Ümit Yaşar Oğuzcan, ‘Sende bir yerde bütün kadınlar gibisin, durmadan, üşenmeden arıyor, fakat ne aradığını bilmiyorsun, bilmeyeceksin de. Bulabildiklerin seni kandırmayacak, doyurmayacak. Daima mevcut olmayanı özleyecek, mümkün olamayanı arayacaksın’ diye başlamış kadınları anlatmaya ve ‘Saadet sizin için daima aranan, ama hiç bulunamayan bir şeydir. Onu bulsanız bile kaybetmekten korkar, asla tadına varamazsınız. Bu yüzden mezara kadar süren bir aramaktır yaşamınız’ diye devam etmiş.
Gerçekten kadınlar ne istediklerini, ne aradıklarını bilmiyorlar mı? Mutlu olmaları gerçekten bu kadar zor mu?
‘Kadınlar sevgi ister!’ diye klişe bir cümle ile başlamayacağım. Bir bitkiye sevgi sözleri söyleyince size çiçek açarak cevap veriyorsa, sevgi sözcükleri okunan bir suyun molekülleri değişiyorsa, hayvanların bile okşandığında titreşimleri farklılaşıyorsa, kadın SEVGİ ister demek çok yetersiz kalacaktır.
Tabii ki ana ihtiyacı ‘Sevgi’dir. Ama beyler! Ben zaten eşimi, (partnerimi, sevgilimi) seviyorum, akşam işten çıkıp arkadaşlarla bara, fittnese, motor kullanmaya gitmiyor, eve geliyorum demekle olmuyor bu işler. Yemek masasından kalkıp, koltuğa yayılıp, elinizde TV kumandası, üzerinizde fanila, altınızda eşofman, göbeğinizi kaşıyıp, ‘fazla kaçırdım yemeği, soda var mıydı evde?’ diye mutfağı toparlamaya çalışan eşinize seslenmek değildir sevmek!
Sevmek paylaşmaktır. Aynı ortamı, dört duvarın arasını, bir çatının altını paylaşmak değil sadece. Hayatı paylaşmak; acıya kedere mutluluğa ortak olmak. Zamanı paylaşmak; bir kadına verebileceğiniz en değerli hediyedir zaman. Onunla vakit geçirmek, onu dinlemek, ellerinizin sıcaklığını, parmak uçlarınızdan kalbe giden sevgi hattını ona hissettirerek bazen sessizliği paylaşmak. Göğsünüze, dizinize koyduğunda başını güvende olduğunu, doğru limana sığındığını, saçlarında dolaşan elin, gücünü, sevgisini, ilgisini hissetmek ister.
Kadın, ne kadar güçlü olsa da, kendi ayakları üzerinde dursa da, korunduğunu kollandığını bilmek, erkeğinin gücünü, varlığını, desteğini arkasında hissetmek ister. Onun zor zamanlarında yanında yoksanız, iyi zamanlarında da yanında olma hakkını tanımayacaktır size!
Kadın, takdir edilmek ister; yaptığı yemeğin beğenilmesini, aldığı terfiinin kutlanmasını, başarılarıyla gurur duyduğunuzu görmek ister. Yaptığı her şeyi sıradan bir iş gibi görmeniz, sizi de onun gözünde sıradanlaştıracaktır.
Kadın, kadın olduğunu hissetmek ister. Her ne kadar pantolon giyse de, tıkanan lavaboyu kendi açsa da, patlayan ampulü değiştirip, bozulan fırını tamir etse de, çimleri kesip ağaçları budasa da, eteğini giyip, kırmızı rujunu sürdüğü zaman dişiliğinin ön plana çıkartılmasını ister.
Kadın, sarılmak ister. Hiçbir neden yokken ona dokunmanızı, onun varlığının, sıcaklığının, teninin kokusunun sizin için önemli olduğunu ve sizin teninizin coğrafyasında da sadece kendisinin hüküm sürdüğünü bilmek ister. Gözlerinize baktığında aşkı, parmak uçlarınızda şefkati, saçlarını koklarken tutkuyu hissetmek ister.
Kadın, romantizm ister. Dans etmeyi bilmemenizin bir önemi yoktur onun için. Sadece kollarınızda olmak, kulaklarında duyacağı sevgi sözcükleri, sahiplenildiğini hissetmek mutlu edecektir bir kadını. Şiir yazmayı bilmiyorsanız, bir şiir ezberleyin, onun gözlerinin içine bakıp okuyun. Bir kadeh şarabın büyüsüne kapılıp, aşk kapılarını sonuna kadar açmaya hazırdır bir kadın. Yeter ki dudaklarının değdiği kadehten aşk şarabını içmesini bilin.
Kadın, içinde yaşattığı küçük kızın şımartılmasını ister zaman zaman. Güzel sözler duymak, iltifatlar almak, minik sürprizlerle karşılaşmak, onun her zaman taze, mutlu ve enerji dolu kalması için olmazsa olmazlarıdır. Yeni aldığı elbisesinin, boyattığı saçlarının, ilk kez taktığı kolyenin fark edilmesini ister. Çünkü ona, evin köşesinde duran detaylarını bilmediğiniz bir vazo gibi bakmadığınızın göstergesidir, ondaki her ayrıntıyı görmeniz. Pahalı hediyelerle, lüks restoranlarda yenilen yemeklerle, onun gözünü boyamanız kolay olmayacaktır. Çünkü aşka inanan bir kadının maddi değerle, maliyet hesapları ile hiç işi olmayacaktır. O seçtiğiniz hediyenin markasına, etiketine, fiyatına aldırmaz; seçerken, hazırlarken, verirken harcadığınız emektir onun için ölçü.
Güzel sözler duymaya ihtiyacı olduğu kadar, kendisini dinlemenizi de bekler bir kadın. Gününün nasıl geçtiğini, annesinin doktor randevusunu, arkadaşı ile öğle yemeğinde yaptığı sohbet size anlatmak isteyecektir. ‘Hım, tamam, öylemi?’ gibi tek kelimelik yorumlarınıza, onu ve anlattıklarını önemsemediğiniz anlamı yükleyecektir. Tüm tırnaklarının aynı uzunlukta olmasını bile önemseyen, biri kırıldığında diğer dokuzundan vazgeçen bir kadın için, önemsenmemek ne kadar ciddi bir sorun olabilir siz düşünün!
Bir kadını mutlu etmek aslında erkeğin kendisi için yapmış olduğu en akıllıca yatırımdır ve hiç zor değildir. Mutlu bir kadın size bu mutluluğu çoğaltarak fazlasıyla geri verecektir. Onun için mutlu olmak istiyorsanız önce mutlu etmesini bilmeniz gerekiyor beyler!
SEVGİ GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN!
Sevgili Serife, öncelikle beni derginin facebook grubuna ekledigin icin tesekkurler. Hos bir surpriz oldu bu sabah. Yazini da cok begendim ve kesinlikle katiliyorum. Sanirim erkeklerin anlamadigi da bu zaten. Kadin sevgi ister. Sevgi yetmiyor mu, o zaman yerini baska seylerle doldurmaya calisip doyumsuz bir varliga dönüsür. Sevgi varsa, para, pul gereksizdir. Sevgilerimle, kucakliyorum❤️
Sevgi, çok önemli ancak, çoğu kadınlar için sevgi mi yoksa para mı öncelikli o konuda emin değilim.
Sizin gibi sevginin önemli olduğuna inan çok nadir bayanların olduğunu düşünüyorum.
Keşke her yuva her ilişki ve arkadaşlıklar sadece sevgi ve saygı üzerine kurulsa.
Saygılarımla
Merhaba Şerife hanım,
“Kadınlar ne ister” yazınızı çok beğendim. Erkek’lerin 90% kadınların ne istediklerini bilemez ve bilmek içinde ilgilenmezler.
Benimde bunları öğrenmek için (ve öğrenmeye devam ediyorum)çok zaman harcadığımı itiraf etmeliyim.
Ama yine kadınlar birer çiçek diye düşünürsek eğer, her bir çiçek başka şeylerle mutlu olur diye de aklımdan geçiriyorum.
Harika paylaşımınız için teşekkürler.