Astral seyahat kişinin ruhunun/bilincinin istediği zamanda ve kontrolü dahilinde, fiziksel bedenini (vücudunu) terk ederek; farklı yerler ve mekanları deneyimlemesidir. Astral seyahatte beden terk edildiği için fiziksel nesneler (duvarlar, kapılar…) ve de mesafeler engel değildir. Bir kez yapılabildiğinde zamanla geliştirilebilen bir kabiliyettir. Aslında hepimiz her gece bunu rüyalarımız esnasında zaten bilmeden kısmen yapıyoruz. Uyku halinde, Lucid Dream (kişinin rüya esnasında rüya gördüğünü bilmesi ve rüyayı yönetmesi) ve astral seyahat aşamaları iç içe girmektedir. Astral seyahat uyku ve uyanıklık arasında ve tamamen farkındalıkla yapılmaktadır.
Astral çalışmalarını bilimsel hale getirmiş Monroe Enstitüsü; Abd’de 45 senedir her sene yüzlerce öğrenciyi bu doğrultuda eğitmekte ve gelişmelerine yardımcı olmaktadır. Kurucusu 1915-1995 yılları arasında yaşamış olan Robert A. Monroe’nun bu konudaki kitaplarını ilgili tüm okuyuculara öneririm. Özellikle Journeys Out of Body (Vücut Dışı Seyahatler ) kitabı oldukça detaylı ve eğiticidir.
Astral Seyahat yapmayı kolaylaştırdığı söylenen yöntemler vardır. Örneğin hayvansal ve ağır gıdalardan ve de şehvetten uzun süre uzak durmak, sonrasında da belirli odaklanma egzer yoğunlaşmak ve ayrıca ritüeller denenmesi önerilmektedir. Mesela bunlardan biri kendinizi aynaya doğru sallanan bir salıncakta imgelemek ve salıncağın aynaya doğru hareketinde diğer tarafa geçmeyi hayal etmektir. Bunun dışında yine yatış pozisyonunda meditasyon çalışmalarıyla; ayak parmaklarından başlayarak baş tarafa doğru yavaş ve adım adım bir şekilde ilerleyen hişsizleştirme çalışması da önerilmektedir.
Bize Reiki Okulu’nda öğretilen Astral Seyahatin zihinle olanı değil, kalple yapılanının makbul olduğudur ve ulaşılması gereken seviye de budur. Yüce Allah isteyen herkese nasip etsin inşallah. Zihinle yapılanına ulaşmak çalışmalarla daha da kolaydır ama zihin insanı yanıltır, oyunlar oynar ve aslında yapmadan yaptım sandırır ve daha kötüsü halüsünasyonlar, olmayan varlıklar gösterir. Kalple yapılan içinse doğru zamanın gelmesi önemlidir, çalışmalarla ilerleme kaydedilse de zamanı gelmeyince yapılamaz. Yapmak için kendini korumayı da öğrenmek gerekmektedir ki zihinle yapılanda bu da oldukça zordur.
‘Can; atlarınızı eğersiz koyar, bu sır ölümün kardeşidir, sırrıdır. Ama gündüzün geri gelmesi için ayaklarını uzun bir bağla bağlar. Can; boşlukta astar gibi gizlidir, bedense yorgan altında döner durur. Sen bedensiz bir bedene sahipsin.’ Hz Mevlana
Hakan ÖZSOY
Yorum yap