Varoluş Dergisi

UÇAN HALI

Gerçek nedir? Doğru ve yanlış ne demektir?  Bu soruların genel geçer bir karşılığı yoktur. Bulunduğumuz zamana, aldığımız derslere ve olgunlaşma durumumuza göre değişkenlik gösterirler.

O yüzden bir konu ve olay içindeki bilgiyi anlamlandırmadan olduğu gibi görmeye çalışmalıyız. Bilgi, bize ders vermek için gelir ve bir mesajı vardır. Biz verdiği mesajı algıladıktan sonra usulca aramızdan ayrılacaktır veya şekil değiştirip yeni bir soru ve farkındalığa dönüşecektir.

Büyük kazalar geçirmiş insanların hikâyelerinde duyarız ya hep, ‘Hayatım gözümün önünden film şeridi gibi geçti. Yaşam göz açıp kapatana kadar geçen bir süreydi.’ diye..  bilginin değişkenliği ile birlikte zamanın göreceliği de böyledir.

Bu görecelilikte ve bilinmezlikte hepimiz birbirimize görünmeyen bağlarla bağlıyız. Bu bağ aynı kaynak üzerinden parçalara ayrıldığımız an oluşmuştur.

Bağların yapısını el yapımı dokuma bir halı gibi imgeleyelim. Dokuma tahtası bulunduğumuz yeryüzü, bizlerde halının motifli ve dokunmuş halleriyiz. Aynı zamanda da birbirimizin dokuma tahtasında farklı renklerde iplikleriz. Sanat eseri haline dönüşebilmemiz için, ipliklere, onların zamanlı geçişlerine ihtiyacımız var. Halının ilk sırasında düğümler sıkı atılır ki sonraki geçişler sağlam olsun. Hikayesine bağlı olarak bir halının oluşması bazen yıllar sürebilir. İlmeklerde türküler şarkılar söylenir, kimi zaman ağıtlar yakılır. Gece ve gündüzü yoktur. Kadını ve erkeği yoktur.  An gelir bir motifin geçişinde ip biter. Aynı ip bulunamaz. Muadili vardır ama o ip kullanılırsa bütün bozulacaktır. Dokuma beklemeye alır kendini. Sabır zamanıdır. Çaba zamanıdır.

Niyet edilir, ip aranır. Çeşitli yollar denenir, kimi zaman bulmak için her şeyi feda etmemiz gerekir. Halı devam etmesi gerektiğinin sinyalini verdiği an bir anda eksik kalan ip ortaya çıkar. O süre içinde, müzik parçası ve mevsim döngüsü değişmiş olabilir. Yeni bir melodi açılır ve gelen mevsim döngüsünde dokuma kaldığı yerden devam eder.

Motifin en caf caflı anlarında dokuyanın sırtından ve elinden terler gelir. Gözleri dokuma tahtasında odaklanmak için epey yorulmuştur. Motif nazlı ve kararlıdır. ‘Bunca zaman geldin,  her şeyin bir sırası var. Bu motifi işlemeden diğer bölüme geçersen harmoni bozulur. Sanat eseri olmam için benim yoluma var mısın?’ der. ‘Evet’ diye cevap verir dokuyan kişi. ‘Benim yolum, senin yolundur’. Gelen bu cesur cevapla birlikte, birden ilmeğin en zorlu kısmında kolay bir geçiş yolu açılır. Motifin en derin noktasına ilmek atılır ve halının merkezindeki motifin şekli ortaya çıkmaya başlar.

Halıyı dokumaya başlarken mevsim yaz, günlerden Salı belki de Çarşamba’dır. Yıl bilmem kaç asır bu veya başka bir yüzyıldır.  Bilinen bir şey vardır ki her ip bir insan, her ilmek bir bağdır. Her rengin ve ipin bir sırası vardır ve ardı ardına birleşiyorlardır. Araya boşluk girmesi mümkün değildir.  Anlamlı bir bütün çıkması için her parça kusursuz bir şekilde önceden hesaplanmıştır.

Göz açıp kapayıncaya kadar geçen sürede, halı tüm ihtişamıyla hazırdır. Ona bakanlar hayranlıkla onu izlerler ama neler yaşadığını, nasıl süreçlerden geçtiğini bilmezler. Halının bilinmeye ihtiyacı da yoktur. ‘Buradayım’ der tüm ihtişamıyla. Hikayesini dokuma tahtası, dokuyan, iplikler, hesaplamalar, malzemeler, mevsimler, kahkahalar, gözyaşları ve şarkılar bilir.

Uçan bir halı gibidir hayat,

Yasemin’in kalbinde,

Uçan bir halı gibidir hayat

Alaattin’in cesaretinde,

Uçan bir halı gibidir hayat,

Zamansızlığın içinde, kendi merkezinde…

 

Esra Yılmaz Aslan

2009 Yılında Reiki ile 2011'de de İsmail Bülbül hocamla tanıştım. Reiki 3b Öğretmeniyim. Kendimi tanıma evresini yaşarken insanlara faydalı olabilmek amacındayım.

1 yorum

  • Sevgi hamım,
    Kilim’le yaptığınız örnekleme çok güzel ve çok açıklayıcı. Farklı be anlamlı bir bakış açısı.

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler