NOKTALARI BİRLEŞTİRELİM- UYANIK BİLİNÇLİ RÜYA- 3. BÖLÜM

Merhaba Varoluş Dergisi okurları. Bir önceki bölümümüzde ego ve bilinçaltının nasıl çalıştığını örneklerle açıklamıştık. Şimdi ise EGO’yu güçlendiren yapıları ve bu yapıları fark etmemize olanak sağlayan mekanizmaları ele alacağız.

EGO’nun güçlendiğinin en bilinen işaretlerinden biri, kendisini başkalarıyla karşılaştırma eğilimidir. Bu, kişinin kendini üstün görmesi ya da tam tersi, küçük ve başarısız hissetmesi şeklinde ortaya çıkabilir. Bu yapılar, zihnimizde daha önceki deneyimler, bilinçaltındaki kalıplar ve kolektif bilinçten gelen arketiplerle şekillenir. Yani, EGO’nun şekillendiği temel unsurlar, kişiliğimizin derinliklerinde ve toplumsal bağlamda yer alan etkilerle ilişkilidir.

Normalde insanlar, görüşlerini paylaşıp haklı olduklarına inandıkları konularda toplumu etkilemek isterler. Ancak, EGO toplum üzerinde örnek olma değil, hakimiyet kurma arzusunu taşır. Bu yüzden EGO, kendi görüşlerinin doğruluğunu topluma ya da karşısındakine ispatlamaya çalışır. Sağlıklı bir EGO ise kendini ifade eder, karşıdakinin görüşünü dinler, eksik gördüğü noktaları nazikçe ekler ve konuyla ilgili başka bakış açıları sunulduğunda, bu farklı perspektiflere saygı gösterir. Sağlıklı EGO’nun amacı, konuyu aydınlatmak ve herkesin kazanabileceği ortak bir nokta bulmaktır.

Bir arkadaşınız ne kadar faal bir kişi olduğunu, sosyal sitelerde ne çok beğeni aldığını, herkesin bir gözünün kendi üzerinde olduğunu söylüyor. Bu durum gitgide dikkatinizi çekip kendinizde bir eksiklik veya kendinizi küçük hissetmenize neden olabilir. Kişi değersiz hissedebilir, onu ne kadar çok takipçisi var, benim hiç takipçim yok deyip kendini alışık olduğu bir hissiyata doğru çekmeye çalışabilir. 

Toplumda saygı görmek isteyen insanlar, bazen kendilerini bazı topluluklara dahil ederler. Bu gruplarda güçlü olmak ve haklı çıkmak amacıyla ego, fikir ayrılıkları yaratabilir ve “benim dediğim doğru” yaklaşımıyla yoluna devam etmeye çalışır. Bu tür ego yapıları, katıldıkları toplulukla düşünceleri paralel olmadığında, içsel çatışmalar yaşayabilir. Kişi, topluluk baskısına uyma isteğiyle kendi kimliğinden uzaklaşabilir.

Aile ve toplumun üzerindeki etkilerine fazla boyun eğen insanlar, üniversite tercihlerini de bu dışsal baskılara göre şekillendirebilirler. Kendi güçlü yönleri ve yetenekleri ile paralel bir bölümde okumak yerine, ailelerinin veya toplumun ne istediğine odaklanarak, kendi içsel arzularını göz ardı edebilirler. Amaç, ailelerinin ve toplumun onlardan beklentilerini karşılamak, onların sevgisini ve takdirini kazanmak olabilir. Ancak ego, her zaman daha fazlasını ister; bu yüzden insan sürekli olarak dışsal onay ve başarıya yönelir.

Şimdi de aşk ilişkilerinden bir örnek verelim. Sağlıklı bir EGO’su olan Zeynep, sağlıksız bir EGO’su olan Ahmet ile yaşamaya karar verir. Zeynep, her zaman olduğu gibi iç huzurunu bu ilişki içerisinde de korumaya çalışacaktır. Ahmet ise sürekli olarak Zeynep’i kontrol etmeye çalışacak, kendi güvensizliklerini partnerine yansıtacak, arkadaşları ile buluşmalarını kısıtlayacak ve sürekli kendisinden sevgi talep edecektir.

