Kedilerin sahiplerini “kendilerinden daha büyük bir kedi” olarak gördüğünü geçenlerde öğrendim. (Dr. John Bradshaw – Kedi Mantığı) İletişim kurmak amacıyla, bacaklarımıza sürtünüp bize yanaşmaları bizi kedi olarak gördüklerinin bir ispatı olabilir. Onların daha başka sıra dışı hareketlerini anlamak ve gizemli kimliklerini çözmek ise oldukça zor olacaktır.
Eskiden de mistik ve ruhani varlıklar olarak düşünürdüm kedileri, kedim olunca buna kesinlikle emin oldum.
Kediler kendileri ile aynı özelliklere ve auraya sahip psişik insanlarla bir gün mutlaka buluşurmuş. Ben de birkaç yıldır spritüel çalışmalar yapıyorum belki de doğru zamanı bekledi kedim, 2 sene önce geldi, kavuştuk.
İyi ki geldi, bana iyi geldi. 🙂
Kedimi tanıdığım kadarıyla ve internetten kendim için araştırıp bulduğum, farkındalığımı arttıran hatta birçoğunu da deneyimlediğim bazı “kedisel” bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.
Kediler yüzyıllardır doğal şifacı olarak bilinir, insanı ve bulundukları alanı şifalandırır. Ruhsal dünya ile bağlantı kurabildikleri ve farklı enerjileri hissedebildikleri söylenir. Hepimiz kedilerimizin evde görmediğimiz bir şeyin arkasından koşturduğunu, atlayıp zıpladığını, o minik gözlerin arkamıza dalıp dalıp gittiğini fark etmişizdir. Kedilerin bizim göremediğimiz farklı frekans dalgalarındaki sesleri ve farklı boyutlardaki varlıkları sezip görebildikleri söylenir. Hatta kötü varlıkları ev ortamından uzaklaştırdığı düşünüldüğünden, ruh çağırma seansları kedili bir ortamda yapılmazmış.
Okuduğum kaynaklarda gördüğüm bir şey de kedilerin pek çok antik kültürde mistik bir varlık olarak kabul edilip saygı görmesi oldu. Eski çağlarda egsantrik, ilginç kedi resim ve figürlerini belki görmüşsünüzdür ve ilginizi çekmiştir. Gizemli, gururlu, güçlü ve erişilmez olarak tasvir edilmişlerdir.
Ayrıca birçok kültürde kedilerin ruhlar dünyasındaki koruyucularımız olduğuna inanılır, inanışa göre kötü ruhları kovar ve uyurken bizi güvende tutmaya çalışırlarmış. Kedimin belki de geceleri hep benim yatağımda ve hatta üzerimde uyuması bu nedenledir. 🙂
Kedilerle yaşamanın bir diğer faydası da çağımızın en büyük problemlerinden biri olan stresi azaltmaya yardımcı olurlar. Onların varlığı ve sevgisi, insanın içsel çatışmalarını dindirir, rahatlama sağlar. Kedimizle vakit geçirdiğimizde daha sakin, dingin ve huzurlu hissederiz; kendileri en büyük manevi destekçilerimizdir.
Aynı zamanda bu küçük arkadaşlar terapi için de birebirdir. Enerjimizi ve duygularımızı kolayca okuyabiliyor ve sezebiliyorlar. Ne zaman moralimiz bozuk olsa, ilgiye ihtiyaç duysak, tüm sıkıntılarımızı hissederler. Ayrılık acısı, sevilenlerin kaybı, önemli konuların arefesi gibi zor zamanları kolayca atlatmaya yardımcı olabilirler. “Mırıltısı bile insana şifa ve huzur veriyor!” diye düşünürdüm, sonraları araştırdığımda bu sesin frekans aralığının gerçekten de şifalı bir etkiye sahip olduğunu gördüm. Bir kedinin 20-140 Hz frekans aralığındaki mırlamasının, stres düzeyini azaltmak konusunda tedavi edici etkisi olduğu ve bu titreşim frekansının solunum yolu sorunlarını azalttığı söylenmektedir.
Yine, evinizi paylaşacağınız bir kedi yalnızlığınıza çare olacaktır. Kediyi okşamak ve mırlamasını dinlemek, kan basıncının düşmesine yardımcı olur. Ayrıca kedi sahiplerinin kalp krizi geçirme olasılığının %40 azaldığı ve bu kedi-insan dostluğunun birçok fizyolojik hastalığa iyi geldiği tespit edilmiştir.
Tıbbi rahatsızlıklardan devam edecek olursak, kedi dostlarımız Alzheimer hastaları için kaygı azaltıcı yönüyle tavsiye edilmektedir.
Ayrıca çocuklar için -özellikle de otistik çocuklar için- gelişime destek ve sorumluluk bilincinin kazandırılması konusunda iyi bir oyun arkadaşı olabilirler.
Bu gizemli can dostları evdeki ortamın negatifliğini temizler, pozitif bir hava yaratarak huzur verir. Hayatlarımıza pozitif enerji, yaşama sevinci ve iç huzur getireceklerine inanılır ki ben de bu fikre katılıyorum.
Okumalarım sırasında karşıma çıktığı şekliyle bir kaynak, kedigiller ailesinin (vaşak, leopar, aslan, kaplan, puma) bilgelik diyarı olarak da bilinen Orion takım yıldızından geldiğini savunuyordu. Kedilerin sezgileriyle bizim psikolojimizi anlaması ve pozitif enerji aktarma gücünü hesaba katarsak ben bu fikre “Neden olmasın?” diyorum.
Araştırmalarım sırasında öğrendiğim ve beni şaşırtan başka bir bilgi de şu olmuştu: Kediler uyurken astral yolculuk yapabiliyor ve hatta aslında her uykuları potansiyel astral seyahat gibi oluyormuş. Okuduklarımın yalancısıyım, bir kediden teyit alamadım maalesef.. Açıkçası derin uykuda gibi görünseler de her an kalkmaya hazırmışçasına uyuduklarını, en ufak sese dahi çok duyarlı olduklarını kendi kedimden biliyorum. 🙂
Sonuç olarak kedilerin pek çok spiritüel özelliği vardır, evet. Bize gösterdikleri kadarını biliyor ve algılayabiliyoruz. Farkındalığımız arttıkça belki onlarla ilgili başka gizemli bilgiler de öğrenebiliriz, kim bilir. 🙂
Bana soracak olursanız evinize iyi şans, huzur, neşe, şifa ve ruhsal koruma getirmesi için hemen bir sokak kedisini sahiplenin derim. Biz onların onlar da bizim hayatlarımıza dokunsun. Böylelikle alma verme dengesini yakalamış ve teraziyi bir nebze de olsa dengelemiş oluruz.
Sevgimle…
Seher BAKIM
Yorum yap