Doğaya baktığında ne görüyorsun?
Fark ediyor musun dağların heybetini,
Kuşların hem birlikte hem de özgürce muhteşem bir ahenkle uçuşunu,
Ağaçların yeryüzünden aldığını gökyüzüne verdiğini…
Doğaya baktığında ne görüyorsun?
Fark ediyor musun varoluşun belli belirsiz atan nabzını,
Kendi ritminde, kendi ahenginde var olan bu oluş halini;
Varlıktan yokluğa ve yokluktan varlığa devinimini…
Doğaya baktığında ne görüyorsun?
Okuyabiliyor musun bir kitap gibi,
Seyre dalabiliyor musun sonsuz bir hayranlıkla,
Hissedebiliyor musun gönlünün derinliklerinde…
Doğaya baktığında ne görüyorsun?
🍀
Üzerinde can bulduğumuz, hayat bulduğumuz, yaşam bulduğumuz, ‘nefes’ bulduğumuz bu dünya için, bu varoluş için ne yapıyoruz?
Bu varoluş sonsuz ve sınırsız kaynaklarını bize sunarken biz sadece O’ndan alıyor muyuz yoksa tüm bu aldıklarımız karşısında bir katkı sağlıyor muyuz?
Dünya belki de daha kötü zamanlara doğru ilerlemeye devam ederken, biz daha iyiye doğru evrilmeye çabalayalım ve elimizden geldiğince varoluşa katkı sunmaya devam edelim.
Bu varoluş bize ‘en azından’ nefes almamız için gereken oksijeni sağlarken ve biz ‘O’nun vasıtasıyla var olurken; biz varoluşa sırtımızı dönmeyelim.
Peki varoluşa nasıl katkı sağlayacağız?
Herkes sonsuz olasılığın içinden kendine ve şartlarına uygun bir eylem seçecek, bir karar alacak ve sonra da bu kararı uygulayacak. Seçtiğimiz eylem şartlarımıza göre zaman içerisinde değişebilir. Önemli olan kalıcılık ve varoluşa katkıyı ‘düzenli’ olarak sürdürmek.
Varoluşa her an katkını sunabilirsin, bunun için pazartesiyi beklemene gerek yok. 🙂
Örneğin gördüğün bir çöpü yerden alıp çöp tenekesine at.
Evinin önüne bir kap su koy; bu sayede yaşam alanını paylaştığın diğer canlılar susuzluğunu giderebilsin.
İstersen kuşları besle ya da karıncaları…
Gönüllü olarak bir organizasyona katıl.
Eğer imkanın varsa güvendiğin organizasyon ya da derneklere maddi olarak bağış yapabilirsin.
Senin gönlünden ne geliyorsa, sadece o.
Bazen elinden gelebilen küçük şeyleri yetersiz görür insan.
Sanki ‘büyük’ ve ‘kocaman’ şeyler yapabildiğinde ‘bir şey yapmış’ gibi hisseder. Oysa bu sadece insanın algısıdır. Hatta bazen insanı atalete götüren ve harekete geçmekten alıkoyan bir algıdır.
Bir ‘Denizyıldızı Hikayesi‘ vardır.
Bir adam okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan bir adama rastlar. Biraz daha yaklaşınca bu kişinin sahile vurmuş denizyıldızlarını denize attığını fark eder. “Niçin bu denizyıldızlarını denize atıyorsunuz?” diye sorar. Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi “Yaşamaları için” yanıtını verir. Adam bu defa “İyi ama burada binlerce denizyıldızı var. Hepsini atmanıza imkan yok. Sizin bunları atmanız neyi değiştirecek ki” der. Yerden bir denizyıldızı daha alıp denize atan kişi, “Bak O’nun için çok şey değişti” karşılığını verir.
Tıpkı bu denizyıldızı hikâyesinde olduğu gibi, belki tüm denizyıldızlarını kurtarmaya gücümüz yetmez ama bir denizyıldızını denize atmak o denizyıldızının yaşama devam etmesini sağlar.
Haydi! Tam da şu anda kalk ve harekete geç!
Bugün sen de varoluşa katkı sunmak için bir şey yap!
Gökçe YILMAZ
Yorum yap