Zeynep, partnerinin kıskançlık duygularını, ilişkinin sağlıklı sınırları içinde olup olmadığını gözlemleyerek değerlendirecek. Onun, içsel gelişimini desteklemek için, Ahmet ile kışkırtmadan, sakin bir şekilde iletişim kurmaya çalışacaktır. Ahmet'in sağlıksız bir EGO’su olduğunu doğrudan dile getirmek yerine, Zeynep, farkındalıklarını kullanarak ilişkinin içinde her iki tarafı da geliştirmeye çalışacaktır. Zeynep, kendisini savunmasız hissetmeden, ilişkinin dinamiklerini sağlıklı bir şekilde dengelemeye odaklanacak. "Senin sağlıksız bir EGO’n var" demek, Zeynep’in sağlıklı bir EGO’sunun göstergesi değildir. Aksine, Zeynep, bu farkındalığı ilişkiyi daha derinlemesine geliştirmek ve her ikisinin de büyümesine olanak tanımak için kullanacaktır.    

Evet Varoluş Dergisi Okurları, Bilinçli Uyanık Rüya’ yı daha iyi anlamak için tanımlar yaptık, konumuzun pekiştirilmesi için örnekler verdik.

Uyanık Bilinçli Rüya’yı görmek değil mühim olan yaptırdığı çağrışımlarla bütüne bağlanabilmektir. İnsanlar uyandığında da rüya görmeye devam ederler. Sağlıksız EGO, travmalarla dolu bir bilinçaltı, özden kopmuş bir zihin ile Uyanık Bilinçli Rüyalara anlam vermek, zihnin gürültüsünden dolayı etrafımızda olan biteni tam anlamıyla kavrayamadığımızdan mümkün olmayabilir.

EGO sürekli kendi yarattığı devinimin sürekliliğini korumak için “ben süperim, ben değersizim, ben çok güçlüyüm, ben zavallıyım” şeklinde alışık olduğu düzeni korumak isteyecektir. Sağlıklı EGO ise anda kalmaya yer açıp anlar arasında kendine gelen bilgilere yani Uyanık Bilinçli Rüya’ya anlam vererek asıl mevcudiyet işlevselliğini yerine getirecek ve bu bilgileri bilinç ve bilinçaltı aktifken özden gelen bilgiyle işleyip tıkanıklıkları açmak için kullanacaktır.  

Sağlıksız bir EGO ile hareket eden bir kişi, toplantıda farklı bir görüşü, kendi mevcudiyetini tehdit eden bir hakaret olarak değerlendirebilir. Öfkelenebilir, bu içsel huzursuzluk onu haklı olduğu halde haksız konuma düşürebilir. Bu tür bir kişi, doğruyu bildiği halde kendini savunmaya geçerek yanlış bir üslupla karşılık verebilir ve bu da onu toplantıdaki diğer kişilerle uyumsuz hale getirebilir.

Oysa sağlıklı bir EGO, farklı bakış açılarını kabullenir ve bu farklılıklara neden olan dinamikleri anlamaya çalışır. Bu kişi, gelen görüşlerin içinde eksik veya gözden kaçan bir bakış açısının olduğunun farkındadır. Zihni, bu görüşlerin içinde başka bir kişinin düşüncelerini, bir anın özünü ya da daha geniş bir perspektifi barındırabileceğini görür. Sağlıklı ego, kendini yalnızca kendi düşüncelerine hapsolmuş olarak görmektense, bütünün bir parçası olduğunu kabul eder ve bu bütünün içinde doğruyu keşfetmek için içgörülerini kullanarak cevapların izini sürer.

Evet Varoluş Dergisi Okurları, 3. Bölümün sonuna geldik. Bir sonraki bölümde Uyanık Bilinçli Rüyalar ile ilgili daha çok örnek verip bu konuda derinleşeceğiz. Aynı zamanda Öz Farkındalık ile Ego’nun dönüşümünü inceleyeceğiz. Bizden ayrılmayın, bir sonraki bölümde görüşmek üzere, hoşça kalın.

Aydın YAKUPOĞLU