Varoluş Dergisi

KRİSTALLER: HANGİ KRİSTALİ, NASIL SEÇERİM?

Bir önceki yazımda evrende, değerli ve yarı değerli olmak üzere yaklaşık 4.000 çeşit kristal olduğundan bahsetmiştim. Peki ama bu taşlardan maksimum faydayı sağlamak için nasıl kullanmalıyız? Öncelikle şunun kafalarda net olmasını isterim ki kafa karışıklığı baştan elenmiş olsun; her bir çeşidin farklı bir konu özelinde bizlere fayda sağladığı gibi bir durum yoktur. Yani farklı taşlar aynı konularda bizlere katkı sağlayabilir. Örneğin; sedef taşı da şans frekansını yayabilmek için kullanılabilirken aventurin de aynı amaçla kullanılabilir.

Genel konu başlıklarında bakılacak olursa; Şans, iletişim, başarı, güç, öz değer, öz sevgi, travmaların çözümlenmesi, suçluluk duygusu, sakinlik, bolluk bereket, nazardan korunma, depresyon, migren, her türlü fiziksel rahatsızlıklar gibi daha bir sürü konuda taşlardan yardım alabiliriz.

Peki ama ortak kesişim kümeleri varsa ben nasıl kendime uygun taşı seçeceğim? İşte bu konuda çakra sistemi ile ilişki kurabiliriz. Aslına bakacak olursak taşların ilgili olduğu etki ettiği çakaralar vardır. Taşın özelliğine göre tüm çakraları etkileyen veya bir çakrayı ya da bir kaç çakrayı birden etkileyen taşlar vardır. Burada biraz hangi çakranın hangi duygularla, düşüncelerle ya da fiziksel rahatsızlıklarla ilişkili olduğu konusunda bilgi sahibi olmak bizi doğru taş seçimine yöneltebilir. Detaylı bilgiye sahip değilsek bile çakraların renkleri ile taşların renklerini özdeşleştirerek aslında az çok hangi çakra ile ilişkili olduğunu tahmin edebiliriz. (İstisnalar tabii ki var.) Bilgi sahibi değilsek bir taş mağazasına girdiğinizde sizi çeken yakın hissettiğiniz taş mutlaka olacaktır işte o zaman çekildiğiniz taş aslında ihtiyacınız olan taştır.

Yukarıda görüldüğü gibi en alttan kırmızı ile başlayan çakramız 1.çakra olarak geçer yukarıya doğru 2., 3., 4., 5., 6., 7. çakra olarak ilerliyor. Taşlar her rengin denk geldiği alanda var olan organlarımıza etki edecekmiş gibi düşünebiliriz. Kök çakra taşı olup aynı zamanda başka çakraları etkileyen taşlar da var olduğundan, yani çoklu etki verebilen taşlar olduğundan direkt etki eder demedim, etki edecekmiş gibi düşünebiliriz dedim. Örneğin; sitrin taşı tüm çakralara etki eder ve hepsi arasındaki uyumu sağlamak için topraklar, dengeler ve enerjiyi yükseltir. Çakralarla ilgili detaylara girmeyeceğim sadece ilişkilendirebilmek adına özet geçeceğim. Yoksa her bir çakranın ifade ettiği duygusal, düşünsel ve ruhsal özellikleri vardır. Bir sonraki yazıda bu detaylara girer ve kafalarımızda genel bir bilgiyi oturtabiliriz.

Özetle;

1.çakra kök çakramız; dünyevi her işimizle ilgili olan çakramızdır, elementi topraktır, kendi rengi gibi kırmızı tonlarında olan taşlar ve siyah renkli olanları kök çakra taşı olarak kabul edebiliriz. Örneğin; jasper, dumanlı kuvars, lal…

2.çakra sakral çakramız; cinsel çakra diye de anılır, elementi sudur, turuncu renkli taşları sakral çakra taşı olarak kabul edebiliriz. Örneğin; turuncu akik (karnelyan), güneş taşı, kehribar (turuncu)…

3.çakra solar pleksus çakramız; mide çakrası diye de anılır, elementi ateştir, sarı renkli taşları solar pleksus çakra taşı olarak kabul edebiliriz. Örneğin; sitrin, kaplangözü, kehribar (sarı)…

