Havalar soğumaya başladı. Bir büyücü gibi kurutulmuş tomurcuklar katmalıyım çaya. Mis gibi kokutmalıyım evi. Evim şifahanem olmalı. Ne zaman içine girsem iyi hissetmeliyim. Dostlarımla dolup taşmalı. Onlar geldikçe Halil İbrahim bereketi gelmeli soframa. Verdikçe çoğaldığını unutmamalıyım.
İşi gücü bırakıp bugünlük keyfime bakmalıyım. Ayaklarımı uzatıp, telefonumu kapatıp bana hep iyi hissettiren o filmi belki dördüncü kez izlemeliyim. O çok sevdiğim kitap hep gözümün önünde durmalı. Gözüm gördükçe, ucunu kıvırdığım sayfayı açıp tekrar tekrar okumalıyım . Simyacının rüyasında gördüğü şeye inanıp ta Mısır’a, Piramitlere gidişi gibi, ben de inandığım şeyler için yollara düşmeliyim.
Tıbba sonsuz güvenmeli ama en çok kendi gücüme inanmalıyım. Başımın ağrısının kaygılı düşüncelerimden, boğazımın ağrısının isteyip de söyleyemediklerimden dolayı olduğunu bilmeliyim. İnsanlığın Pi sayısının sırrını, altın oranın mucizesini, integralin karmaşasını çözebileceğini fakat sadece aşkın çözülebilir bir matematiğinin olmadığını bilmeliyim.
Aborjinler gibi her şeyin yeterli olmasını istemeliyim. Dualarında söyledikleri gibi; güneşi daha çok sevmeme yetecek kadar yağmur dilemeliyim. İsteklerimi tatmin etmeye yetecek kadar kazanç, sahip olduğum her şeyi takdir etmeme yetecek kadar kaybım olmalı. Elim bolken değil, yokken de verebilmeliyim.
Hayatın sağ gösterip sol vurabileceğini, vurdu mu da çok acıtabileceğini bilmeliyim. Cesur olmalıyım. Olamadığım zamanlarda deli yürek gibi sokakta tek başına volta atıp hayatta kalma mücadelesi veren kedilerden ilham almalıyım.
Bunlardan hiçbirini yapamıyorsam, ama yine de sağlıklıysam bu sabah, kahvaltımı hazırlamalı, çayımı soğutmamalı ve şükretmeyi unutmamalıyım.
Herkesin kendine yapıştırması gereken Bi not. Buzdolaplarının kapaklarında fotolar değilde böyle notlar olmalı diye düşünüyorum kalemine ve gönlüne sağlık Karadeniz kızı👍🌺
Çok teşekkür ederim. Böyle düşünmeniz beni çok mutlu etti🙏🏻☺️
Gönlüne ve kalemine sağlık Karadeniz kızı 🌺