İsmi Gelotoloji; gülmenin insan fizyolojisi üzerindeki etkilerini inceleyen bilim dalı.
Gülmek nedir peki? Günlük hayatımızda gerçekleşen olaylar beyin tarafından algılanıp yorumlanır, komik olduğuna karar verilirse gülme işlemi için emir verilir ve 15 ayrı kas hareketi ile gülme gerçekleşir.
Güldüğümüz zaman vücut ve yüz kaslarımızı esnetiriz, nabzımız artar ve daha hızlı nefes alıp vererek dokularımıza daha fazla oksijen göndeririz, kan akışı rahatlar.
Mizahı kullanma becerisinin, vücuttaki bağışıklık sistemini güçlendiren hücreleri de arttırdığı gözlemlenmiştir.
Yemekten sonra komedi filmi izlettirilen kişilerde, sıkıcı bir seminere giren gruptakilere göre kan şekeri seviyesinin daha düşük çıktığı gözlemlenmiş, gülme hareketinin harika bir uyku uyumaya çok yardımcı olduğu ispatlanmıştır.
İngiltere’nin Essex Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, kötümser ve kaygılı insanların beyninin sağ bölümünün soldan daha aktif olduğu belirlenmiştir. En az 20 yıldır uykusuzluk çeken ve kendini mutsuz hisseden denekler arasında yapılan araştırmada, kendilerine yedi hafta boyunca her gün meditasyon yapmaları ve sadece gülen yüz fotoğraflarına bakmaları istenmiş, yedi hafta sonunda kişilerin mutluluk oranlarının arttığı, uyku düzenlerine kavuştukları, daha da önemlisi, beynin iki bölümünün dengelendiği ve daha iyimser bir hale geldikleri görülmüştür.
Sayısal değerlere göre ise, güne gülerek başlayanlarda depresyon, panik atak ve anksiyetenin diğer insanlara göre % 30 oranında daha az görüldüğü tespit edilmiştir.
Gülmenin ve gülen yüzler görmenin hem fiziksel hem de ruhsal bu kadar pozitif etkileri varken, ne dersiniz, kendimize ve başkalarına bir hediye verip güne gülümseyerek başlamak, gün içinde de daha çok gülmek için bahaneler üretelim mi? 🙂
Kaynaklar:
www.hurriyet.com.tr
www.journo.com.tr
Yorum yap