Birçok guru ve ehil kişinin söylediği gibi akıl tutulmasından kaçabilmek, saklanabilmek veya yakalanmamak için her ne kadar yapacağımız çok az şey varmış gibi görünse de çok sık yakalanılan hep beraber görülen bu rüyalardan kaçmanın bir yolu da meditasyon yapmak, dua etmek, anda kalmak, akışta olmak ve büyük farkındalıklar içerisinde bulunmaktır.
Tarihteki en büyük Akıl Tutulması Hitler Almanya’sının kendilerini üstün ırk olarak görmeleri ve bununla beraber bazı soyların tükenmesi gerektiği öngörüsünde bulunmalarıdır. Topluca görülen bu rüyaları bazı yayın organları desteklemekte, ortak bir dil oluşturmakta ve sanki her bir yapıtaşını mutlak gereklilik gibi gösterip değiştirilmiş ego süreçlerini bireylere yaşatmaktadır.
Öyle ki neyin doğru neyin yanlış olduğunu birey bir süre sonra anlayamamakta kirlenmiş havuzu temiz sanıp kendine has yeni standartlar oluşturmakta, baş gösteren yeni hastalıklarını da kişi görmezden gelmektedir.
Dergimizin birçok yazarı tarafından sevginin ne olduğu defalarca kaleme alınmış, doğru yönün yaşayan tüm canlılara merhamet etmek olduğu, bu tür tutulmaların önüne geçebilecek, toplumları bu tip çıkmazlardan koruyacak yegâne şeyin birbirimize gösterdiğimiz şefkat olduğunu sürekli belirtmekteyiz. Hepimizin içinde rahmani bir ben var ve bunun içindir ki her bireyin kendini teker teker bütün özellikleri ile kendini bilmeli, kendini anlamalı, kendisine ait etki tepki denklemlerini ve kendi zihninin getirdiklerine karşı uyanık olmalıdır.
Zihnin sürekli alıştığı manyetik alan devinimini devam ettirebilmesi için kendi oluşturduğu süreçleri sürekli tekrarlamak istemesi, bir nevi arketiplerini yaşamak istemesi muhtemeldir. En nihayetinde rüyadan uyanabilmek uyanık kalabilmek için toplumun her kesiminden kişiyle kontak halinde bulunulmalı ve sevgiden yana olunmalıdır.
Aydın YAKUPOĞLU
Yorum yap