Düşünüyorum da sanki bazı noktaları kaçırıyoruz.
Atladığımız bir şeyler var gibi hissediyorum.
Ya çok takılıyoruz bir şeylere ya da es geçiyoruz asıl takılmamız gerekli noktaları.
Takılmak dediysem her şeye tutunmak değil söylemek istediğim.
Aslında olması gerektiği gibi olmalı/denge…
Okuyoruz, araştırıyoruz ufkumuzu genişletmeye-gelişmeye çalışıyoruz.
Dünyamız oluşumundan bu yana sürekli değişiyor ve dönüşüyor. Tabi ki yaşayan varlıklarda değişiyor ve dönüşüyor dünyayla beraber.
Bir noktada bırakmak sadece seyretmek gerekli sadece izle….
Geçmişi bilmek gerekiyor şu ana gelme aşamalarında ki yaşanmışlıkları-döngüleri ve geleceğinin de nasıl değişimler ve gelişimlerin olabilirliği algısına erişmek, bu algıyla yeniliklere açık olmak eskilere takılı kalmamak, yeni döngüler ve yeni gerçekliklerin olabilme dengesine hazır olman için….
Bir aşamaya geldin işte şimdi gözlemle!!!
Her şey değişebiliyor. Bunu bilimle/ilimle/farkındalığının değişimiyle bir şekilde yaşıyorsun.
Bu yaşamı fark et…
Bu seni fark et…
Hiç bir şeye koşul ya da şart koyma.
Ne bu yaşamı, ne kendini ne de varoluşu sınırlama.
Ne zaman ki sınırlılık algısını aşıp geçiş yaparsan olman gereken aslında hep olduğun ama fark edemediğin O alana…
İşte o zaman sende olan senden açılacak.
Aynı an da her şeyi yaşayabilme,
Hem seyirci,
Hem seyreden,
Hem seyredilen,
Hem de yönetmen olduğun alanda olduğun şuurla sarmalanacaksın.
Şimdi bu aşamada bu bilinçle kal.
Her şeyi bırak ve gözlerini kapat, bütün algılarını kapat, algılarının ötesine geç
Sadece OL bu şuurda sadece OL.
İşte o andan sonra ne söylesem boş,
Şunu yap-bunu yapma demeye..
Şöyle oldu-böyle oldu demeye gerek kalmayacak.
Çünkü SEN OL-dun…
Yorum yap