Varoluş Dergisi

EN İYİ KARAR NASIL VERİLİR?

Tüm gün boyunca yüzlerce şeye kara veririz. Bazı insanlar için bir şeylere karar vermek kolayken bazı insanlar karar vermek gerekince yataklara düşüp hasta bile olurlar.

Araştırmalar, hassas insanların daha aktif beyin yapısına ve nörokimyasallara sahip olduğunu gösteriyor. Bu, zihinlerinin yalnızca daha fazla bilgi almakla kalmayıp, aynı zamanda bu bilgiyi daha karmaşık bir şekilde işlediği anlamına da geliyor. Bu şekilde dünyayı daha hassas algılayan kişiler farklı bakış açılarını görme ve farkları keşfetmeleri nedeniyle genellikle takdir gören kişiler aynı zamanda. Ancak maalesef bu kişiler strese ve bunalıma da daha yatkınlar.

Şüphesiz daha iyi kararlar vermek takdire şayan bir özellik olmakla birlikte karar vermenin aşırı düşünmeye dönüştüğü bir nokta var. Sizlerle çok fazla düşünme döngüsünü durdurmanın ve daha iyi, daha hızlı karar vermenin yolları ile ilgili bir kaç tüyo paylaşmak isterim;

1-Mükemmeliyetçiliği bir kenara bırakın

Mükemmeliyetçilik, ya hep ya hiç düşüncesiyle çalıştığı için hızlı ve etkili karar vermenin önündeki en büyük engellerden biridir. Örneğin, mükemmeliyetçilik, “doğru” seçimi yapmazsanız (sanki tek bir doğru seçenek varmış gibi), başarısız olduğunuza inanmanıza neden olabilir. Veya bir hamle yapmadan önce her şeyi bilmeniz, her olasılığı tahmin etmeniz ve kapsamlı bir plan yapmanız gerektiğini ortaya koyar. Her olasılığı ve düşünceyi tartmaya çalışmak oldukça yorucudur.

Bu eğilimi engellemek için kendinize şu gibi sorular sorun:

  • Hangi karar, en önemli önceliğim üzerinde en olumlu etki yaratacak?
  • Memnun edebileceğim veya memnun etmeyeceğim tüm olası insanlardan, hangisini en az hayal kırıklığına uğratmak istiyorum?
  • Bugün beni hedefime yaklaştıracak tek şey ne olabilir?
  • Bildiklerime ve şu anda sahip olduğum bilgilere dayanarak, bir sonraki en iyi adım nedir?

Sonuçta, aylar veya yıllar sonrasını tasarlamaya çalışmak yerine kafanızı toparlamak ve bir sonraki adıma doğru harekete geçmek çok daha kolay olacaktır.

2-Karar verilecek konuyu doğru değerlendirin

Bazı kararlar üzerinde düşünmeye değerken, diğerleri değildir. Bir arama yapmadan önce, hayatınızdaki hangi hedeflerin, önceliklerin veya insanların etkileneceğini yazın. Bu, neyin anlamlı ve neyin üzerinde kafa yormaya değmediğini ayırt etmenize yardımcı olacaktır.

Aynı şekilde,  10/10/10 testini deneyin. Endişeleriniz çok arttığında, bundan 10 hafta, 10 ay veya 10 yıl sonra vereceğiniz karar hakkında nasıl hissedeceğinizi bir düşünün.  Cevaplarınız, olayları daha farklı yere koymanıza ve harekete geçmek için ihtiyaç duyduğunuz motivasyonu toplamanıza yardımcı olabilir.

3-Sezgilerinize kulak verin

Beyin tüm deneyimlerinizi hızla değerlendirir ve ardından bağlam göz önüne alındığında en iyi kararı verir. Bu otomatik süreç, rasyonel düşünceden daha hızlıdır; bu, zamanın kısıtlı olduğu ve geleneksel verilerin bulunmadığı durumlarda sezginin gerekli bir karar verme aracı olduğu anlamına gelir.

Aslında araştırmalar, sezgiyi analitik düşünceyle birleştirmenin daha iyi, daha hızlı ve daha doğru kararlar almanıza yardımcı olduğunu ve yalnızca zekaya güvenmektense seçimlerinizin de size güven verdiğini gösteriyor.

Bir çalışmada, yalnızca dikkatli analizler yaparak araba alanların, sadece %25’nin mutlu olduğunu gösteriyor. Bu arada, sezgisel satın almalar yapanlar %60 mutlu.

Bunun nedeni, beynin detaylarda kaybolmayıp asıl bizi mutlu edeni fazla düşünmeden seçmesine izin vermemizdir.

4- Kararlarınızı doğru zamanda verin

Her gün kahvaltıda ne yiyeceğinizden bir e-postaya nasıl yanıt vereceğinize kadar yüzlerce karar veriyorsunuz ve bunların her biri zihinsel ve duygusal kaynaklarınızı tüketiyor. Yorgun olduğunuzda fazla düşünmeniz daha olasıdır, bu nedenle küçük kararları ne kadar ortadan kaldırırsanız, gerçekten önemli olanlar için o kadar fazla enerjiniz olur.

5-Kendinize Sınırlar Koyun

Parkinson Yasası’nı belki biliyorsunuzdur. Kısaca söylemek gerekirse, bir sunum hazırlamak için kendinize bir ay verirseniz, onu bitirmeniz tam bir ayınızı alacaktır. Ancak sadece bir haftanız olsaydı, aynı sunumu daha kısa sürede bitirirdiniz.

Fazla düşünme, izin verdiğimiz sürece genişler. Başka bir deyişle, aslında bir saatlik bir görev olan bir şey için endişelenmek için kendinize bir hafta verirseniz, aşırı miktarda zaman ve enerji harcarsınız.

Örneğin, seçim yapacağınız bir tarih veya saat belirleyin. Takviminize koyun, telefonunuza bir hatırlatıcı ayarlayın, hatta kararınızı bekleyen kişiyle iletişime geçin ve sizden ne zaman haber alabileceklerini bildirin.

Aşırı düşünmeyi kontrol altında tutmayı öğrendikten sonra, umarım karar vermek sizler için de bir eziyet olmaktan çıkıp keyif haline gelecektir….

Beyza TUNCA

Kaynakça : HBR How to Stop Overthinking Everything by Melody Wilding

 

 

Yorum yap

İnternet üzerinden dijital yayın hayatına ilk olarak 2013 yılında başlamış olan Varoluş Dergisi, kısa bir aradan sonra şimdi yeniden okurları ile birlikte. Değerli yazarlarımız, Spiritüalizm, Reiki, Yoga, Astroloji ve Yaşam alanlarında, siz değerli okurlarımız için yazıyor…

Arşivler