Öncelikle sizi tanıyalım mı? Ahu kimdir, ne yapar, nerden gelip, nereye gider?
Merhaba, hoş geldik ve hoş bulduk.
Bu soruya üç farklı düzeyden cevap vermem gerekecek, çünkü ilk bakışta öyle görünmese de her şeyin başı ve sonu olabilecek çok önemli ve yoğun bir soru bu. Bu soru, insan yolculuğunun, Aşk’ın ve şifanın özü olarak, aslında zihin düzeyinden cevaplanmaması gereken bir soru ve konu. Cevabı ise; yegane varlık, yokluk, amaç, anlam, hatırlama, deneyimleme, öğrenme / öğretme sebebimiz.
Beni, zahiri, maddi, perdeli düzeyde zihne sorarsanız, o vakit ben çok kısaca; Ahu Birlik’im. 1981 baharında Ankara’da doğdum. Çocukluğumda pek çok okul ve şehir değiştirdim. İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema-Tv Lisans ve Kültürel İncelemeler Yüksek Lisanslarından sonra hizmet sektörünün pek çok kolunda, farklı eğitimler de alıp bir çok pozisyonda çalıştım. Şu an Bodrum’da yaşıyor ve yolculuğumun bir bölümüne Bodrum Şifa Sanatları Atölyem’de eğitmen, şifa kanalı, rehber, hatırlatıcı, yoldaş ve öğrenen olarak devam ediyorum. Tanısanız sevme ihtimaliniz var bence.
Hakikatte beni bana sorarsanız; ezelden ebede O’nun eşsiz bir yansıması olarak insanı, bulunduğumuz bu dünya düzeyini de deneyimleyen sonsuz bir Ruh Varlığıyım… Nar tanesi, nur tanesi, kumdaki kumsal, kumsaldaki kumum… Bir garip yazar çizer, düşünür, yolcu, kaptan, aşık, mistik, hayalci, şakacı, bilge, kadın, anne, çocuk, savaşçı, ayna, sanatçı… Ben kendimi ne olarak tanımlarsam O’yum. O’ndan gelir, O’na giderim. Tüm yapıp ettiğim, bildiğim, bulduğum, olduğum da budur. Ben benim. Hepsi ve hiçbiriyim. Tanıyan ve sevenim.
Şimdi insan denen bu ruh varlığı, iki bilgiyi de harmanladığında üçüncü bir bilgi ortaya çıkar. O da haddini de, yerini / değerini de bilmesidir sanırım. Haddini, yerini, değerini bilenimdir inşallah. Bu soruya şimdilik ancak böyle cevap verebilirim.
Reiki yolculuğunuz nasıl başladı? Hangi olaylar ya da kişiler vasıtasıyla tanıştınız?
Aslında insanı yolculuğuna başlatan tek bir olay ya da kişi yoktur. Tüm olaylar, kişiler, haller buna vesile olsa da bizim gördüğümüz bardağı taşıran son damlalardır. Başlayan, biten bir şey de yoktur ya aslında… Biz öyle görürüz, öyle görmemiz de gerekir… Çocukluğum, aile hayatım ve ilişkilerim çok debdebeliydi. Kendimi bildim bileli otoriteye, normlara, kural ve dogmalara kendi hasında aykırı, asi, biraz da “tuhaf” algılayan, hassas hisseden, çok yönlü, içe dönük bir çocuktum. İçimde derinden bir arayış, ait hissetmeme, sorgulama, memnuniyetsizlik, sızı, kayıp, boşluk, eksiklik, yalnızlık hissi vardı. Büyümüşte küçülmüş bir çocuk, ama bir çocuktan daha çocuk belki de…
Görünürde sağlığım yerindeydi, iyi bir eğitimim, işim, param, güzel ilişkilerim, arkadaşlarım, ailem, genel geçer çıtanın üstünde bir yaşantım vardı ama 2012’nin sonbaharında tüm damlaların bardağı taşırdığı bir an geldi ve ben birden ciddi bir varoluş krizine girdim. Bu daha önce yaşadığım bir şeye benzemiyordu, tanımlayamıyor, haliyle çözümü de bulamıyordum. Çevremde benzer bir şey yaşayan da yoktu. Tüm realite halısı, mana olarak ayağımın altından çekildi, her şeye inancımı yitirdim… Sizin de sorduğunuz, Ben kimim? Burada neler, neden, nasıl oluyor? Nerden geldim, nereye, niçin gidiyorum sorularının beni boğduğu, her şeyin anlamsızlaştığı, öfke, nefret, içerleme, paranoya, değersizlik, yetersizlik, çaresizlik gibi tüm negatiflerin üstüme çullandığı ve dış dünyaya yansıtıldığı bir duruma geldim. Elimi attığım hiçbir şeyin işe yaramadığı bir karanlık cehennemde kayıptım ve o sıra bir umutla her şeyi denemeye, doldurmaya başladım. İş yerinden bir arkadaşım ‘Reiki diye bir şey varmış iyi gelir belki gidelim mi?’ dedi. Duymuştum, ama bilgim yoktu, hemen yoğun bir araştırmaya giriştim. Birkaç isim ön plana çıktı, görüştüm. Bunların içinde telefonda bana ‘Allah’a emanet ol’ diyerek kapatan biri vardı. Ben neden Allah’a emanet olacaktım? Sinirlenmiş, küçümsemiş, umutsuzluk içine girmiş, korkmuştum. Ayaklarım geri geri çekiliyor ama ben içimdeki deli bir heyecan ve şenlikle O’na çekiliyordum. Çok şükür, bitanecik, çok değerli Can Hocam; İsmail Hocamla kendime rağmen tanıştım ve önce bilinçaltı terapiler, sonrasında Reiki yolculuğum başladı. Bu vesileyle paha biçilmez, dile gelmez yolculuğumuza vesile olan ve olmaya devam eden tüm negatif ve pozitif herkese, her şeye, kendime ve O’na sonsuz teşekkürler.
Reiki ile tanıştıktan sonra hayatınızda neler değişti? Öncesi ve sonrası Ahu’daki değişimleri anlatabilir misiniz?
Reiki benim için bir milat gibi. Reiki’yi doğru alıp, uygulayan ve nasibinde olan kimsenin değişmediğini görmedim. Bu değişimler öncelikle neye ihtiyacınız varsa, ne kadar alabilecekseniz içten, dışa öyle gelir. Ben bir varoluş krizinde olduğumdan, ilk terapilerimden ve inisiyasyondan çıkar çıkmaz ciddi bir soyutlanma yaşadım. Kendimdeydim ama değilmiş gibiydim. Bu dünyaya, kendime, içindekilere başka bir boyuttan bakıyormuş, bir film gibi izliyormuş gibi, yeniden doğmuştum sanki. Tarifi yok. Ve bu bana inanılmaz bir idrak, duygu, hal, düşünce kattı. Tüm ağırlığım, acım, negatifim, karanlığım silinmeye, pozitife doğru coşkulu bir salınıma başladı, uçuyordum. Ellerim ısınıyordu ve ilk uygulamamda bütün sorularım bir bilinç akışı şeklinde cevaplandı. Bu adını ne koyarsanız; mistik, ruhsal, spritüel, bir aydınlanma, arınma, bir mucizeyi tecrübenin aforik, dengesiz bir haliydi. Tabii ki ruhsaldan zihinsel/duygusal ve fiziksele birçok değişim geçirdim halen de geçiriyorum. Mesela bir türlü geçmeyen boyun fıtığı başlangıcım, pek çok bedensel semptomum düzeldi. Yaşama, insanlığa, varoluşa, yaratıma bakış açım, yaşadığım yer, ilişkilerim, işim, yapıp etmem, olan biten değişti. Yolculuk devamlı olduğundan her seviyede farklı dönüşüm, değişim, gelişimler deneyimlersiniz, hem kendinizde hem Reiki’yi aktardıklarınızda.
Reiki 1. Seviye benim için bilinçaltı terapilerininde yardımıyla heyecanlı, ılık bir meltem gibi geçti. Bu seviyeyi ‘ilk aşk, ilk tohum’ olarak tanımlamayı seviyorum. 2. Seviye, derinleşip yoğunlaştığınız, zihinsel/duygusal ve bilinçaltı seviyesi olduğundan, şifaya ihtiyaç duyan köklü alanlar açılır. Bilinç, enerji ve frekansınız daha da genişler ve asıl büyük değişimler ve gelgitler bu seviyede olur. 2. Seviyede semboller de devreye girdiğinden hem uygulama alanı, görevi hem de açılımı çok yönlü ve çok önemli bir süreçtir. Ben bu seviyeyi ‘Reiki’nin harikalar diyarı’ olarak tanımlamayı seviyorum. 3.Aşama artık ustalık aşaması, yani Reiki’ye hakim olduğunuz onun da size hakim olduğu, kendinizle derdinizin aşağı yukarı bittiği, taşların yerine oturduğu ve fakat yolculuğunuza devam ettiğiniz, yol sizi taşıyorsa öğretmenliğe hazırlandığınız, taşımıyorsa size bir ömür yetecek olan ve çemberin tamamlandığı bir aşamadır. Haliyle huzurlu, benim; ‘Gelen ağam, giden paşam’ şeklinde tasvir ettiğim bir Aşk aşamasıdır. Bir yolun bitişi, diğerinin başlangıcıdır. 4. Aşamada Reiki’yi jenerasyonlara aktarma yeti ve sorumluluğu aldığınızdan Reiki bambaşka, eşsiz bir enstrüman ve maceraya bürünür. Yontulmayan taraflarınız eğitmenlikle yontulur. Nelerin oldu denilip olmadığını, bir çok farklı düzeyde yanılsamayı gördüğünüz, sezgilerinizin çok güçlendiği, şifa gücünüzün arttığı ve düştüğünüzde çok çabuk kalkıp toplandığınız bir aşamadır. Benim de içinde bulunduğum bir aşama olduğundan, daha detaylı bir yorumunu ancak kısmetse bir üst aşamada yapabilirim. Şu an her anıyla şükrü ve tadını çıkartmaktayım. Belirtmek istediğim önemli bir husus; bu yolda belli başlı çerçeveler vardır ama Reiki herkesle yeniden doğar, bu nedenle herkesin yolculuğu eşsiz ve özeldir. Bir önemli nokta da, bir şifa enerjisine uyumlandığımızda, karakterimizin, dünyamızın içindekilerin değişeceği korkusunu çok sık yaşıyoruz. Şunu söyleyebilirim ki eskiden tanıdığım Ahu nasılsa hala öyle, sadece daha bilinçli, daha bütün, farklı bir seviyeden işlev görüyor. Hayatınızda dönüşmesi gerekenler başka bir şeye evrilerek hayatınızı tekrar dolduruyor. Zaten güvenin, seyrin keyfini çıkartın ve mümkün olduğunca bunu her seviyede paylaşmaya gayret edin.
Spiritüel yolculuğunuzda Reiki’den başka sistemler kullandınız mı? Bu konuda neler düşünüyorsunuz?
İnisiyasyon içeren başka bir sistemse konu, hayır kullanmadım, ihtiyaç da duymadım. Zaten böyle bir şey olduğunda, artık uyumlandığınız şeyin Reiki’yle alakası kalmıyor, son uyumlandığınız neyse artık sizde akan o oluyor. Bu ve bunun yarattığı sorunlar çok kapsamlı olarak pek çok kaynakta ve başta İsmail Hoca’nın ‘Reiki İlahi Aydınlanma’ kitabında dillendirildi zaten, dileyen erişebilir. İlk başlarda bir enerji yükselmesi ve açlıkla, birçok şeye sarma merakı ya da egosu gelebilir, doğaldır da bu ama bu noktada durup, çok bilinçli bir biçimde tartıp biçmeniz ve rehberinizin size bu yolda mutlaka ışık tutması gerekir. Bunun dışında çok temel, kadim ve işe yarayan, Reiki’yle de el ele gayet güzel işleyen, birbirini tamamlayıp güçlendiren, size kapı açanlar da vardır. Evet bunları kullandım, kullanıyorum da. Meditasyon eğitimi, masaj eğitimi, nefes /zihin eğitimi ve Access Bars eğitimi aldım. Hepsi önce kendim için ve kendimde uyguladığım, sonrasında ihtiyaç dahilinde uygulamaya çalıştıklarım… Bunun dışında, beden / zihin sağaltım eksenindeki tüm kadim bilgilerle ilgileniyor, her gün bu konuda bilgimi ve pratiğimi arttırmaya ve paylaşmaya gayret ediyor, yoga, geleneksel tıp, aile dizimi, astroloji, şamanizm, mistik ilimler, tasavvuf ve uygulamalarıyla özellikle ilgileniyor, doğayı ise başlı başına bir sistem olarak başucuma alıyorum. Bu konuda şöyle bir şeyi belirtmek isterim; hangi araçla ilerlerseniz ilerleyin, sizi hakikaten açması için aldığınız şeyin hakikat bilgisi içeriyor olması, doğru kaynaktan alınması, doğru biçimde alınması ve araçların birbirini sabote etmemesi önemlidir. Bunun dışında, az özdür, kestirme yol yoktur düsturlarını; karıncadan bir şey alabiliyorsan dünyalara gerek yoktur anlayışını çok doğru ve değerli bulurum. Özellikle bu konuda, bir şeyi alırken neyi, neden, nerden, ne vakit aldığıma ve hali hazırda olanın gerçekten bu ihtiyacı karşılayıp karşılamadığına çok dikkat ederim.
Hali hazırda şifa çalışmaları yapıyorsunuz, sizinle iletişime geçenlerle bu yolculukta nasıl destek oluyorsunuz?
Her ay düzenli olarak Reiki seviyeleri terapi & eğitim & inisiyasyon programları açıyorum, size uygun gün ve saatlere göre de program düzenleyebiliyorum. Gelenlere öncelikle bu konuda, yolculuklarının her aşamasında, her şekilde destek veriyorum. Bunların içinde pek çok araç ve teknik kullanıyoruz. Neyin, neden yapıldığının manasının oturmasına da özellikle önem veriyorum. İhtiyaç durumunda Reiki şifa seansları, bilinçaltı temizlikte Access Bars uygulamaları yapıyorum. Devam eden öğrencilerimle bir çok farklı paylaşım ve çalışmamız da olabiliyor. İleri aşamalarda şifacılık eğitimlerine ağırlık veriyorum. İnşallah bu ay açacağım, uzun süredir üzerinde çalıştığım bir program var. Özellikle eksik kaldığımız, sıklıkla tökezlediğimiz ve çok önem verdiğim temel bir konu var, Zihin Eğitimi ve Meditasyonla ilgili. Yakın bir tarihte, herkesin katılabileceği, bu konuyla ilgili gerekli temel bilgiler içeren workshop ve seminer çalışmalarımız da olacak. Bunlar dışında, ihtiyacı olanları kendi deneyimlediğim ve çok faydasını gördüğüm farklı araç ve kanallara da yönlendirebiliyorum. Partnerim bir Şaman ve dolayısıyla Şamanik ritüel, sağaltım, şifa çalışmaları ve uygulamalarından da çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Özellikle üzerinde durduğum konular doğru bildiğimiz eğriler, eksik anladıklarımız, karşınıza çıkabilecek engeller ve geliştirilmesi gereken öz değerler. Dileyenler Web sitemden, Facebook ve İnstagram hesaplarımdan, mail yoluyla ya da telefonla bana ulaşabilirler.
