YAZMAK YA DA YAZMAMAK

Yazmak ya da yazmamak işte bütün mesele bu…

Aylar geçti ayda bir düzenli yazma disiplinime geri dönemiyordum. Sanmayın ki yazmak istemiyordum, tam tersi sadece ayda birle de kalsın istemeyip her gün belli bir süre yazma alışkanlığı edinmek arzusunda olmama rağmen yazamıyordum.

Yani anlayacağınız aylar boyunca yazmak yerine enerjimi “yazamamam” konusuna ve nedenlerini aramaya yönlendirdim. Girilmedik sokak, çalınmadık kapı bırakmadım. Yazmayı bu kadar isteyip de yazamamak neden olabilirdi ki? Soruyu sorunca cevaplara erişiyor insan.

En önemlisi, internette onca yazı varken kim benim yazılarımı okuyacaktı ki? Neden boşuna, sonuç almayacak bir şey yapsaydım ki?

Sonra, “benim yazdıklarımı kim ne yapsın ki?” Ben kimim ki, ne yazacaktım da kimin ne işine yarayacaktı?

Daha ötesi, ne konuda yazacaktım? Evet uzmanlık alanlarım vardı ama o bilgileri insanlara ulaştıran çok çeşitli kaynaklar vardı. Dileyenler o zengin kaynaklara başvurabiliyordu.

İşte, keşfetmiştim, yazma eylemiyle ilgili perspektifim bu şekildeydi. Haklıydım üstelik… Yani yol yakınken yazmaktan vazgeçmek uygun olacaktı. Bir kaç hafta bu bulgularımın üzerine uyudum ve bekledim neyi beklediğimi bilmeden. Sadece, zamanın, çözülmemiş hala dolaşık olan duygularımı netleştirmesini beklediğimi ben de birkaç haftanın sonunda fark ettim. Düşüncelerimde kendimi ne kadar haklı da çıkarsam, yazma isteğim yok olmuyordu. Yazmalıydım…

O zaman yazmaya başlamadan önce kendi sorularımı yanıtladım:

İnternette onca yazı varken kim benim yazılarımı okuyacaktı ki? Neden boşuna, sonuç almayacak bir şey yapayım ki?

Kendim için yazacaktım, yazarken hoşça vakit geçirdiğim için. Birileri de okursa o da bana hediye olacaktı.

Sonra, “benim yazdıklarımı kim ne yapsın ki?” Ben kimim ki, ne yazacaktım da kimin ne işine yarayacaktı?

Bir konuyu yazmaya çalışırken bu en çok benim işime yarayacak, hem yazma konusunda gelişecek hem de yazdığım konuyla ilgili bakış açım netleşecek. Belki okuyup faydalanan da olur.

Ben insan olmanın halleriyle ilgili düşünmeye ve yazmaya eğilimliyim. Yazarken bu hallerle ilgili kendi yorum ve bakış açımı didiklemeyi, sorgulamayı, incelemeyi ve netleştirmeyi eğlenceli bulurum. Dolayısıyla başka bir şey yazmak canım istemezse bu konulara değineceğim yazılarımda sanırım.

Yazamama durumundan yazma haline geçiş yolculuğum bu şekilde gelişti. Şimdi kendime şunu soruyorum, daha başka yapmak isteyip de kendime engeller koyup yapmadığım neler var?

Peki ya siz kendinize hangi konularda ne engeller koyuyorsunuz?

Epey uzun bir yolculuk oldu kendime, tabii ki hiç bir şeyin boşuna olmadığı gibi bu keşif dönemi de armağanını verdi.

Cemile Aslı YILMAZ