“Gah çıkarım gökyüzüne, seyrederim alemi
Gah inerim yeryüzüne, seyreder alem beni.”
Kul Nesimi
Varlığını sadece bir ağaç gibi durarak onurlandırabilir misin? Bir ağaç gibi… Kendinden emin… Kendinden güvende… Kökleri en derinde, dalları en yücede… Esen rüzgara direnmeden, sadece estiğini bilip, esip geçmesini bekleyebilir misin? Vakti geldiğinde çiçeğe duracağını, vakti geldiğinde hangi meyveyi vereceğinden emin, çabalamayan bir ağaç olabilir misin? Yaprakların düşerken onları tutmaya çalışmayan, onlara tutunmayan bir ağaç… Dallarına konan kuşları birbirinden ayırt etmeden, taraf tutmadan kollarını açabilir misin? Köklerinle, toprak anadan çekerken tüm gözeneklerine yaşam suyunu… Müteşekkir… “Varım.” Sadece “varım.” diyebilir misin? Sadece var olmanla, varoluşa sunduğun katkıyı fark edebilir misin? Yanındaki ağacın gövdesinin senden daha kalın olmasına, daha çok yaprağının olmasına -belki de hiç yaprak dökmemesine- içerlemeden tüm ağaçlarla yan yana, kocaman bir orman olabilir misin? Tüm ormanın aslında tek bir ağaç olduğunu, sen olduğunu görebilir misin?
Nereye bakarsan bak, nereye dönersen dön aslında sadece kendini gördüğünü fark edebilir misin? O ağaç, o rüzgar, o kuş, o orman… Hepsi sensin. Hepsi senin içinde.
İçini seyret.
Her yerden, herkesten, her şeyden gördüğün sensin.
Tuttuğun, tutmaya çalıştığın, mücadele ettiğin, mücadele edemediğin… Sensin.
Bırak.
Bir ağaç ol.
Bir ağacın kökü
Derinlerde.
Bir ağacın dalı
En yücede.
Rüzgar eser ve geçer.
Yaprak yeşerir ve düşer.
Toprağın en derinlerinden çek al özsuyunu.
Tüm gövdenden yürüt
Bırak, ulaşsın yapraklarına.
Sen, sadece izle. İçini izle.
Tüm evren olduğunu, tüm evrenle bütün olduğunu izle.
Sevgiyle.
Sema KUŞCU
Yorum yap