Eveet artık zihni bırakıyor ve ötesine geçmeye başlıyoruz. Zihnin ötesi akıl. Aklımızı çalıştırma vakti geldi hatta geçiyor bile….
Her önümüze çıkana kapılmak, doğruyu ve yanlışı ayıramamak, insan gibi değil insanımsı gibi düşünmek, her esen rüzgara göre yön değiştirmek, toplumun iyi dediklerine iyi, kötü dediklerine kötü olarak kabul edip hiç sorgulamadan kendi değer yargılarımız gibi benimsemek. Bunlar hep zihnin oyunları idi, bunlardan kurtulmaya çalıştık yıllarca, artık bunların birer oyun hatta tuzak olduğunu biliyor ve dünyaya (burayı cennet haline getirmek için) kök salıyoruz. Savulun biz insanlar geliyoruz : )
Sen önce neyi ve neden istediğine bakman gerekiyor, isteklerinin hepsi arzu ve heveslerinin idaresi altında, duygularının esiri ve bu dünyanın yakıtı olarak kullanılmak üzere programlanacak. Dünyaya yakıt olmak için gelmedik, biz akıllı bilinçleriz ve yakıt olarak kullanılmak için yaratılmadık.
“Bastığın toprakları geçme tanı, düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı, sen şehit oğlusun incitme yazıktır atanı, verme dünyaları alsanda bu cennet vatanı….” Mehmet Akif Ersoy
Arzuladığın her ne ise, bu arzunu elde ettiğini zannına kapılacaksın halbuki karşılığında sana iyi güzel doğru olan verilmeyecek. Aslında burada aklının arzularına galip gelmesi ve bir insan gibi düşünmen isteniyor sistem tarafından. İkisi bir arada da olabilir tabii ki. Arzuları, aklı başa alarak, kalp ateşinde pişirerek, çok lezzetli bisküviler haline getirip sonrasında herkes tarafından lezzetle tüketilebilir hale de getirebiliriz çünkü. Bundan daha iyi nasıl olur…
Bir şey doğru, güzel veya iyi olsa bile sen bunun neden doğru güzel ve iyi olduğunu düşünmemiş, kafa yormamışsan o konudan sınanırsın, aklını geliştirmen için sistem seni eğitmeye çalışır.
Bir çocuk gibi davranırsan, bu çocuğu kandıracak sistem sana önüne bir sürü sahtekar çıkartır. Sen kendinin iyi bir insan olduğunla ilgili avutursun sadece kendini ama Kur-an ayetlerinde de dediği gibi dilleriniz size sonrasında şahitlik edecektir. Bu iyilik gerçek bir iyilik hali değildir. Çünkü iyilik senin içinde başlamamıştır bile henüz. Kendini kandırmak halindesindir.
Sahtekarlık bana göre konuştuğu ile yaptığının bir olmaması, kendini bilmemek, tanımamak demektir. Siz aklınızı kullanmadığınız zaman, sizin karşınıza kendini bilmeyen, tanımayan beki de amiyane bir tabir olacak ama cahil insanlar çıkacaktır. Çünkü sen de cahillik yapıyorsundur. Abdal insan nereden ne tehlike geleceğini bilen, her şeyin iç yüzünü görebilen, özü sözü, kalbi, yaptığı ile aynı olan insandır sözlük anlamı ile. Bir şeyin iç yüzünü görememek demek, aklını kullanmadan çevresel etkinin altında kalmak demektir. Akıllı insan iyiyi kötüyü ayırt edebilen düşünceleri ve davranışları ile çevresine zarar vermeyen, elinden dilinden emin olunan, örnek olabilen insan demektir.
Sizi din ile kandırabilirler ama siz gerçek dini şekilsel ve yüzeysel algılamayıp, aklınızla bulduysanız, bunda kandırılacak bir şey olamayacağını pekala bilirsiniz ya da örneğin sizi tuttuğunuz takımın fanatikliği ile yakalayabilirler, bunların aklınızla düşünerek sınırlarını belirlemediyseniz, değerli ya da değersiz oluşlarının nedenlerini tefekkür etmediyseniz, gittiğiniz yolun sonu olmayacaktır ki yol, bu değer yargıları kullanılarak oluşturulacak akli iradeye ulaşma yoludur.
Cüz-i akıdan küll-i akla ulaşmamız dileğiyle ve sevgiyle….
Sebile GÜNEŞ
Yorum yap