İnstagram: ahubirlik (Bodrum Şifa Sanatları Atölyesi)
Facebook: https://www.facebook.com/BodrumReiki/
Web Sitesi: www.bodrumsifa.com
Okuyucularımız için de verebileceğiniz hap kıvamında tavsiyeleriniz neler olur?
Harika bir soru. Hap tavsiyesinden bol bir şey yok çevremizde. Hepsi de düşünme, duygu, beden ve sevginin eğitimi üzerinedir. Bunlar, öyle sanılsa da kendiliğinden, rehbersiz, eğitimsiz olacak işler değildir ve ne yazık ki (ya da belki iyi ki demeliyim) toplumda, eğitimde, ailede emaresi okunmayanlardır. Siz bu yolda kendinizi sırtlanacaksınız. Bu yolda ayak izi bırakmış olanların kadimlerin sözleri, öğretileri başlı başına öz ve basit hap reçetelerdir zaten. Ama o öz bilgiyi alıp hazmetmek kolay görünse de, o yolda yürümesi kolay değildir. Bu nedenle kurallar ve süreçlere riayet önemlidir. Söylenebilecek her şey söylenmiştir ama bir hap reçetenin gerçekten idrak edilip, daha da önemlisi uygulanması, yaşama entegre olması için, kişinin bir olgunluk düzeyine ruhsal/zihinsel ve bedensel seviyelerde erişmiş olması gerekir. İşte bu da, ‘etrafımız hap reçete kaynıyor, peki neden olmuyor’ sorusunun cevabıdır. Hap reçete verilir, önemli olan alıp uygulayabilmektir. Alınıp, uygulanmayan bilgi çöptür, hiçbir işinize yaramaz. Biz önce bunun nasıl alınıp, uygulanacağıyla, önünüze çıkacak engellerle ilgili yola ışık tutar, destek veririz ve en büyük iş daima kişinin kendine kalır. O nedenle tek bir hap reçete vermem gerekse bu sanırım şu olurdu: Hemen bugün, başlayın ve devam edin; her an, her haliyle kendinizi ve diğer her şeyi gerçekten anlamayın ve sevin. Ve mutlaka, bunun sürdürülebilir gerçek bir eğitimini alarak yaşamınızın her santiminde uygulayın. Bu yolda, çaba değil ama sürdürülebilir gerçekçi emek; tahammül değil ama kendine sabır; cesaret; merak ve şefkat çok değerli ve önemli olacaktır. Yolculuğunuz, kendinize, sevdiklerinize ve dünyaya verebileceğiniz en muazzam şeydir. Lütfen sevildiğinizi, desteklendiğinizi, zaten ihtiyacınız olanlara sahip olduğunuzu görmeyi seçin. Her günün yeni bir başlangıç olduğunu, hatırlamayı ve her şeye rağmen adımlamayı seçin. Her şeyle bağlantılı ve aynı gemide olduğunuzu unutmayın. Gördüğünüz gibi, henüz hap reçete vermeyi pek beceremiyorum.
Yaptığınız işin zorlukları var mı?
Her işin ve yaşamın kendine göre pek çok zorluğu var tabii ki. Zorluk olmasa kolaylık da, güzellik de olmaz. Bunlar bir paket olarak bütündür ve öyle olduğu için kutsal ve anlamlıdır. Daha ötede, zorluk, kolaylık bunlar zihnedir. O nedenle ben zorluğa, kolaylığa değil, verdiği tada ve değerine bakmayı, bununla yol almayı tercih ediyorum.
Çok keyifli ve derin bir sohbet oldu. Değerli tecrübelerinizi, bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Bana bu fırsatı veren, oluşumda emeği geçen herkese çok teşekkürler, Aşk’la kalın
Yorum yap