“Doğrunun ve yanlışın ötesinde bir yer var; seninle orada buluşacağız.” Hz. Mevlana
Bu yazımı tam da 17 Aralık gecesi yani Şeb-i Arus’un 749. Yıldönümünde Hz. Mevlana’yı anmak, hakikatin sırlarını barındıran sözlerini hatırlamak için yazıyorum. Hani insanın bu dünyada ona ilham olan üstatları, hocaları, rehberleri vardır ve onlar kişi için birer şanstır ya, birde asırlar öncesinden gelen ruhlarımızın buluştuğu rehberlerimizin olduğuna inanırım hep. Benim için bu değerli şahıs, Hz. Mevlana olmuştur. Kütüphanemin en nadide eseri olan Mesnevi-i Şerif’ten bazen rehberlik ister sorular sorarım. Bu gecede hepimiz için bir sayfa açıyorum. Bakın nasıl sesleniyor bizlere yüzyıllar öncesinden Rumi..
* “Denizin dibinde inci, taşla beraber bulunur. Meziyetler kusurların içinde olur.” (Mesnevi 3. Cilt, s.294 )
Belki de bugünlerde tüm kusurlarımızla kendimizi kucaklamaya ve sevmeye ihtiyacımız vardır tıpkı bir inci gibi parlamak için ne dersiniz?
Bu özel geceye gelecek olursak Şeb-i Arus’un 749. Yıldönümünde Eskişehir Mevlevihanesi’ndeydim ve beni her izlediğimde çok etkileyen Sema gösterisine ait bu fotoğrafı orda çektim. Farsça tabiriyle Şeb-i Arus yani düğün gecesi üzerine düşündüm.
Ölüm üzerine ne çok şey söylenmiş, yazılmıştır bugüne değin. Bununla beraber, onu en sevgiliye kavuşmanın vereceği mutluluk olarak görüp düğün gecesi yani Şeb-i Arus olarak adlandıran ise Rumi’dir.
Yaşamını “Hamdım, piştim, yandım” sözleriyle özetleyen Hz. Mevlana, 17 Aralık 1273’te bir Pazar günü Sevgilisine kavuşmuştur. “Bana diyorlar ki; korkar mısın ölmekten? İnsan hiç korkar mı yalan bir ömrün ardından tadacağı tek gerçekten” demiştir. Ölümün bir yok oluş olmadığını; “Sanma ki ölüm yok olmaktır, aslında Hakk’ta kaybolup hep var olmaktır.” sözleri ile aktarmıştır bizlere. Dostlarına ölümünün ardından ağlamamalarını öğütlemiş; “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir.” demiştir.
Onun için ölüm ruhun beden kafesinden kurtularak, asıl hürriyetine yani gerçeğine uyanmasıdır. Belki de bu yüzden, “herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” der.
Pir, yolundan gelenlere ise güzel davranışlı ve olgun kişilerle birlikte bulunmayı, az yemeği, az uyumayı, az konuşmayı vasiyet ederken, “insanların en hayırlısı, insanlara yararı olandır” demiştir.
Vefatının ardından 8 asır geçmesine rağmen, Hz. Mevlana’nın İlahi Aşk’a adanmış ömründen öğreneceğimiz daha ne çok şey var kuşkusuz… Hakikate uyanmak, derinliğini kavrayabilmek ümidiyle, rahmetle…
Damla KAMAR
Kaynakça:
* Mesnevi-i Şerif ( Hz. MEVLANA )
Yorum yap