Varoluş Dergisi

2025’E GİDERKEN

Ne yıldı ama değil mi Canım Okur? Ne ara aktı gitti böylesine su gibi? Sana neler oldu bu bir senede?
2024, çok da harika gitmiyorken bir seyahatle seyrini değiştirdi. Güzeller güzeli Doha’ya, Katar’a gittim. Kafamın içinde Alaaddin’in Sihirli Lambası’ndan bir şarkı: A whole new world. Yani Yepyeni Bir Dünya.
Işıklarıyla, gökdelenleriyle ama bununla birlikte otantikliğini koruyan yapılarıyla gittiğim hiçbir yere benzemiyordu.
Çok uzun yıllar yurtdışında yaşadım ama kaldığım yerlerdeki belli bir süreyi geçince gelen sıradanlaşma hissi yüzünden çok insani bir parçadan kopmuşum: keşfetme hissi.
Ne kadar temel, ne kadar kökten bir yere temas ediyor oysa. Ta çocukluğumuzda o hayatı sıfırdan keşfeden parçamıza uzanıyor. Her şey yenidir ya bir çocuk için. Dışarıda yağan kara ilk kez temas edişi, limonun tadına ilk kez bakışı, uzandığı kedinin pati atabilmesini görünce yaşadığı ilk şaşkınlık… Hepsi kendine büyük keşifleri ve küçük zaferleridir. Yani keşfetme tecrübesi bir çocuk için dopamin kaynağıdır.
Yetişkinliğimize kadar maalesef keşfedecek şeyleri hunharca tüketmiş oluyoruz çevremizdeki. Bazılarımız o hisse temas etmenin büyüsünü yetişkinliğine de taşıyor. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak, yeni bir hobi edinmek, yeni yemekler denemek, yeni şarkılar dinlemek…
Yeni olanın sana keşif alanı açtığı o muazzam hal ve oradan ılık ılık salgılanan dopamin… Bir şeyi fethetmenin kendimize küçük zaferi.
Biraz daha büyüdüğümüzü, biraz daha genişlediğimizi, kendimize bir parça daha yaklaştığımızı hissettiğimiz deneyimlere dönüşür çoğu zaman.
Motive eder, hayata bağlar, yaşama sevinci verir.
Keşfederek buluruz keşfederek anlarız ve anlamlandırırız dünyayı…
Ve hatta kendimizi.
Kendimize yaptığımız yolculuklar, kendimize dair keşfettiklerimiz de yine içimizdeki aynı yere temas eder.
Mutluluğa götürür bizi.
Bu yeni yılda içte ve dışta keşiflerle dolu olmanızı diliyorum.
2025’e gittiğimiz bu günlerde kendimizi yeniyılda keşfetmeye maddi ve manevi olarak hazırlayalım ne dersin Canım Okur?
Canlanalım, yenilenelim, keşfedelim.
Dünyayı ve kendimizi…

AŞKla,

Selin

Selin Binay

Çağlayarak Akan Nehir/ Astrolog / Astropsikoloji Yazarı / Holistik Yaşam Koçu / İletişimci/ Sosyal Hizmet Uzm/ Wordwhisperer/ Daimi öğrenci/ İnsan/ Teslim / Kendi /

Ben Selin
Çağlayarak akan nehir!
Biraz taşkın biraz durgun.
Üzerimden sular çağladıkça taşarken dibimde hayat sükunetiyle devam eder. Balıklarım, kurbağalarım, taşlarım, yosunlarım... Sükunetimdeki kalabalığım.
Kendi yolumda akarken beni sarmalayan toprağı besler su olurum, içime aldığıma yaşam olurum.
Bir hayalim var; karışmak denizlere. Bir damlanın çokluğuna, bin damlanın bolluğuna, bir nehrin birliğine, buluşup nice kendim gibi nehirlerle tatlı sularımı karıştırmak denizlere...

Ben kimim? Ben senim.
Aşkla,
Selin Binay

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler