşullar da değişim gösterir. Değişim kendi haritamızla gökyüzündeki transit gezegenlerin açılarının birbiriyle ilişkisi ve bizim farkındalık düzeyimizin toplamı an be an hayatımızı etkiler. Çok sert bir gezegen etkisinden kötü etkilenmek ya da hafif atlatmak kişinin tüm gelişmişliğiyle paraleldir. Şu da bir gerçek ki; hem istatistiklere göre hem de kendi gözlemlerime göre örneğin kişinin haritasındaki iş-kariyer alanlarındaki sert etkiler, gezegen transitlerinde o eve alacak negatif açılarla daha verimsiz olabilir. Kişi burada kötü etkilenmemek için bilinçlendirilmelidir. Kötü etkili gezegen transitlerinde, haritanız da sert etkiliyse hamle yapıp sonuç beklemek boşa olur. Örneğin yeni başlangıçlar yapmak istiyorsak dolunay zamanları bunun için verimsizdir. Dolunay tamamlanmayı ve bitişleri temsil eder. Bu yüzden yeni başlattığımız hiçbir işten verim alamayız. Yeni her oluşum için adı üstünde yeni ay zamanlarında harekete geçmeliyiz. Bunları bilmek hayati önem taşır.

Özlem hanım bize ayırdığınız bu değerli zaman ve kıymetli bilgileriniz için çok teşekkür ediyorum. Son olarak ne kadar süre gerekiyor bir kişinin Doğum Haritasını yorumlamak için? Anladığım kadarıyla doğru yorumlanmış bir harita insana kendini tanıması ve dönüştürmesi için bir fırsat. Burada da sizin gibi işinin ehli Astrologlara ihtiyacımız her zaman olacak. Bir nevi Yaşam Koçluğu yapıyorsunuz aslında.

Teşekkür ederim, benim için bu iş meslekten çok hobi aslında. İnsanlara gelişimleri yolunda katkı sağlamak. Hayattaki misyonumun parçası öğrenmek ve öğretmek. Ben de kendi haritamla farkına vardım ve tüm parçalar öyle birleşti. Ay düğümlerim Yay-İkizler aksında olduğu için, plansızca doğal bir güdüyle biçimlenmiş bir hâl.

Kişinin doğum haritasını yorumlama süreci kişinin dinamiklerine göre değişiklik gösterir. Ben bunu bazen karşılıklı bazen de mail yoluyla yapıyorum.

Astroloji ile ilgilenen çok ciddi bir meraklı kitle var. Eminim ki yorumlarınız birçok okurumuzun ufkunu açacak. Çok teşekkürler.

Ben teşekkür ederim kıymetli sorularınıza.

Röportaj: Reiki Grandmaster Engin ERARSLAN

Yorumlayan: Sunucu, Oyuncu, Astroloji Danışmanı ve Yazar Özlem AYDIN

 

 

 

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler