Yaşama nasıl bakarsan öyle görürsün. Peki, yaşama nasıl baktığım neye göre değişiyor? Aslında içinde bulunduğumuz ruh hali nasılsa dışarıda gördüklerimiz de onunla ilişkili olarak hissedilir. Aşıkken örneğin; dünya ne kadar da berrak görünür gözümüze bahar bir o kadar coşukulu görünür. Örneğin; acıyı hissediyorsak yüreğimizde, her zaman çok güldüğünüz o komedyenin yaptığı mizah, yüzünüzü yalandan bile olsa güldürmez. Dışarıda her zaman bir suçlu ararken acaba yüzde yüz sorumlusu biz miyiz tüm yaşadıklarımızın?
Yaşadıklarımızın tüm sorumluluğunu üzerimize almak o kadar güç ki bunu bilse bile insan kendi içinde kabule geçmesi, sindirmesi zaman alır. Nereden mi biliyorum, hayatı bir süre bu şekilde yaşadım. Yaşadım yaşadım da her seferinde tamam ben sorumluyum ama bir şeyler eksik hissi yanı başımda oldu hep. Mesela, bir olay yaşadığımızda bunu neden yaşadım diyoruz ya hani, kişisel gelişim ve dönüşümcüler direkt bilinçaltımda ne vardı ki diye bakar ve kendini iyileştirmenin yollarını arar. Onlar bilirler ki hayatımızda karşılaştığımızda her olay ya da kişi bize kendimizi tanıma fırsatı vermek için oradadırlar. Bu şekilde yaklaşmak hem içimizdeki duygudan ziyade, beynin bilinçli tarafına odakladığı için bizi, sürecin yıpratıcı etkilerinden korurken aynı zamanda kendimiz olma şansını verir bize. İyi ama her yaşadığım durum benim bilinçaltımla mı ilgili? Tüm sorumluluk her ne kadar biz de olsa da şunu çok iyi anladım ki benim karşı tarafa öğrettiğim ya da onun bana öğrettiği bir şey olmayabilir. Sözün özü onun gerçekliği ile benim gerçekliğim tamamen farklı olabilir. Negatif bir şey yaşıyorsak tabii ki enerji alanımızda kaygı, korku gibi düşük enerjiler vardır ve bize yansımasının sebebi yine bizim enerji alanımızdır fakat her gün binlerce durumla karşılaşırken enerji alanımızın sürekli tertemiz kalması da neredeyse imkansız. Belki de bilinçaltınızda dönüştürmeniz gereken bir şey yoktur. Olaya bu şekilde bakmak bile aslında kendimizi durumun üzücü ve yıkıcı etkilerinden koruyan bir bariyer haline geliyor. Bu şekilde bakmak enerji alanımızı sürekli negatifte kalmaktan da kurtarıyor ve ardı ardına negatif olayları yaşamımıza çekmeyi de engelliyor.
Yaşadıklarımıza nasıl bakacağımızı biz belirliyorsak ve hayat buna göre geliyorsa bize, neden hayata bize daha iyi geleceği yerden bakarak yaşamayalım ki! Yaşadıklarımızın tüm sorumluluğu her ne kadar bizde olsa da bazı durumlara farklı gerçekliklerimizin olduğunu düşünerek bakmak bizleri büyük bir yıkımdan kurtarabilir. Kişiler değişiyor ve siz sürekli aynı döngüdeyseniz evet durup bir bilinçaltınıza bakın neden bunları yaşıyorum diye. Fakat yaşadığınız şey tekrarlı bir şey değilse sadece o kişi ile yaşıyorsanız bunu o kişinin gerçekliği farklı benimki farklı diyip lütfen kendinizi yaşadığınız acının içine bırakmayın her ne olursa olsun içinizdeki çocuğa ve güce sahip çıkın, iyiler üzülmeyi değil hep gülmeyi hak ediyor!
Sevgiyle.
Sultan Merve GÜZEL
Çok güzel canım, ‘dış dünyada ki her şey iç dünyamızın yansıması’ diyebilirmiyiz?
Teşekkürler can hocam. Aynen öyle; zihnimiz, duygularımız, ruhumuz ne haldeyse, dış dünyamızda da içten yansıyanları yaşarız. Sevgiler 🙂