Varoluş Dergisi

EVRENİN BİLGE ÇOCUKLARI: KRİSTALLER

Kristaller MÖ’den bu yana tüm insanlığı farklı şekillerde de olsa etkilemeyi başarmıştır. Tarih boyunca birçok uygarlık tarafından korunma, şans, şifa, güç, tılsım gibi birçok amaçla kullanılan kristaller günümüzde de insanlar tarafından çok sık (bilhassa nazardan korunmak için) kullanılmaktadır. Eski çağlardaki amaçlar için kullanan kesim her ne kadar azınlık kalmış olsa da endüstriyel sektördeki kullanımın yanı sıra sırf göz kamaştıran güzellikleri ile birçok insanı cezbederek insanların hayatında yer almayı sürdürmektedir.

Boyunları, bilekleri, parmakları, mekanları süslemekten öte sizce de bunca uygarlığın fayda sağladığı hatta kimi zaman ismini bile uygarlığın isminden alacak (bknz: Larimar taşı (Atlantis)) kadar kıymetli ve değerli olan kristallerin değerini gerçekten biliyor muyuz?

Kadim zamanlardan bu yana şifa kaynağı olan kristaller artık sadece endüstriyel sektör için mi var olmalı yoksa esas varoluş amaçlarına uygun olarak mı yaşamalı? Milyonlarca yıl ateş, su, hava ve toprak elementi ile hemhal olmuş yüksek derecede titreşen frekanslara sahip bu muazzam taşlar aslında bizi zihinsel, duygusal, ruhsal, fiziksel olarak iyileştiren birer şifa aracı olarak gönderilmiş kutsal varlıklardır.

Oluşumlarındaki kristalize yapıya göre gruplandırılan kristallerden doğada yaklaşık 4.000 çeşit vardır ve her biri çeşitli minerallere sahiptir. Temel olarak tümü iyileştirme ve şifa verme özelliğine sahip olsa da kendine has özellikleri ile anılmış ve fayda sağladığı düşünülerek yüzyıllarca kullanılagelmiştir.

Beden, zihin ve ruhun ayrılmaz bir bütün olduğu düşünülecek olursa üçüne de hitap edebilecek güçte varoluşsal bir özelliği olan kristaller bir araç olarak kullanılabilir. Etkinliğini artırabilmek için ise kristalleri kodlamak yani niyet yüklemek bir yöntem olsa da Reiki çalışmaları yapılırken de güçlendirici etki olarak kullanılması tercih edilebilir. Spiritüalist olanlar bilirler ki her deneyim kişiye özeldir. Ve kristaller de aynı şekilde her kişiye aslında ruhunun tekamülü için ihtiyacı olanı vermeye hazırdır. Hatta bazı kristaller o kadar güçlüdür ki, çok küçükken oluşturulan öğrenilmiş ve döngü haline getirilmiş travmaları bile tersine çevirip düzeltebilir. Her canlının yaşayacağı deneyim ise kendine özeldir, kiminde sezgiler güçlenir kiminin vizyon gücü gelişir, kiminin fiziksel rahatsızlığı çok kolay bir şekilde iyileşir, tamamen kişiye özeldir.

Biraz da materyalist taraftan bakılacak olunursa evrende her şeyin bir enerjiden oluştuğunu, her şeyin belli seviyelerde titreşen varlıklar olduğu Nikola Tesla’nın şu cümlesinden anlaşılabilir: “Eğer evrenin sırrını bulmak istiyorsanız, enerjinin, frekansın ve titreşimin dilinde düşünün.”

Atomik yapısında elektron, nötron, proton barındıran her şeyin doğal titreşim frekansları vardır. Doğal titreşiminde olmayan her şeyin ise doğasından uzaklaştığı bir gerçektir. İşte bu noktada tekrar eski doğasına dönebilmek için kristalleri kullanmak mükemmel bir araçtır. Takı olarak, avuç içinde tutularak, meditasyonlarda, mekanlarda dekoratif olarak kullanılarak aslında titreşimlerinden faydalanıp doğasında titreşmeyen alanları doğasına getirmek için her canlıya yardımcı olurlar. Bazıları negatif enerjiyi toplar, dönüştürür ve dağıtıp hiç temizlemeye ihtiyaç duymazlarken bazıları ise tüm negatifi çekip içinde biriktirdiğinden belli periyotlarda temizlemek (belli yöntemlerle) elzemdir. Temizlik yani arındırma dikkat edilmesi gereken önemli bir noktadır çünkü temizlenmeyen bazı kristaller negatif yüklendiği için bir süre sonra pozitif titreşimler yerine negatif titreşimler yaymaya başlayacağından şifa yerine zarar vermeye başlayacaktır. Diğer önemli bir husus ise kristallerin gerçek olması gerekliliğidir. Sahte olması da yine beklenen faydayı sağlamayacaktır. Dikkat etmeliyiz çünkü piyasada sahte kristaller o kadar fazla ki güvenilen bir yerden almak bile bazen yetmeyebiliyor çünkü satıcı da gerçek olduğuna inanarak temin edebiliyor. Kristallerin kesin olarak gerçek olup olmadığının anlaşılması ise kristalize yapılarına (kimyasal yapısına) bakılarak anlaşılabilir.

Genel çerçeveden bakıldığında kristaller bu şekilde özetlenecek olsa da çok daha kapsamlı bilgi verilebilecek zenginliktedirler. Hangi kristal nasıl kullanılır, nasıl arındırılır, ne için kullanılır, nasıl etki eder, nasıl kodlanır gibi çok geniş bir yelpazeye sahip olduklarından her biri farklı bir yazı başlığı olarak ele alınabilir.

Tüm varoluşla birlikte evrende var olan kristaller bir kayıt cihazı gibi tüm bilgiyi barındırırlar ve kullananlara derin bir yaşam deneyimi sunarlar ve buradan yola çıkılarak, muazzam derecede şifa sunan bu güzel canlıları evrenin bilge çocukları olarak da adlandırmak çok yerinde olacaktır.

Sultan Merve GÜZEL

Sultan Merve Güzel

1989’da İzmir’de doğdum. Endüstri Mühendisliği’nden mezun oldum ve Uluslararası Ticaret ve Pazarlama bölümünde yüksek lisans yaptım. İş yaşantıma özel sektörde başladım ve devam etmekteyim. Madalyonun diğer tarafında ise var olduğumdan beri sürdürdüğüm yaşantım var.
Eğitim-öğretim hayatımız boyunca her ne kadar hep beş duyu organımızla algılayabildiklerimize odaklanılsa da zamanla, üzerine düşündükçe, maddenin sadece maneviyatın şekil bulmuş hali olduğunu fark ettim. Çocukluğumdan beri varlığını derinlerimde hissettiğim ve dış dünyada etkilerini gördüğüm spiritüel tarafımın peşinden gitmek ise varlığımın amacı oldu. Can hocam, İsmail Bülbül ile tanışmak ise yolumda ışık oldu. Reiki Master (3b) seviyesindeyim ve beni kendime taşıyan, dengede tutan en iyi aracım oldu diyebilirim. Benliğimizde gizlediğimiz, hem kendi potansiyelime ulaşmak hem de insanların dengede, huzurlu olabilmeleri için, potansiyellerini ortaya çıkarmak ve onlara yardım etmek ise yürüdüğüm yolu sonsuza taşıyor.
Sevgiyle…

6 yorumlar

Yasemin Karakaya için bir cevap yazın Cevabı iptal et

  • Nefis bir anlatım ve ilgi çekici bir içerik olmuş 👏 Devamının gelmesi dileğiyle ağzınıza sağlık

  • Canım arkadaşım, emeğine, yüreğine sağlık.. Çok güzel kaleme almışsın, tebrik ediyor ve başarıların daim olmasını temenni ediyorum..
    Sevgilerimle..

  • Çok güzel,akıcı ve açıklayıcı bir anlatım olmakla birlikte yazının,konuya ilgisi olmayanı bile içine çeken bir yapısı var.Devamını beklemek gibi bir his bırakıyor ve meraklandırıyor insanı.Elinize sağlık devamını merakla bekliyorum.

  • Kristallere merak sardığım bu günlerde benim için aydınlatıcı bir yazı oldu. Emeğinize sağlık. Devamını merakla bekliyorum.

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler