DÜŞÜNCELERİMİZ VE BİZ

Geçen gün gazetelerden birinde, oynadığı roldeki hastalığa daha sonra gerçek hayatında da yakalanan bir oyuncu ile ilgili haberi üzülerek okudum. Allah  en kısa zamanda şifasını versin. Aklımda o an hayatımız boyunca sürekli duyduğumuz nasihatlar ve ruhsal gelişim öğretilerindeki ana felsefe canlandı. ‘Sadece iyiyi düşün, iyi olsun. Evrene sen ne gönderirsen aynısını fazlasıyla geri alırsın…’

Bir kez dahi olsa düşündüklerimiz, hayal ettiklerimiz ve hatta konuştuklarımız daha sonra şekil alıp hayatımıza girebiliyor. Bu gerçekten çok önemli, bu yüzden her ne olursa olsun sadece olumlu şeyleri düşünmeli, konuşmalı ve bunun tersi olan davranış ve de sözlerden mümkün mertebe uzak durmalıyız. Hatta arkadaşlarımızı  bile bu doğrultuda sadece pozitif insanlardan seçmeli, farklı olanlardan da elden geldiğince uzak durmalıyız. Bu akrabalarımız için bile geçerli.

Tüm dünyada kitapları satış rekorları kıran Amerikalı yazar Louise Hay’in hayatının bir döneminde kansere yakalanıp, doktorların tüm ameliyat ve kemoterapi önerilerini reddederek; sadece kendi olumlu düşünme gücüyle bu hastalığı yenmesi bunun bence en güzel örneklerindendir. Kendisi bu konuda soranlara ne kadar da güzel söylemiş: “Zihnimi güzel düşüncelerle doldurmak, sağlığa giden en hızlı yoldur.”  Louise Hay’in kitaplarını büyük zevkle okudum ve bu konu ile ilgilenen herkese de tavsiye ediyorum.

Yine son yıllarda basında defalarca yer alan Japon bilim adamı Masaru Emoto’nun yaptığı araştırma ve deneylerde suyun düşünceler, ona doğru söylenen olumlu ve olumsuz sözler, ortamda çalınan müzik hatta bardak üzerine yaptırılan  kelimelere nasıl tepki verdiğini, hatta ana yapısal özelliğini dahi değiştirebildiğini gösteriyor. Bu deney insanın düşünceleriyle oluşan titreşimlerin suya ve çevreye nasıl aktarıldığını ve etkilediğini  direk ispatlıyor. Nasıl evrende bir yerde bir kelebeğin kanat çırpışı bile boşuna değilse ve o anda tüm dünyayı  etkiliyorsa, bizim de herhangi bir konuda düşüncemizin hatta hayallerimizin önemli  sonuçları oluyor. Biz düşünce enerjimizi tamamen olumlu yola kanalize edebilirsek; hem ruhsal hem de sonuçları  itibariyle fiziksel yaşam kalitemizi bile arttırabiliriz.

“Unutmayın, nasıl ki su, bulunduğu kabın şeklini alıyorsa, içinizdeki yaşam ilkesi de düşüncelerinizin yapısının şeklini alır.” Joseph Murphy

Yazımı yine sevgili Louise Hay’in ana yaşam prensibiyle tamamlıyorum. Yolumuz ve karşılaştıklarımız inşAllah hep iyi ve olumlu olsun…

“Geçmişle ilgili her şeyi sevgiyle affediyorum. Yaşamımı mutlulukla doldurmayı seçiyorum. Kendimi seviyorum.” Louise Hay