4.çakra kalp çakramız; koşulsuz sevgiyi yayan çakramızdır, elementi havadır, yeşil ve pembe renkli taşları kalp çakra taşı olarak kabul edebiliriz. Örneğin; pembe kuvars, aventurin, rodokrozit, rodonit…

5.çakra boğaz çakramız; elementi eterdir, açık mavi renkli taşları boğaz çakra taşı olarak kabul edebiliriz. Örneğin; akuamarin, apatit, amazonit… Mesela burada bir istisnaya değineceğim. Kehribar yoğunlukla sarı, turuncu, koyu kırmızı renklerde olmasına rağmen tiroit bezimize yani boğaz çakramızı etkileyen taşlardandır. Aslında taş diye anılmasına rağmen kehribarın diğer taşlardan ayrıldığı nokta taşlaşmış ağaç reçinesi olması.

6.çakra üçüncü göz çakramız; elementi ışık diye adlandırılıyor, indigo, mavi ve mor arası renk slakasında olan taşları üçüncü göz çakra taşı olarak kabul edebiliriz. Örneğin; lapis lazuli, labradorit, azurit…Örneğin; apatit boğaz çakra taşı demiştik fakat üçüncü göz çakrasını da etkileyen bir taştır.

7.çakra taç çakramız tepe çakra olarak da anılır, elementi kozmik enerji diye adlandırılıyor, beyaz ve mor renkleri taç çakra taşı olarak kabul edebiliriz. Örneğin; ay taşı, ametist, sedef, selenit, kristal kuvars…kristal kuvars aynı zamanda tüm çakralara etkiyen bir taştır.

Sizlere genel bir bilgilendirme sağlamak istedim, bu bilgiler ışığında bir sonraki yazıda daha spiritüel açıdan yaklaşıp nasıl faydalanabileceğimiz konusuna değinmemiz çok daha faydalı olacaktır.

Her zaman şu sözleri kullanırım. Hayat bir dengede kalabilme meselesidir. Dengede kaldığımız müddetçe huzurluyuz, dengede kaldığımız müddetçe mutluyuz ve yaşarken hava her zaman güneşli olmaz ve hep dengeye gelme ihtiyacı hissederiz. O halde evrende var olan milyarlarca şey arasından bizi dengede tutabilecek o güzel sebebi seçelim. Herkes için tabii ki farklılık gösterecektir önemli olan bizi dengede tutması. Ben de sizlere belki yolunuzda ışık olur maksadıyla kristalleri anlatıyorum çünkü Reiki ve kristaller beni hayatta dengede tutan nadidelerimden. Dengede kalma yolunuzda ufacık bir faydam olursa işte bu da benim dengem olur. 😊 Bir sonraki yazıda buluşmak dileğiyle. Sevgiler…

Sultan Merve GÜZEL

Sultan Merve Güzel

1989’da İzmir’de doğdum. Endüstri Mühendisliği’nden mezun oldum ve Uluslararası Ticaret ve Pazarlama bölümünde yüksek lisans yaptım. İş yaşantıma özel sektörde başladım ve devam etmekteyim. Madalyonun diğer tarafında ise var olduğumdan beri sürdürdüğüm yaşantım var.
Eğitim-öğretim hayatımız boyunca her ne kadar hep beş duyu organımızla algılayabildiklerimize odaklanılsa da zamanla, üzerine düşündükçe, maddenin sadece maneviyatın şekil bulmuş hali olduğunu fark ettim. Çocukluğumdan beri varlığını derinlerimde hissettiğim ve dış dünyada etkilerini gördüğüm spiritüel tarafımın peşinden gitmek ise varlığımın amacı oldu. Can hocam, İsmail Bülbül ile tanışmak ise yolumda ışık oldu. Reiki Master (3b) seviyesindeyim ve beni kendime taşıyan, dengede tutan en iyi aracım oldu diyebilirim. Benliğimizde gizlediğimiz, hem kendi potansiyelime ulaşmak hem de insanların dengede, huzurlu olabilmeleri için, potansiyellerini ortaya çıkarmak ve onlara yardım etmek ise yürüdüğüm yolu sonsuza taşıyor.
Sevgiyle…

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler