Varoluş Dergisi

KARMA

Karma’nın daha anlaşılabilir olması gerektiğini düşündüğüm için bu yazıyı kaleme aldım. Ben de doğrusunu bildiğimi iddia etmiyorum ama benim bakış açım şu şekilde: Karma öğrenmemiz gereken ders değil bence. Dengesizce yapılan her hareket karma yaratıyor. Buradan bir şey de öğrenmeye gerek yok bana göre.

Mesela şöyle açıklayayım: Sen eğer dengeli bir ruh halinde değilsen eylemlerin karma yaratıyor, dengeye gelmen için. Örneğin; hep sağ tarafını kullanırsan, sadece sağ kolun kas yapar. Hep pozitif alanını kullanırsan, negatifler değil pozitifler birikir. Hani sağlık sisteminde antioksidanlar vardır, vücudun dış etkenlere karşı ürettiği ya da bazı yiyecekleri fazla tükettiysen bu yiyeceklerden gelen pozitif iyonlar vücutta serbest halde dolaşırlar ve hiçbir işe yaramazlar. Sonrasında bu pozitif iyonlar hücrelere zarar vermeye başlar, işsizdirler çünkü, bağlanacak bir yer ararlar. Bunların tek zararı işsiz olmalarıdır, nötrlenmemiş ve bağlanmamış olmalarıdır. İşte bazı yiyeceklerde de negatif iyon çok fazladır, limon, lahana gibi. Bunlar vücuda alınınca serbest dolaşan pozitif iyonları nötrleyip vücuttan kolayca atılmalarını sağlarlar, çünkü onlar ancak nötrlenerek dolaşımını tamamlayabileceklerdir.

Sindirim ve dolaşım sistemi bunu gerektirir. Bu iyonları pozitif ya da negatif haldeyken vücut atamaz çünkü. Aynı bunun gibi işte evrenin de büyüklü küçüklü dolaşım sistemleri vardır. Bunlar pozitif de olsa, negatif bir tesir ile karşılaşmadan nötrlenmezler. Negatif de olsa pozitif bir tesir ile karşılaşmadan nötrlenip sistemi terk edemezler. Bir pilin negatif ve pozitif kutbu birbirine bağlanmadan çalışmayacağı gibi. Sistem sizin topladığınız biriktirdiğiniz hiçbir şeyi istemez, o biriktirdiğiniz her ne ise tam tersi kutup ile karşılaştırarak aktive eder o olayın yaşanıp nötrlenmesini ister. Burada sizi kişisel olarak ilgilendiren hiçbir şey yoktur yani. Yaşayamadığınız şeyler de cehennem algısı gibi sizi içten içe yakarak ya da üzerek eriyerek nötrlenmenize sebep olur. Her yapılan eylemin bir sonucu vardır. Burada önemli olan yapılan eylemin zihinden, geçmişten gelen tesirlerle yapılması değil, kendiliğinden olmasıdır.

Teslimiyet işte bu nötr eylemlerin çoğalması ile yaşanacak bir hal olmaya başlar.

Sebile GÜNEŞ

Sebile Güneş

Sebile Güneş Nisan 1977 Yılında Bursa’da dünyaya geldi. İlk ve Orta Öğretimini Bursa Nedim Öztan İlkokulu ve Bursa Cumhuriyet lisesinde tamamladıktan sonra , Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünü kazanarak İzmir ‘e yerleşti . Mezun olduktan sonra evlendi, Defne ve Burak adında iki çocuğu var. 2002 yılından beri özel sektörde mesleğini yapmaktadır. Kendisine, sebilegunes2007@hotmail.com mail adresinden ulaşabilirsiniz.

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler