Tüm canlılar besin piramidine göre beslenir, beslenir de hepsinin sevgiden beslendiği kısmı nasıl oluyorsa o piramitte yoktur. Herkes, kendine göre bir sevgi yolu tutturmuştur, öyle ya da böyle severler. Peki, biz neye göre severiz ki? Belki de en derinlerimizde öğrendiğimiz şey tek sevme biçimi gibi görünebilir. Kimi koşulsuzca sever, kimi çıkarlarına göre sever ama sever. Herkesin kendine göre bir sevme tarzı vardır. Bunu istemlice ya da istemsizce yapıyor olduğundan olsa gerek, sonsuz bir gerçek sevgi tanımı olabilir.
İnsan çok karmaşık bir mahlukattır, anlaması güç. Zihni, duyguları, ruhu herkesin birbirinden görece farklıdır. O yüzden farklı sevme tarzına sahip insan herkesin parmak izi sayısı kadar vardır. Sevdiğimiz insanları düşünün milyon kere kırmışızdır. Bu gerçekten sevmediğimizi mi gösterir yahut bazen sevip bazen sevmediğimizi mi gösterir? Her insan hata yapabilir, kırabilir, incitebilir, yollarını ayırabilir vs vs vs… Sevmek kimine göre esaret olsa da benim parmak izime bakacak olursak, sevmek cesaret işidir. Kırdıysam kırdım özür dilerim, gönlüm üzülmene razı değil diyebilmektir. Bu yüzden korkakların sevgisi kendine esaret kaleleri inşaa etse de cesurlar severek terk ederler. Çünkü korkakların bırak o sevgiyi yaşatmayı, yaşamaya bile güçleri yetmez.
Her şey dengeye gelmeye çalıştığından belki de cesurca sevenler, korkakça sevenlere denk gelir. Acı çekmek kuralmışcasına ehline denk gelmeyen kalplerle doludur dünya. Belki de ömür boyu denk gelmeyen, gelmeyecek olan kalpler vardır, bilemeyiz. Ne kadar her canlının bir gün öleceği gerçeği, herkes tarafından bilinerek yaşansa da bu konuda o kadar bilinmez yaşanır. Bazen insan, bir gün gerçekten öleceğimizi bilerek yaşıyoruz diye hayret eder kendi kendine diğer taraftanda bilmediği o kadar çok şeyi yaşamaya gayretlidir.
Hayatının her anında yanında olmak istercesine seven, yaşayan korkalar, sevdiklerinden ayrılma söz konusu olduğunda hiç birçaba göstermezler. Kendilerini karşı tarafa iyilik yaptıklarına her ne kadar inandırsalar da onsuz bir hayatı seçtiği gerçeğini kabullenmezler. Terk edildiklerini düşünürler halbuki elleriyle yolcu etmişlerdir ayrılığa. Hakiki seven sevdiğiyle olabilmek için çareler üretirken, çıkarları doğrultusunda sevenler bahaneler üretirler.
Kalbinde merhameti besleyen insanlar güzel severler, kırmadan, yormadan. O kadar lezzetli bir sevgidir ki orada hissedersin işte yaradanı. Bunun tadını alanlar, hissederse yaradanı asla ayrılmazlar, fakat yaradanı yüreğinde hissetmeye yer açamayanlar karanlığa doğru yol alırlar. Bu yüzdendir belki de uzun seneler bir arada olup birbirlerini hala aynı sevgiyle sevenler. O kadar kıymetli bir güzelliktir ki bunu kalpleri merhametle dolu olanlardan başkası göremez. Sizlere yeni yılda sizi yaradanla buluşturacak sevdalar ve merhamet dolu bir kalbiniz olmasını diliyorum.
Sevgiyle.
Sultan Merve GÜZEL
Eline yuregine saglik Merve hanim.
Bende bir çift laf edeyim,
Oysaki sevmek cesurlara aittir korkaklara değil.
Koy elini vicdanına hakettiysem eyvallah …
Sultan hanımcım, gönlünüze sağlık. Ne de güzel anlatmışsınız… Yeni senede cesur ve önce kendine merhametl insanlarla karşılaşmak dileğiyle 🙂
Çok teşekkürler yüreği merhamet dolu insanlarla karşılaşmanız dileğiyle🙏🏻