Tüm Yazılar

Merhaba Efe Bey, biz sizi tanıyoruz ancak Varoluş Dergisi okurları i ç in de k ısaca kendinizi anlatmanızı istesek, kendinizi en iyi...

Hepimiz bu illüzyon dünyasına sevgi ile geldik, bizim hamurumuzdur sevgi, sevgi ile aşkla yoğrularak doğduk hepimiz. Gördüğümüz her şey bir aşk sonucudur.

Adını suya yazdım Adını gökyüzüne yazdım Adını Güneş’in kalbine yazdım Ruh parçam adın ruhumda Ölümsüzlük işte bu demek Senle ben...

Her rengin bir titreşimi vardır. Titreşim oranı ne kadar hızlı ise fiziksel yaşamdan kopartma oranı o kadar fazladır.

Varlık herhangi maddi/manevi bir forma kendini adamadan (başka bir deyişle bir formu, kaynağa  şirk koşmadan) onu varlığı ilerletme ve genişletmede araç olarak kullanabiliyorsa bu eşsiz ve muazzam bir birlikteliktir.

İdealize ettiğimiz yaşam yani tek yönlü, hep ve en ideal üzerine kurduğumuz kurgusal yaşam bize hayati bir şey kaybettirir. O en önemli şeydir ve aslında sahip olduğumuz tek şeydir. O şey “an” dır.

Hayat güzeldir, zengindir, heyecan verici merak uyandırıcıdır, seçimlerimizle şekillenir ve ilerler. Bir de acı vermese cennet gibidir...