Varoluş Dergisi

KALP DENGELER

Merhaba Sevgili Varoluş Dergisi Okurları. Bütün okurlarımıza sağlıklı ve mutlu bir yıl geçirmelerini diliyorum. Yine tüm hızıyla yeni bir yıla başladık. Bazen biz, bazen karşımızdaki istemeden de olsa bu hızla kalbimizi kırıyor. Kalbimiz de ne kadar hassas öyle değil mi? Ne kadar kırılganız. Keşke bu kalp kırıklıkları da saç kırıklıkları gibi alınsa, zihnimiz de hep hatırlatıyor sağ olsun. Artık bizi koruyor mu, yoksa başka bir şey mi yapıyor? 

Yavaş yavaş çekiliyor insan karanlığa, bir de bakmışsın ki kalbin yolunu unutmuşsun, haliyle dostlarını seçemez olmuşsun, sonra başlıyorsun, uyanmadan önce 1, uyandıktan sonra 2, bir dizi film gibi hayatımız bir inişli bir çıkışlı, öyle olmasaydı eğer seyredilir miydi?

Ben her şeyi yaptım, affettim, kişisel algılamadım, pozitif bakmaya çalıştım, barıştım ama olmuyor, kalbim kırıldı. Pekala, sonra ne yapacağız? Kalbimiz kırılınca bu bilgiye yer açmalı ve onunla yaşamayı bilgece öğrenmeliyiz, fakat bu ders çıkarmak gibi bir duvar örmek olarak algılanmamalı bunun bize kattığı bilgeliği sevgi ile kabul etmeli, ileride kendimiz ve başkalarına yardım için kullanabilmeliyiz, inanın bana kalbimizi açarsak aradığımız huzur arkasından gelir ve dengeleniriz. İşte o zaman bu bilgi yük olarak sırtımızdan inmez mi?

Evet, negatif insanların yanında durmayalım ama hayatı bir tiyatro gibi görsek bazen, sen onun oyununda oynuyorsun, o da senin oyununda oynuyor ve bazen de kazalar oluyor. İç huzurumuzu korumayı bilmek en büyük erdem. Kalbimizi bunun için kullanalım, sezgilerimize kulak verelim. Zihnimizin merhametine kaldıysak vay halimize.

Evet, enerjimizi koruyalım diyoruz ama acele ediyoruz her şey için. Çabucak bitsin diye yaptığımız işler ve kendimizde olmama hali bizi negatif alana çekiyor. Dışarıyı sevgiyle görelim ve içimiz hep huzurla dolu olsun. Varoluşsal bölgeye, farkındalık alanımıza bizden başka kim girebilir ki? 

Her ne kadar söylediğimiz şeyler doğruda olsa, sürekli başkalarının başına gelmiş kötü olaylardan bahsedip potansiyel bir enerji kazanmaya çalışmak yine kalbimizi doğru tarafta tutmaz ki. Böyle kişiler var mı etrafınızda?

Bak adam ne kadar akıllı bir adammış, nasıl susturdu karşısındakini yerine, bak adam ne kadar hoşgörülü bir adammış nasıl yumuşattı karşısındakinin kalbini. Hangisi kulağa daha hoş geliyor?

Süper kahramanların hepsinin ortak bir özelliği vardır, hepsinin kocaman bir kalbe sahip olmaları. Biz de kendi hikâyemiz de süper kahraman olalım mı, ne dersiniz?  

Hayat hep ne tarafta olacağımız ile ilgili, yani kalbimizin ne tarafta olacağı ile, Allah kimseye muhtaç bırakmasın yerine, Allah hayırlı evlat versin diyebilmeli insan, olacak olan olacak, güzel gönül sen merhamet et.

Aydın YAKUPOĞLU

Aydın Yakupoğlu

Ağustos 1979, İstanbul’da doğdu. 2002 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. 2005 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği yüksek lisans bölümünü bitirdi ve özel sektörde çalışmaya başladı. 2013 yılında bir kız çocuğu babası oldu. 2018 yılında Reiki öğretmeni İsmail Bülbül ile tanıştı ve pozitif yönde bir değişim geçirdi. Şu an Reiki 3a (Master) aşamasında ve insanlığa yardımcı olma bilincindedir.

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler