Varoluş Dergisi

VİRÜSLERLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI: “ESPİRİTÜEL TRAVMA YÖNETİMİ”

Hepimizin bildiği gibi yakın bir geçmişten bu yana sahip olduğumuz hastalıkların sebepleri artık bilinçaltımızda aranmaya başlandı ya da biz bu etkinin üzerimizdeki yaptırım gücünü yeni fark ettik. İnsanların hastalıklarında belirli olayların etkili olduğu öne sürüldü ve “şu travmayı yaşadıysan egzama, bu travmayı yaşadıysan alerji vb. rahatsızlıkların ortaya çıkması muhtemel” gibi tanımlamalar yapılarak bütüne farkındalık kazandırma misyonu güçlendi. Pek tabii bu konuda ufkumuzu açan ve 1981 yılında, hastalıkların zihinsel sebeplerini ve çözüm metotlarını bir araya getirerek yaptığı çalışmaları kitabında açıklayan Louis Hay’i de unutmamak gerekiyor [1].

Beynimizin sırları, insanın halleri ve yaşam mücadelemizin kodeksi çok önceden beri çözülmeye başlanmış ve biz hayatlarımızın final sınavının konusuna yeni yeni vakıf olmaya başlıyoruz. Bu hususta geniş çaplı bir kaynak olarak kabul edilen 18 ciltlik İbn Arabi kitaplarından Fütuhât-ı Mekkiyye serisinde bilim, sanat, düşünce, kısaca insanın salt gerçeğe ulaşmadaki zihinsel ve pratik eylem ve ürünlerinin kendini gösterdiği alanların, varlığın birliği (vahdeti vücud) ilkesi perspektifiyle yeniden yorumlanması ve kurulması, bir anlamda bilimlerin canlandırılması gerçekleştirilerek, insanın misal alemindeki hikayesi ve serüvenlerinin aslında gerçekte ne anlama geldiği detaylıca işlenmiştir [2].

Ben de travma sonrası bir başa çıkma metodu olarak, hali hazırda yaşamış olduğunuz hastalığa hitaben bir mektup yazıp duygularınızı dışarı vurmanız, bu hislerin farkında olmanız ve iyileşme sürecini hızlandırmanız açısından bir öneri sunmak istiyorum.

Henüz işe yarayıp yaramadığı test edilmese de yüzümüzü güldüren her ana tanıklık etmek büyük bir ayrıcalık olsa gerek. İşte başlıyoruz!

Sevgili influenza,

İşgal edecek düzinelerce mabet varken benimkini bulman şaşırtıcı doğrusu…

Sinüslerime verdiğin hasarın haddi hesabı yok. Hassas burnum bu acıyı artık kaldıramıyor. Kızarıyor ve kaşınıyor. Şanslıyım ki yılın bu zamanı alerjik rinit rahatsızlığım da peşi sıra geliyor. Ayrıca bende tam bir aydır, evet 2 aydır, kronik bronşitle birlik olup bir algı operasyonunu yönetiyorsun. Pes! Unutmuş değilim…

Prostat iltihabından da faydalanıp iyice yerleştin pembe panjurlu eve… Maşallah! Manzara iyi mi be?!

Geçmiş zamana baktığımda yılda bir kere ele geçirdiğin eterik bedenim sana dargın. Küsmedim ama oynamak da istiyor değilim… Ellerimi sürekli yıkadığım için atopik dermatit de geldi çaldı kapıyı…

Enerji kanallarım henüz ne olduğunu anlayamadığı için beynim ram uykusuna giremeden, gece geç saatlerde uyandırıyor beni. Buna dayanmak çok zor. Sabaha iş var. Zaten stresimi de kullanıyorsun bana karşı… Farkındayım ben, sen dert etme ya lütfen.

Uyku düzenim de bozulduğuna göre bağışıklık sistemimi de çökerttin sayılır. Ama benim de yapacaklarım mevcut elbette…

Her sabah multivitamin içerek seninle savaşmaya karar verdim. Yoksa önlem mi demeliydim? En iyi vitamin kompleksini bulmak 2-3 saatimi alsa da buna değecek diye düşünmekteyim… Bir de kas ağrısı ve iç ateş için kimyasal ilaç kullanıyorum. Hazırlıklı olsan iyi edersin.

Teslim mi olsam daha iyiydi. Bilemedim doğrusu. Yorgunum…

Her akşam sarımsaklı yoğurt tüketip neye uğradığını şaşırmana sebep olacağım, bilesin! Doğal yollar en iyisi. Bir de midemi düzene sokabilmek için rezene çayına ekmek banıp yiyeceğim.

Ha bu arada, bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla!

Her akşam Reiki 9 hareket ile ana kanallarıma enerji göndereceğim. Ayrıca çakra dengeleme yapıp enerjimi stabil tutmaya ant içiyorum.

Sabahları Master sembolü kullanarak günbegün korumada kalacağım. Bir de psişik saldırılara açık hale gelmeyeyim. Zaten frekansım da düşük…

Bu toksik ilişkinin sonlanması için maddi manevi tüm kaynaklarımı kullanacağım. Her saat başı doğal gül yağı da kokluyorum. Frekansım yükseldikçe, uzaklaşıyor gibisin….

Sen de elinden geleni ardına koyma. Seni ben seçtim. Travmamın kaynağını bulduğumda ona da şifa enerjisi göndereceğim.

Bu ne menem salgındır kardeşim… Çeken çekene…

Yılın geri kalanında beni özgür bırakman dileğiyle… Artık sınavı geçtim ve akıştayım…

Sadık ve hala kırgınlığı olan dostun,

Tugay PEHLİVAN

 

Kaynaklar:

[1] Hay, Louis, L., Tüm Hastalıkların Zihinsel Nedenleri ve İyileşmenizi Sağlayacak Düşünce Modelleri, Akaşa Yayın, 1994.

[2] İbn Arabi, Muhyiddin, Fütuhat-ı Mekkiye, Cilt 1-18, Litera Yayıncılık, 2017.

Tugay Pehlivan

Beni kısaca tanımlayan kelimeler: Yazar, Çizer, Okur ve Gezer şeklindedir. İstanbul’da 1991 yılında dünyaya geldim. Yüksek Kimya Mühendisiyim. Hali hazırda esans ve aroma üreten bir firmada Parfümör olarak çalışıyorum. Reiki ile 2022 yılında tanışma fırsatım oldu ve böylece hayatıma büyük bir farkındalık geldi. Görsel sanatlara merakım oldukça fazladır. Yeni yerler keşfetmek, anı biriktirmek, yaratılış hakkında araştırma yapmak vb. aktiviteler benim için çok keyif vericidir. Işığı yaymak ve bütüne faydalı olmak hayat amaçlarım arasındadır.

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler