Daha önceki bir yazımda çakra renklerinden ve eksikliklerimizi nasıl tespit edip destekleyeceğimizden bahsetmiştim. Şimdi ise dekorasyonda ihtiyacınıza göre renklerin nasıl kullanılabileceğini sizlerle paylaşmak istedim. Beni renklerin büyülü dünyasıyla tanıştıran, 20 yılı aşkın süredir renkler üzerine çalışıp etkili terapi yöntemleri geliştiren çok sevgili arkadaşım Mark Wentworth’e paylaştığı değerli bilgiler için de teşekkürlerimi sunmak isterim.
Her rengin bir titreşimi vardır. Titreşim oranı ne kadar hızlı ise fiziksel yaşamdan kopartma oranı o kadar fazladır. Örnek vermek gerekirse, kırmızı titreşim hızı en yavaş olan dolayısıyla dünyasallığı en yüksek olan, mor ise en hızlı olandır. Bu nedenle ruhsal çalışmalar için mor renk kullanılır.
Dekorasyonda hangi renkleri nerelerde kullanacağımızı bilmek enerjimizi de doğru şekilde kullanmamızı sağlar.
Kırmızı: Bu renk enerjinizi hızlı bir şekilde arttıracağı gibi, belli bir süre sonra yine aynı hızda tükenmesine neden olabilir. Ortama canlılık katmanın yanında agresyonun da rengidir. Bilinçaltına ‘hemen’, ‘şimdi’, ‘dikkat’, ‘harekete geç’ gibi mesajlar verir. Dolayısıyla ev dekorasyonunda yoğunluktansa, dengeli kullanılmasında fayda vardır. Dikkat ederseniz fast food dükkanlarında kullanılır ki hareket enerjisiyle birlikte yemeğini yiyen kalksın:)
Turuncu: Öz değeri desteklemek ve içindeki çocuğu beslemekte size yardımcı olur. Göbek altı çakrasının rengi olan turuncu, hayatınıza özgürlükle birlikte eğlence ve yaratıcılığı da almanıza yardımcı olur. Tonu koyulaştıkça içerisindeki kırmızı oranı artacağından, toplantı odalarında içinde daha ziyade sarı bulduran kayısı tonları kullanmak tercih sebebi olabilir. Böylece, olası tartışmaların yoğunluğu teşvik edilmemiş olur. 🙂 Şeftali tonu ise biraz daha bireyselliğe teşvik eder. Turuncu rengi ve tonlarını evinizde özellikle çocuk odalarında, yaratıcı yemekler yapmak isteyen hanımlar da mutfaklarında kullanabilirler.
Sarı: Beynin sol lobunu harekete geçirerek mantıklı düşünmeyi destekler. Kısa süreli hafızayı arttırdığı gibi zihninizi uyanık tutar. Bu nedenle özellikle rahatlamak istediğiniz yatak odası gibi ortamlarda kullanmamanız tavsiye edilir. Daha ziyade çalışma odalarında kullanmanız faydanıza olacaktır.
Yeşil: Doğanın rengidir, insana huzur verir. Uyum, incelik ve güven hissi veren yeşil ve tonlarını, evinizde dinlenmek, dengelenmek ve huzur bulmak istediğiniz yerde ve istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz. Mobilya, perde ve duvarlarda kullanmanın yanı sıra, sade bir düzeniniz varsa dekoratif objeler ekleyerek, kalp çakrasının enerjisini hayatınıza alabilirsiniz.
Mavi: Gökyüzünün ve denizin rengi olan mavi de yeşil gibi insana ayrı bir huzur verir, gevşeme hissi ve gündüz düşleri kurma imkanı sağlar. Sizi bulunduğunuz fiziksel ortamdan alır, stresten arınmanızı sağlar. Hastane ve diş hekimlerinin bekleme odalarında sakinleşme amaçlı kullanıldığı gibi, evlerin yatak odalarında da kullanılabilir. Boğaz çakrasının ve iletişimin de rengi olan mavinin güven etkisi vardır.
Menekşe/mor: Beynin sağ lobunu harekete geçirir, dolayısıyla yaratıcılığı teşvik eder. Dünya ile bağlantının uzaklaştığı, daha ruhsal ve meditatif çalışmaların yapıldığı yerlerde kullanılması önerilir. Feng shui ye göre evin belli bir köşesinde kullanılması zenginliğe davet olarak yorumlanır. Tepe çakrasının rengi olan mor, bilgelik ve gücün de temsilcisidir; fakat yoğun kullanımı sersemliğe yol açabileceğinden yine dengeli kullanmakta fayda vardır.
Pembe: Pembe koşulsuz sevginin rengi olarak bilinir, dolayısıyla koşulsuz destek hissi verir. Yatak odalarında kullanıldığında ana rahminin uzak anılarını canlandırır, güvenlik ve güvence hissi de sağlar. Tutkunun rengi olan kırmızı ve saflığın rengi olan beyazın karışımından oluşan pembe, ruhun beslenmesi ve huzur için de kullanılır. Hayata pembe gözlüklerle bakmak istediğinizde kullanabileceğiniz rengi fazla kaçırdığınızda bir tür Polyanna’ya dönüşmeniz olasıdır, çünkü optimistliğin yanı sıra hayaller de kurmanıza yardımcı olur 🙂
Evinizde dekorasyonun yanı sıra günlük hayatta kıyafetlerinizde de ihtiyacınıza göre renkleri kullanın. Hızlı bir test ile elinize aldığınız renk size iyi hissettiriyorsa giyin. Çabuk sıkılan veya çok fazla renk kullanmak isteyen biriyseniz, an mobilya ve duvar renklerini sade tutup, dekoratif objeler, yastık ve kumaş seçimleriyle zaman zaman değişiklikler yapmanız çok kolay ve pratik olacaktır. Farkındalıkla yapacağınız seçimler size iyi gelecek, ruhunuzu besleyecek, zaman zaman yolunuzu açacaktır. İçinde tüm renkleri barındıran ışığın yolunuzu aydınlatması dileğimle.
Yorum yap