Varoluş Dergisi

BENİ YAŞATIRKEN BENİ ÖLDÜRME

Doğduğumuz anda üflenir kulağımıza ismimiz. Tıpkı bedenimize üflenen ruhumuz gibi. Çıkınca annenin karanlık ama sıcak ve güvenli rahminden dışarı nefes de girer bedenden içeri.

Zihin ne olduğunu şaşırır, döner onun da yönü gerisin geri. İçeriden dışarıya dönen zihin ve popoya da inen tokatla ne olduğunu şaşıran beden, başlar ağlamaya. Sevinir çevredekiler, derler hoşgeldin dünyaya. Hoş mu geldi hoş mu gördü kimse bilemez tabi. Bir bilen var elbet ama onun bildiğini de kimse bilmez, öğrense de inanmaz. Tıpkı kendilerine inanmadıkları gibi. Keşke inansalar ona da kendilerine de değişse dünya böylece herkes gelse artık kendine…

İsimle cisme dönüştürür bizim insanımız, kendine benzetir her bebeği. Bir ben yaratır, bildiğini sanarak birşeyleri, aslında yaratırken bilmez kaybettiğini özünü. Belirler onun da kendi gibi ne diyeceğini ne düşüneceğini her sözünü. Şekillendirir bakışını, gözünü, görüşünü. Halbuki bıraksa özgür, hatırlayacak kendini, bu dünyaya neden geldiğini, kimliğini.

Bilmediğinden, bilmesine fırsat verilmediğinden dönüşür ben de sahte bir bene. Takılır yüze, göze, söze bir sürü sahte maske. Maskeler boğar zamanla insanı. Çünkü çıkmak ister içteki ben sahte benlerden dışarı. Fanustan okyanusa atlamaya korkan balık gibi cesaret ister bu sefer yaradandan ben, dönmek için evine. Halbuki evi orası, ne cesaret gerek ne güç ne kuvvet ne de emek. Ama bilmez ben, çünkü kandırmış onu benle beden. Ya döner durur fanusunda çıkmak isterken dışarıya, ya atlar benden bana, özgürlüğe sonsuzluğa. Gittiği yok kaldığı yok aslında. Sahi nereden nereye gidiyor bu ben? Zaten birse bu iki ben ve beden. Ayrı değilse gerekir mi hala cesaret, bilgi? Peki nereden geliyor bu ayrılık hissi. Benden sorması kime kısmet olur bakalım cevabı?

Emine NALÇACI MAVİŞ

Emine Nalçacı Maviş

4.10.1984 Ankara doğumlu. Lisans/Yüksek Lisans dahil tüm eğitimlerini Ankara'da aldı. Çocuk diş hekimi oldu. Ankara, Sinop, Düzce’de çalıştı. Evlendi. İstanbul’a geldi. Bilincine ışık yakarak, hayata bakışını, böylece hayatını değiştiren Reiki Hocası İsmail Bülbül ile tanıştı. Şu an Reiki 3b öğretmeni oldu. Reiki’yi bilime katmalıyım isteği ile Yeditepe Üniversitesi Fizyoloji bölümünde doktoraya başladı. Böylece bir kez daha insanın mükemmel yaratıldığına şahit oldu. Reiki Okulu’nda öğrendiği öğretilerin soyutluğunun doktora bilgilerinin somutluğu ile desteklendiğini görünce yürüdüğü yolun doğruluğundan emin oldu. Düşüp kalkmalarından sonra o yolda koştuğunu hissediyor. Dönüp duruyor bakalım. Allah sonunu hayır etsin. Bu arada bir kızı, bir oğlu oldu. Onlar ve yaşadığı hayat sayesinde sevgiyi, sabrı, merhameti ve tüm güzellikleri hayatına katmaya çalışıyor. 2022 sonu itibarıyla Usui Reiki Grandmaster 5&6.Aşama olmuştur.

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler